KONFEDERASYON HABERLERİ
AYAKLARIMIZI KISALTAN DEĞİL YORGANIMIZI UZATAN BÜTÇE BEKLİYORUZ
AYAKLARIMIZI KISALTAN DEĞİL YORGANIMIZI UZATAN BÜTÇE BEKLİYORUZMemur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, `ayaklarımızı kısaltan değil, uzatan bir bütçe bekliyoruz` dedi. Ahmet Gündoğdu, Memur Sen Konfederayonu`nda basın toplantısı düzenleyerek, görüşülmeye başlanan 2009 Yılı Bütçesi, Kamu Çalışanlarının enflasyon farkı sebebiyle oluşan alacakları, IMF ile yapılacak görüşmeler, YPK Kararları`nın oluşturduğu mağduriyetin giderilmesi başta olmak üzere, gündemdeki konularla ilgili açıklamalarda bulundu.
BASIN TOPLANTISINA, MEMUR SEN YÖNETİM KURULU DA KATILDI
Bu yılki bütçe görüşmelerini, finansal kriz nedeniyle oldukça önemli gördüklerini belirten Ahmet Gündoğdu, ``Bütçe görüşmeleri öncesinde TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarını incelediğimizde, enflasyonun beklentilerin üstünde olduğu görülüyor. Biz, Meclisten, ayaklarımızı kısaltan değil yorganımızı uzatan bir bütçeyi yürürlüğe koymasını bekliyoruz. Ülkemiz ile IMF arasında anlaşma imzalanmasına ramak kaldı. Asgari ücret tespit görüşmelerine başlanacak. Yeni ve sivil bir Anayasa beklentilerini karşılamaya dönük çalışmalar bilinmeyen bir nedenle rafa kaldırıldı. Toplu görüşme süreci sonrasında yapılması gerekenler konusunda 4688 sayılı Kanunun amir hükmüne rağmen somut adımlar atılmıyor`` şeklinde konuştu.
Enflasyon farkının hesaplanmasında ``bürokratik kurnazlık`` istemiyoruz
2008 yılı içinde kamu çalışanlarına yüzde 5.96 maaş zammı verildiğini hatırlatan Memur Sen Genel Başkanı Gündoğdu, TUİK`in açıkladığı enflasyon rakamlarına göre, Kasım ayı itibariyle yıllık enflasyonun TÜFE`de yüzde 10.76, ÜFE`de yüzde 12.25 olarak açıklandığını, dolayısıyla kamu çalışanlarının Kasım ayı itibariyle TÜFE bazında yüzde 4.80 alacağı bulunduğunu ifade etti. Kamu çalışanlarına 2009 Ocak`ta yüzde 4 maaş zammı yapılacağını da söyleyen Gündoğdu, ``Enflasyonun mevcut artış hızıyla devam etmesi durumunda bile hedeflenen enflasyon gerçek enflasyonun çok gerisinde kalacaktır. Memur-Sen olarak, 2008 yılı enflasyon farkı olarak yüzde 5, 2009 toplu görüşmelerinde birinci altı ay için kararlaştırılan yüzde 4 ve 2009 yılı birinci altı aylık dönemde oluşacak yüzde 3`lük enflasyon farkı tahmini ile birlikte toplam yüzde 12 maaş zammı istiyoruz`` dedi.
Mutabakat metninin gerekleri ivedilikle yerine getirilmelidir
2008 yılı toplu görüşme süreci sonunda imzalanan mutabakat metnin gereklerinin yerine getirilmesi kapsamında, 4688 sayılı Kanunun 34. maddesindeki süreye ve sürece bağlı kalınmasını da isteyen Ahmet Gündoğdu, 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname`ye tabi KİT personeline adil davranılmadığına da dikkat çekerek, bu konudaki sıkıntının da en kısa süred çözümlenmesini istedi.
Anayasa yama tutmuyor, millet Anayasanın yenilenmesini istiyor
Merkezinde milli iradenin konuşlandığı, sivilleşmeyi, demokratikleşmeyi ve özgürleşmeyi temel değer olarak benimseyen yeni bir Anayasa`yla yönetilme isteklerini tekrarlayan Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğd, kamuoyunun mini paketlerle oyalanmasının, ülkemize, telafisi imkansız zararlar içeren büyük faturalar çıkaracağı görüşünü dile getirdi.
