KONFEDERASYON HABERLERİ
2019 KPDK Toplantısı Gerçekleştirildi
Kamu Personeli Danışma Kurulu Toplantısı, 1 yıl aradan sonra Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve bağlı sendikaların genel başkanlarının katılımı ile gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kamu görevlilerinin beklentilerini ve taleplerini sıraladı.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Reşat Moralı toplantı salonunda gerçekleştirilen 2019’un ilk ve son KPDK toplantısında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, KPDK’nın 2019’a dair olumlu, istenen, beklenen ve hak edilen olumlu kararlara, kayda değer kazanımlara; sıkıntıları bitiren, sorunları çözen, haklı talep ve beklentileri hayata geçiren ortaklaşmalara hayat verecek bir şekilde sonuçlanmasını istediklerini ifade etti.
Yalçın, KPDK’nın gündemsiz şekilde toplantısını da eleştirerek, “Ne yazık ki Kurulumuzun münhasır bir gündemi bu toplantıda yok. Bir anlamda toplantı tarihi, yeri, zamanı bildirilen fakat gündemi bilinmeyen bir KPDK toplantısı daha icra edeceğiz. Ve umuyorum ki gündem maddeleri olmaksızın yaptığımız son KPDK toplantısı olur.” şeklinde konuştu.
1 Ocak itibariyle hem Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararıyla oluşan 5. Dönem Toplu Sözleşmenin, hem de 2020 Merkezi Yönetim Bütçesinin yürürlüğe gireceği gerçeğini de dikkate alarak KPDK taleplerimizi hazırladıklarını ifade eden Yalçın, “Taleplerimizi bir şema şeklinde özetlersek 3 ana başlık altında toplayabiliriz. Birinci grupta; kamu görevlileri sendikacılığı mevzuatıyla kamu personel mevzuatına ilişkin paradigma değişimi gören reform ve restorasyon içeren taleplerimiz var. İkinci grupta; toplu Sözleşme sürecinde de teklif olarak kamu işverenine sunulan, hatta bir bölümü uzlaşılan mali, sosyal ve özlük haklarına ilişkin taleplerimiz var. Üçüncü grupta ise; kamu personel sisteminin, kamu hizmetlerinin ve kamu yönetiminin mevcut sorunlarının çözümüne, işleyiş ve işletiminin güçlenmesine, kamu işvereninin beklentileri karşılama kapasitesinin yükseltilmesine yönelik taleplerimiz var.” diye konuştu.Devletin Bütçesi Dengelendiyse, Memurun Bütçesi de Dengelenmeli ve Büyümelidir
“Kamunun bütçesi dengelendi.” diyen Yalçın, “Kamu tarafından sunulan mal ve hizmetlerin fiyatları güncellendi. Faizlerde düşüş, enflasyonda aşağı yönde hareket, kapasite kullanımı, tüketici güven endeksi kapsamlı parametrelerde yukarı yöndeki hareket istikrar kazanmış gibi gözüküyor. Parametrelerdeki olumsuzlukların doğrudan ve acımasız bir şekilde yansıtıldığı kamu görevlileri kitlesine artık olumlu içeriklerin de doğrudan ve amasız yansıtılması gerekiyor. Devletin bütçesi dengelendiyse, devletin memurunun bütçesi de dengelenmeli ve büyümelidir. Kamu hizmetlerinin ve mallarının fiyatı güncellendiyse, devletin memurunun maaşının da güncellenmesi ve yükseltilmesi gerekir.” şeklinde konuştu.
