17. ALTIN YIL

Ülkemizin ilkeli, kararlı, sorumlu konfederasyonu olan Memur-Sen, rahmetli Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan ve onunla aynı sendikal hareket çizgisini benimsemiş; aynı ruh iklimini taşıyanlar tarafından bundan 17 yıl önce, 9 Haziran 1995`te kuruldu.  Her yıl istikrarlı büyümesini sürdüren Memur-Sen, bugün şehirlerden ilçelere, beldelerden köylere kadar ülkemizin her yerleşim biriminde temsilcileri, üyeleri ve gönüllüleri bulunan en büyük Konfederasyon haline geldi. Sivil, demokrat, özgürlükçü bir anlayışla çalışma hayatı ve sivil toplum hareketine yön veren, öncülük eden Memur-Sen, 17 yıldır  adaletsizlik ve eşitsizliklerle  mücadele etti.

Memur-Sen, bu süreçte milletin lehine olan her türlü evrensel değerleri  gündeme taşırken diğer taraftan sendikacılığı medeniyetimizin ve kültürümüzün değerleriyle buluşturdu. Aynı zamanda sivil toplum  alanında yeni değerlerin üretiminde önemli katkı sağladı. Memur-Sen kurulmadan önce sendikal dünyada ücret sendikacılığı anlayışı hakim iken Memur-Sen`le birlikte hizmet sendikacılığı vurgusu artarken, akademik sendikacılık ve kültür sendikacılığı kavramları sendikal harekete damgasını vurdu. Sendikacılığı  kavga ve çatışma alanı haline getiren anlayışlara karşı Memur-Sen,  sendikacılığın  dilinin barış, huzur, diyalog ve ortak aklın dili olabileceğini uygulamalarıyla gösterdi.

Memur-Sen yapıcı ve inşacı kimliğiyle sorunların parçası değil çözümün paydaşı olma yolunu seçti. Birlikte yaşama kültürünü hep canlı tuttu ve ayrıştırıcı değil birleştirici tutum içinde oldu, ötekileştirmeden herkesi kucakladı. Stratejilerini oluştururken ve eylemlerini gerçekleştirirken `hep ben kazanayım` yaklaşımında olmadı, önce Türkiye`nin, milletin ve kamu çalışanlarının kazandığı sonra kendisinin kazanacağı yol ve yöntemler izledi.

Türkiye`de  kaotik ortamlar oluşturarak demokrasiyi askıya almak isteyenlere karşı en sert tavrı  Memur-Sen  camiası gösterdi. 367, parti kapatmalar, başörtüsü yasağı başta olmak üzere   siyasi istikrarı bozarak anti demokratik süreçleri yeniden geri getirme özlemi içinde olanları `ortak akıl hareketi` çıkışıyla  geri püskürttü. Memur-Sen en çok  sivil ve demokratik anayasa isteyen, en çok üniversite reformu talep eden, en çok darbelere karşı çıkan sivil toplum kuruluşu olarak hep ilklerin altına imza attı. Statüko ve statükocuların karşısında yer aldı, mafya ve çeteleşmelere karşı mücadele yürüttü. İçerde ve dışarıdaki mazlumların sesi oldu.

Onurlu, çileli ve elbette başarılı bir mücadeleden sonra bugün ülkenin en güçlü örgütlerinden biri olan Memur-Sen, bütün kararlılığı ile aynı mücadeleyi sürdürme azmi ve heyecanını korumaktadır.

İçinden çıktığı ve içinde yaşadığı toplumun yerli ve milli değerlerine duyarlılığı varoluş amacının nirengi noktalarından biri kabul eden Memur-Sen, Türkiye`nin bu anlam ve doğrultuda değişimi için uğraş vermektedir.

Memur-Sen olarak insanları mutlu, toplumu güçlü, devleti adil ve farklılıklarını koruyan birlik ve dayanışma içinde bir arada yaşayabilen bir Türkiye talep ediyor, bunun için mücadele veriyoruz. Türkiye, özgür rejimlerdeki bütün kurum ve kurulların yer aldığı, sivil toplum kuruluşları etkili ve dolayısıyla hakkı, adaleti, refahı sağlamış güçlü ve iddialı bir ülke haline gelmelidir.

Mutlu bir geleceğin inşasına talip olan Memur-Sen, başta çalışan kesimler olmak üzere tüm toplumumuzun refaha kavuşması doğrultusunda attığı adımları daha da sıklaştıracak ve üyelerinin verdiği güvenden aldığı güçle; ilkeli, kararlı, sorumlu bir şekilde kuruluş felsefesinden ayrılmadan yürüyüşüne devam edecektir. 

Bu duygularla Memur-Sen Konfederasyon`umuzun kurucu genel başkanı Mehmet Akif İnan başta olmak üzere vefat eden tüm yönetici ve üyelerimize Allah`tan rahmet dilerken, Konfederasyonun büyümesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.