ARŞİV
1 MAYIS BASIN AÇIKLAMASI
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, yeni anayasa ve 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'yle ilgili bir açıklama yaptı. Gündoğdu'nun açıklaması şu şekilde:
Milleti yok sayan ve milli iradeyi yok etmeye çalışan çeteci zihniyete rağmen millet özgürleşme ve demokratikleşme konusundaki kararlılığını devam ettiriyor. Bunun en güzel örneklerinden biri ise, yıllardır nasıl kutlanacağı polemik konusu yapılan 1 Mayıs’ın 30 yıl aradan sonra TBMM tarafından tatil ilan edilmesidir. Biz inanıyoruz ki Meclis bu toplumun özgürleşme taleplerini karşılamak konusundaki hassasiyetini devam ettirecektir. Bu vesileyle 1 Mayıs’ı Emek ve Dayanışma Günü olarak resmi tatil ilan eden TBMM’ye kamuoyu önünde teşekkür ediyoruz.
Bu sonuç, demokrasiye inanmış örgütlü toplumun sivilleşme ve özgürleşme adına neleri başarabileceğini göstermesi açısından da son derece önemlidir. Ancak, yaşadığımız bu olumlu gelişme bazı olumsuzlukları göz ardı etmek gibi bir kolaycılığı tetiklememelidir. Şüphesiz ki emek ve ekmek bütün çalışanlar için önemli ve önceliklidir.
Bu önemi ve önceliği işçi kardeşlerimizin sahip olduğu hak ve özgürlüklerle yaşayamadığımız için memur sendikaları ve konfederasyonlarının 1 Mayıs’ı buruk geçmektedir. Çünkü Anayasa başka konularda işçi ve memur ayrımı yapmazken sendika kavramının ayrılmaz parçaları olan grevli toplu sözleşme ve siyaset hakkı konusunda nedeni anlaşılmaz ve anlatılamaz bir çifte standarda sahiptir. Aslında bugünkü anayasanın tek kusuru da bu değildir. Mevcut anayasa, ruhunda barındırdığı militarist yaklaşım ve darbe ürünü olma vasfıyla bırakın demokratik devleti tanımlamayı demokrasi ve özgürlükler açısından tedavisi imkansız özürlere sahiptir.
Bu acı gerçekten kurtulmak için bugüne kadar benimsenen anayasaya yama yöntemi çare olmak bir tarafa herkes tarafından farklı okunan ve anlaşılan bir anayasa metni ortaya çıkarmıştır. Öyle ki ortada bir anayasa olmasına rağmen binlerce anayasa yorumu var. Bunun somut örneği ise 367 sayısını kutsallaştıran anayasa mahkemesi kararının ortaya çıkardığı siyasi krizi aşmak için yapılan anayasa değişikliği bugünlerde Cumhurbaşkanının görev süresinin kaç yıl olduğu konusunda yeni bir kriz üretmiştir. Sözün kısası 1 Mayıs’ı işçi kardeşlerimiz bayram olarak kutlarken, biz memurlar toplu sözleşmeli grev hakkından yoksun bırakılıyoruz. Bu nedenle 1 Mayıs işçilere bayram, memurlara ise sadece tatil günüdür.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün resmi tatil olarak kabulü ile birlikte bayram coşkusu içinde kutlanması elbette bizim de isteğimiz. Ancak, önümüzde duran fotoğraf bayram coşkusunu engelleyecek görüntülerle doludur. Ülkemizdeki yetişmiş işgücünün 3 milyon 650 bini işsizdir. Bunların çoğunluğu da üniversite mezunudur. Dolayısıyla her evde emeklerini ekmeğe dönüştüremeyen en az bir insanın bulunduğu bir günde 1 Mayıs’a bayram coşkusu katmak çok da mümkün görünmemektedir.
Memur-Sen olarak, Anadolu insanın deyimiyle ekmeğini eline alamayan bunca gencimiz varken 1 Mayıs’ı emeğin bayramı olarak kutlamak en azından bu kriz ortamında makul ve makbul gözükmüyor.
Grev ve toplu sözleşme hakkına sahip işçi sendikaları Taksim’e çıkıp çıkmamayı tartışırken bu haklardan yoksun memur konfederasyonları haklarının taksit taksit verilmesinden kaynaklanan mağduriyetin giderilmesi mücadelesini veriyor. 1 Mayıs’ın tatil olmasının yanında bayram da olabilmesi için Konfederasyonumuzun şu taleplerinin yerine getirilmesini istiyoruz.
1) Hükümetin 500 bin geçici işçi alımı yanında 300 bin yeni memur alımı yaparak kurumların personel ihtiyacının karşılanması, işsizliğe kısmen de olsa çare bulunması,
2) Çalışanların çalışma şartlarının iyileştirilmesi, çalışma sürelerinin kısaltılması(haftalık çalışma sürelerinin 40 saatten 35 saate indirilerek daha fazla istihdam sağlanması)
3) Gelir vergisi dilim ve oranlarının çalışanlar lehine yeniden gözden geçirilmesi, bu kapsamda gelir dilimlerinde 5 puan indirime gidilmesi (KDV ve ÖTV indiriminde olduğu gibi),
4) Elektrik, doğalgaz, akaryakıt fiyatlarının gözden geçirilerek belirli oranlarda indirimlere devam edilmesi,
5) Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması için gerekli denetim, eğitim ve cezai müeyyidelerin etkin hale getirilmesi,
6) Devletin kaynaklarının iyi kullanılması, israfa, yolsuzluğa karşı kesin önlemler alınması,
7) Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi ve projelere önem verilmesi,
8) Krizin vatandaşlar üzerinde yarattığı olumsuz etkinin bertaraf edilmesi için kamu görevlilerine ve emeklilere en az 600’er TL olmak üzere yılda iki defa veya her ay en az 100 TL kriz ödeneği verilmesi,
9) 4/C statüsünde çalışmakta olanların daimi istihdamının sağlanarak sendika üyesi olma hakkı verilmesi,
10) 4/B’ lilere sağlanan hakların eksiksiz uygulanması ve kadroya geçirilmesi,
11) Çalışanlar ve emekliler için her yıl 1 Mayıs’ta bir maaş tutarında ikramiye verilmesi,
12) Kamu çalışanlarına grevli toplu sözleşmeli sendikal hak verilmesi ve siyaset yasağının sona erdirilmesi,
Bu duygularla çalışanların 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutlarken, ‘Yeni Anayasa Türkiye’nin, toplu sözleşme ve grev hakkı memurun bayramı olacaktır.’ diyor hükümetin yukarıda saydığımız taleplerimizi yerine getirmesini bekliyoruz.
Ahmet GÜNDOĞDU
Genel Başkan