Konuşmasında kamu görevlilerinin taleplerini sıralayan Yalçın, “Kamuda Temel İstihdam Şekli Kadrolu Olmalı (657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda öngörülen personel statüleri), Mevcut Sözleşmeli Personel Kadroya Geçirilmeli, Ek Göstergede Mevcut Sorunlar Giderilmeli, 3600 Ek Gösterge Ayırım Yapılmadan Tüm Kamu Görevlilerine Uygulanmalı, Gelir Vergisi Matrah ve Oranları Yeniden Düzenlenmeli, Maaş Kaybı Tazmini Sağlanmalı, Yardımcı Hizmetler Sınıfında Olup Da Gerekli Şartları Sağlayanlar Sınavsız Olarak Genel İdari Hizmetler Sınıfındaki Unvanlara Geçirilmeli, Fiili Hizmet Zammı Kapsamı Genişletilmeli, Kamu Görevlilerinin Önündeki Kadro Derece Sınırlandırılmaları Kaldırılmalı, Disiplin Mevzuatına Yönelik Uygulamalardaki Sorunlar Giderilmeli, Grev, Siyaset ve Çalışma Haklarına Yönelik Anayasal Çerçeve, 4688 Sayılı Kanun’da Değişiklik ve Düzenlemeler Yapılmalı.” ifadelerini kullandı.
Genel Başkan Ali Yalçın'ın 2019'un son KPDK'sında yaptığı konuşmanın tamamı;
Kamu görevlileri sendikacılığında en etkili, en kapsamlı ve en geniş sosyal diyalog zemini olması yönünde umut ve beklentimizi ısrarla koruduğumuz Kamu Personeli Danışma Kurulu’nun 2019 yılındaki ilk ve son toplantısını icra etmek için bir aradayız.
Kurulun bütün üyelerini ve katılımcılarını Memur-Sen Konfederasyonu ve şahsım adına hürmetle selamlıyorum.
Kurulun tartışmaları ve uzlaşmalarıyla, kararları ve ilkesel yaklaşımlarıyla kamu personel sistemine, personel mevzuatına,
kamu görevlilerinin hak ve hukukuna, sendikal mevzuata ve haklara olumlu katkılar yapacak kalıcı, etkili ve sürdürülebilir kararlar almasını, kazanımlar üretmesini önemsiyor ve temenni ediyorum.
2019 kamu görevlileri sendikacılığı zemininde; toplu sözleşmenin uzlaşmazlıkla sonuçlanması, KPDK toplantılarının ilkinin yapılmadığı, ikincisinin olması gerekenden daha geç toplanması gibi sonuç ve durumların gerçekleştiği yıl oldu.
Bu noktada 2019 yılının son günlerinde toplanan KPDK’nın 2019’a dair olumlu, istenen, beklenen ve hak edilen olumlu kararlara, kayda değer kazanımlara, sıkıntıları bitiren, sorunları çözen, haklı talep ve beklentileri hayata geçiren ortaklaşmalara hayat verecek bir şekilde sonuçlanmasını istiyoruz.
Ne yazık ki Kurulumuzun münhasır bir gündemi bu toplantıda yok. Bir anlamda toplantı tarihi, yeri, zamanı bildirilen fakat gündemi bilinmeyen bir KPDK toplantısı daha icra edeceğiz. Ve umuyorum ki gündem maddeleri olmaksızın yaptığımız son KPDK toplantısı olur.
Diğer taraftan bu toplantıda ilk defa Devlet Personel Başkanlığı yok. Ağustos ayındaki Toplu Sözleşme görüşmeleri Devlet Personel Başkanlığı’nın olmadığı ilk toplu sözleşmeydi bu KPDK da Devlet Personel olmaksızın yapılan ilk toplantı.
Bu noktada kamu görevlileri sendikacılığının fiili ve fikri zeminine, mevzuat düzenlemelerine ve pratik uygulama alanlarına genelinde olumlu katkılar yapan Devlet Personel Başkanlığına, yöneticilerine, uzmanlarına ve diğer personeline hassaten teşekkür ediyoruz.
Devlet Personel Başkanlığı’nın görevlerini, yetkilerini ve işlevlerini üstlenen ve bugünde ilk kez KPDK’nın sekretarya faaliyetlerini icra edecek olan Çalışma Genel Müdürlüğü’ne yönetimi, uzmanları ve personeli boyutuyla hassaten kolaylıklar ve başarılar diliyoruz.
Bu vesileyle işçi sendikacılığı odaklı takdir ettiğimiz birikimi üzerinden Çalışma Genel Müdürlüğü’nün en kısa sürede kamu görevlileri sendikacılığı zeminine, kamu personeli mevzuatına, kamu hizmeti odaklı fikir, kural ve karar oluşturma pratiklerine yönelik ehliyetini ortaya koyacağına olan güvenimiz tamdır.
Bununla birlikte beklentimizin ve isteğimizin kamu görevlilerine, kamu personel sistemine, kamu görevlileri sendikacılığı zeminine yönelik münhasır bir idari yapılanmanın Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde de kurulmasını önemli, değerli ve gerekli gördüğümüzü bir kez daha ifade edeyim.
Sayın Bakan, Değerli Hazirun
Biz kamu görevlileri sendikacılığı alanına ilişkin herşeyi emeğe, insana, alın terine, emeğin değerinin anlaşılmasına ve yaygınlaşmasına, kamu görevlilerinin beklentilerinin, talep ve tekliflerinin karşılanmasına aracılık etmesi yönüyle önemsiyor ve önceliyoruz. Kurulu ve bu toplantısını da bu kapsamda görüyoruz.
Bu bakımdan bu toplantının sonunda, Kamu Personel Sistemine ilişkin sorunların çözülmesi, kamu görevlilerinin haklı beklentilerinin kesin tarih verilerek hayata geçirilmesi noktasında adımlar, yaklaşımlar, kararlar ve irade ortaya konmasını hem öneriyor hem de bekliyoruz.
Kamu görevlileri sendikaları tarafındaki yetkili konfederasyon ve yetkili sendikaların bütününün gündeminde bulunan bir sorunun çözümü, bir konunun ve ona dair teklifin Kamu İşveren Heyeti tarafının da katkısıyla Kurul toplantısında karara bağlanıp kazanıma dönüşmesi; KPDK’nın önemine ve değerine atıf yapılmasını, etkili sosyal diyalog mekanizması olarak hayat bulmasını sağlayacaktır.
KPDK’nın hem kamu yönetimi, hem de kamu personel sistemi, kamu görevlileri ve kamu görevlileri sendikacılığı zemini açısından sorunları doğru açıdan gören, ortak akılla ve adil yaklaşımla çözen, çözüme yönelik akıl teri döken, fikir üreten, vizyoner perspektifle yaklaşım geliştiren bir çalışma hayatı platformu olmasını birlikte sağlamalıyız ve bu toplantıyı da bu noktada milat yapmalıyız.
Biz gerek Kurulun Başkanlığını yürüten Sayın Bakanın ve Bakanlığının gerekse Kamu İşveren Heyeti tarafında temsilci bulunduran diğer bakanlıkların ve kurumların; kamu görevlilerinin ve kamu personel sisteminin gündeminde yer alan konularla, sorunlarla ilgili önerilerini, hazırlıklarını, çalışmalarını ve sonuca dair nihai karar tasarımlarını bu toplantıda bizlere ifade etmelerini, toplu sözleşmede ıskalanan uzlaşmanın telafisine yönelik sorumluluk almalarını umuyoruz.
Yasa koyucunun Kamu Personeli Danışma Kurulu’nun varlığına yönelik izahı hem bakış açımıza, hem burada yapacağımız çalışmalara, hem de birlikte ortaya koyacağımız ortak akıl odaklı yaklaşımlara altlık oluşturacak niteliktedir.
KPDK, kamu görevlileri sendikaları ve konfederasyonları ile kamu idareleri arasında sosyal diyaloğun geliştirilmesi, kamu personel mevzuatının ve kamu yönetimi uygulamalarının değerlendirilmesi, yönetimin daha iyi işleyen bir yapıya kavuşturulması için ortak çalışmalar yürütülmesi, kamu görevlilerinin yönetime katılımının sağlanması, kamu yönetiminin karşılaştığı sorunlara çözümler geliştirilmesi ve kamu görevlileri sendikacılığı noktasında “sosyal diyalog” ve “katılımcı demokrasi” kapsamında önemli bir işlev görmesi için oluşturulan kamu görevlileri sendikacılığı alanına mahsus özel bir kurumdur.
5. Dönem Toplu sözleşme süreci ve sonuçları bizlere göstermiştir ki diyalog ve özellikle de uzlaşma odaklı diyalog hem emek mücadelesi tarafı hem de kamu idaresi tarafı açısından son derece önemlidir.
Mevzuatın teorisi ile uygulamanın pratik yansıması arasında anlamlı, sonuç üretir ilişkinin oluşması, çekişme yerine uzlaşmanın, gerginlik yerine sakinliğin, çatışma yerine ortak akılda buluşmanın mümkün ve gerekli olduğunu bilen bir tarihi birikime ve coğrafi zemine sahibiz.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş sonrasındaki ilk toplu sözleşme sürecinin uzlaşmazlıkla sonuçlanması, tarafların imzasından da öte özellikle kamu görevlilerinin temsilcisi komundaki yetkili konfederasyonun ve yetkili sendikaların rızasının olmadığı bir toplu sözleşme sonucu; finansal maliyet yönüyle kamu işverenine avantajlı gözükse de sosyal maliyet riskleri yönüyle kaygı ve sıkıntı üreticidir.
Bu bakımdan KPDK gibi sosyal diyalog kurumları; aynı zamanda toplu pazarlık kurumunun sağladığı avantajların kullanılamadığı (ya da mümkün olmadığı) dönem ve süreçlerde bir telafi mekanizması işlevi de görmelidir.
Diğer taraftan da, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişe bağlı olarak 2019 yılı özelinde kamu personel sistemi, mevzuatı, kurumsal iş ve işleyiş noktasında birçok değişikliğini hayata geçtiğini de göz ardı etmemek gerekir.
Bu çerçevede, Kamu Personeli Danışma Kurulu’nun tarafların kazanım üretme heyecanıyla bir araya gelmesi, kamu görevlilerine dair teklif, talep ve beklentilerin ortak bir zeminde gündeme alınması gerekiyor.
TALEPLER
Memur-Sen olarak bağlı sendikalarımızla birlikte “yetkili olmak” sorumluluğunu taşımanın bir sonucu olarak
KPDK’ya yönelik taleplerimizi; hem 5. Dönem Toplu Sözleşmede Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun tavrı ve kararıyla oluşan olumsuzlukların ve eksikliklerin giderilmesine hem de Kamu İşveren Heyeti’nin uzlaşılan konuları yok sayma tercihinin ürettiği makul stresin ve haklı gerginliğin sona erdirilmesine imkan sağlayacak konu başlıkları üzerinden
1 Ocak 2020 itibariyle; hem Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararıyla oluşan 5. Dönem Toplu Sözleşmenin, hem de 2020 Merkezi Yönetim Bütçesinin yürürlüğe gireceği gerçeğini de dikkate alarak KPDK taleplerimizi hazırladık. Taleplerimizi bir şema şeklinde özetlersek 3 ana başlık altında toplayabiliriz: birinci grupta; kamu görevlileri sendikacılığı mevzuatıyla kamu personel mevzuatına ilişkin paradigma değişimi gören reform ve restorasyon içeren taleplerimiz var. İkinci grupta; Toplu Sözleşme sürecinde de teklif olarak kamu işverenine sunulan, hatta bir bölümü uzlaşılan mali, sosyal ve özlük haklarına ilişkin taleplerimiz var. Üçüncü grupta ise; kamu personel sisteminin, kamu hizmetlerinin ve kamu yönetiminin mevcut sorunlarının çözümüne, işleyiş ve işletiminin güçlenmesine, kamu işvereninin beklentileri karşılama kapasitesinin yükseltilmesine yönelik taleplerimiz var.
Memur-Sen olarak çözüm odaklı, çözüme paydaş olmak ahlaklı, ortak aklı merkeze almaya meraklı bir sendikal tavrımız var. Bu çerçeveyi hem emek örgütlerinin bütününde hem de kamu işvereninin bütününde ve her unsurunda görmeyi umuyor ve önemsiyoruz.
En büyük eksikliklerimizden, gediklerimizden biri hiç şüphesiz gelirin adil dağılımı, büyümenin hakça paylaşımı, kamu görevlileri başta olmak üzere ücretli kesimin Türkiye’nin büyümesinden alın terinin karşılığı olan payı alamamasıdır.
Kamunun bütçesi dengelendi. Kamu tarafından sunulan mal ve hizmetlerin fiyatları güncellendi. Faizlerde düşüş, enflasyonda aşağı yönde hareket, kapasite kullanımı, tüketici güven endeksi kapsamlı parametrelerde yukarı yöndeki hareket istikrar kazanmış gibi gözüküyor.
Parametrelerdeki olumsuzlukların doğrudan ve acımasız bir şekilde yansıtıldığı kamu görevlileri kitlesine artık olumlu içeriklerin de doğrudan ve amasız yansıtılması gerekiyor.
Devletin bütçesi dengelendiyse, devletin memurunun bütçesi de dengelenmeli ve büyümelidir. Kamu hizmetlerinin ve mallarının fiyatı güncellendiyse, devletin memurunun maaşının da güncellenmesi ve yükseltilmesi gerekir.
KPDK buna dair önemli bir fırsattır. Toplu sözleşmede konuşulan, paylaşılan, uzlaşılan, mutabık kalınan konular bugün bu masada her iki tarafın olumlu iradesiyle hem sahaya hem de uygulamaya doğru bir içerikle aktarılabilmelidir.
Bu masada oturan hiç kimsenin sözleşmelilerin kadroya geçişine karşı olduğuna ihtimal vermiyorum. Emek tarafı ya da işveren tarafı ayrımı yapmaksızın ek gösterge vaadinin yerine getirilmesinden rahatsız olacak kişi, kurum ya da bakanlık olduğunu düşünmüyorum. 3600 ek göstergeden bütün kamu görevlilerinin yararlandırılmasını kamunun mağlubiyeti ya da zafiyeti olarak tanımlama hatasına düşecek birikimsizlikte hiç kimsenin burada olduğunu da sanmıyorum. Yardımcı hizmetler sınıfının kalkmasına, yerel yönetimlerdeki sözleşmeli personelin iş güvencesine kavuşmasına, sürgün uygulaması hükmündeki geçici görevlendirme uygulamalarının son bulmasına, kadro derece sınırlaması garabetinin personel mevzuatından çıkarılmasına hayır demeye dönük gerekçe bulma işgüzarlığını yüklenecek bir arkadaş da göremiyorum. Ek ödemenin oluşturduğu mağduriyet, 4c den 4b ye geçenlerin katlandıkları eziyet son bulduğunda üzülecek birisi olmaz diye düşünüyorum. Kamuda farklı tür ve şekilde güvencesiz istihdamı sona erdirecek yaklaşımları alkışlayacakların sayısının yuhalacayakların sayısından çok daha fazla olduğuna eminim. En azından bu salondaki hiç kimsenin güvencesiz çalışma bitti diye kahrolacağına ihtimal vermiyorum.
İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diyen bir medeniyetin coğrafyasında egemen olan Türkiye’nin kamu görevlilerini maaş boyutuyla, gelir boyutuyla hak boyutuyla enflasyona, bütçe disiplinine ve bütçe imkanlarına kurban vereceğine kimse beni inandıramaz. Görevini hakkıyla yapanların grev hakkına sahip olmamasını, Türkiye’nin geleceğine yön veren sirayet etme yetkisi ve sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin siyaset hakkından mahrum edilmesini doğru bulmak gibi bir yanlışa demokrasiye, özgürlüklere inanan ve Türkiye’nin gücüne güvenen hiç kimsenin düşeceğini sanmıyorum.
Büyüyen Türkiye ile küçülen kamu görevlileri bütçesi çelişkisini hayata geçirme amacında olacak bir kişinin salonda, kamu yönetimi kulvarında, yeni Türkiye performansında yerinin ve terinin olmadığına herhalde hepimiz itibar ederiz. Adaleti mülkün temeli olarak gören bir inancın mensupları olarak kamu bütçesinin paylaşımında, kamu görevlilerinin haklarının, hukukun artırılması ve korunmasında adalet dışında bir seçeneğin mümkün olmadığını sanırım hepimiz kabul ederiz. Memur-sen olarak diyoruz ki; Türkiye güçlüdür, Türkiye’nin fırsatları çok imkanları fazladır; Anadolu’nun insanının basireti, toprağının bereketi milletinin kudreti devletinin de dirayeti yüksektir. Doğru taleplere, adil tekliflere, haklı tepkilere göz-kulak kapatmayan, sırt dönmeyen Devlet ve kamu yönetimi geleneğimiz esas alınmalı kadro talebi başta olmak üzere KPDY ya sunduğumuz taleplerin karşılanmasına dönük irade, çaba, çalışma v e program ortaya konmalıdır. Ben bütün taleplerimizi tek tek sayacak, her birine ilişkin detaylı izahatını yapacak ve zamanınızı çalacak değilim. Taleplerimizin nedenleri, niçinleri ve nasıl gerçekleştirecekleri sadece bizim tarafımızdan değil, kamu işvereni tarafındaki kurumlar ve bürokratlar tarafından en az bizim kadar bilinmekte. Bu yüzden malumu ilan etmekle yetinip izahı gereksiz görüyorum. Bazı başlıkları sıralamakla yetineceğim. KPDK ya ilişkin genel bakışımızı, taleplerimizi toplantının hemen öncesinde sizlere ulaştırdığımız kitapçıkta görecek ve bulacaksınız.
Kamuda Temel İstihdam Şekli Kadrolu Olmalı (657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda öngörülen personel statüleri)
Mevcut Sözleşmeli Personel Kadroya Geçirilmeli:
Ek Göstergede Mevcut Sorunlar Giderilmeli, 3600 Ek Gösterge Ayırım Yapılmadan Tüm Kamu Görevlilerine Uygulanmalı:
Gelir Vergisi Matrah ve Oranları Yeniden Düzenlenmeli, Maaş Kaybı Tazmini Sağlanmalı:
Yardımcı Hizmetler Sınıfında Olup Da Gerekli Şartları Sağlayanlar Sınavsız Olarak Genel İdari Hizmetler Sınıfındaki Unvanlara Geçirilmeli:
Fiili Hizmet Zammı Kapsamı Genişletilmeli:
Kamu Görevlilerinin Önündeki Kadro Derece Sınırlandırılmaları Kaldırılmalı:
Disiplin Mevzuatına Yönelik Uygulamalardaki Sorunlar Giderilmeli:
Grev, Siyaset ve Çalışma Haklarına Yönelik Anayasal Çerçeve:4688 Sayılı Kanun’da Değişiklik ve Düzenlemeler Yapılmalı
Bu Kamu Personeli Danışma Kurulu hem ilk KPDK’nın toplanmamasının özrünü ifade edecek, hem Türkiye’nin gücünü kamu personel sistemi üzerinde de gösterecek, hem de kamu görevlilerinin haklı beklentilerini hayata geçirecek, kazanımlar üretecek, umudu inşa, süreçleri icra edecek kararlarla tamamlanmalı ve taçlanmalıdır. Türkiye’nin değişimi, gelişimi ve kadimden beslenen birikimi kamu görevlilerinin haklarını hem mali hem sosyal hem de özlük yönüyle artırmaya, hakça paylaşımı sağlamaya, adil bölüşmeyi kurumsallaştırmaya ve yaygınlaştırmaya muktedirdir. Biz buna inanıyoruz. Sendikalarımızı, sendikacılığımızı ve sendikal haklarımızı bu çerçevede üyemize, ülkemize ve insanlığa dönük katkı yapmak ve kazanım üretmek öznesi/sorumluluğu olarak görüyoruz. Son söz olarak diyorum ki; taleplerimizi karşılamaktan, tekliflerimize olumlu yaklaşmaktan, büyük Türkiye, güçlü Türkiye ve yeni Türkiye iradesini KPDK bileşeni olarak kamu personel sistemi zemininde uygulamaktan çekinmeyin. Türkiye’ye millete kamu görevlilerine güvenin geleceğe de güven ve umut yükleyin. Biz şuna inanıyoruz, kamu görevlileri için akıtılan ter ve emeğe veren değer her şeye değer.