Toplu sözleşme olmazsa olmazımız
`İşçi sendikaları toplu sözleşme ve grev hakkıyla donatılmışken ne yazık ki kamu görevlileri sendikaları bu haktan yoksun durumdadır` diyen Gündoğdu, `Açıklanması güç, giderilmesi kolay bu farklılığın ortadan kaldırılmasını da istedi.
Asgari ücret açlık sınırının üstüne çıkarılmalıdır
Asgari ücretin, tüm dünyayı etkisi altına alan küresel krizin etkisini azaltacak, iç talebin canlandırılmasına imkân sağlayacak şekilde belirlenmesi gerektiğini de ifade eden Gündoğdu, `Bu çerçevede, Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmaları bu anlamda fırsata çevrilmelidir. Memur-Sen AR-GE biriminin yaptığı araştırmaya göre Kasım ayı itibariyle açlık sınırı 816 YTL, yoksulluk sınırı ise 2.251 YTL`dir. Bu veriler ışığında, halen 457 YTL olan net asgari ücret, açlık sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Ayrıca, asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır`` şeklinde konuştu.
e-Devlet uygulamalarının kapsamı artırılmalıdır
Ülkemizin e-Devlet uygulamaları konusunda son dönemde yaptığı atılımları olumlu bulmalarına karşın, kapsamı itibarıyla beklenilen seviyeye ulaşmadığını dile getien Gündoğdu, kamu maliyesi kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı yanında, zaman ve işgücü açısından da tasarruf sağlayacak e-Devlet uygulamalarının kapsamı genişletilerek kamu kurum ve kuruluşlarının bütününde hayata geçirilmesini ve özel sektörün de bu sürece entegresinin sağlanmasını istedi.
Yerel seçimlerde israf yapılmasın
Yaklaşan yerel seçimler sebebiyle siyasi partilerce yapılan harcamaların kamuoyu tarafından denetlenebilirliğini sağlayacak şeffaf bir zemin oluşturmalı ve elektronik ortamlar kullanılmak suretiyle seçim maliyetleri konusunda kamuoyuna bilgi aktarılması gerektiğini e ifade eden Ahmet Gündoğdu, diğer taraftan da, seçim kampanyaları, gürültü ve çevre kirliliği dahil olmak üzere kamuoyunu rahatsız eden gereksiz bir gösteriye de dönüşmemesi çağrısında bulundu.
Tek bildiği çalışanların nefesini kesmek olan IMF`yle anlaşma istemiyoruz
IMF ile ülkemiz arasında ilk imzalanan anlaşmadan bu yana geçen yarım asırlık sürede 19 stand-by anlaşması imzalanmasına karşın, kendisine kazandırmayı ilk tercih yapan bu kurumla yeni anlaşmalara karşı olduklarını da vurgulayan Ahmet Gündoğdu, daha sonra şunları söyledi:
``Hükümetin, devam eden finansal krizi gerekçe göstererek IMF`yle anlaşma yapma yönünde bir eğiliminin olduğunu görüyoruz. Yapılan anlaşmalarla sadece kendisine kazandırmayı hedefleyen IMF`le yeni bir anlaşma yapılmaması çağrısında bulunuyoruz. Ancak, biz dâhil olmak üzere kamuoyunun muhalefetine rağmen anlaşma yapılır ve iddia edildiği gibi 20 milyar dolarlık bir kredi kaynağı sağlanırsa, bu kaynak, bankalar ve diğer finans kuruluşlarına değil, özellikle KOBİ`ler olmak üzere reel sektörü desteklemek ve satın alma gücü krize bağlı olarak küçümsenmeyecek oranda düşen dar ve sabit gelirli çalışanların(işçi, memur, asgari ücretli ve emekli) ücretlerinde artış yapmak amacıyla kullanılmalıdır``
Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, AR-GE birimlerinin araştırmasına göre IMF ve yapılan stand-by anlaşmalarının zararlarını ise şu şekilde sıraladı:
1- Türkiye`nin ekonomik hedeflerini IMF`nin belirlemesi, ekonomi bürokrasisini tembelleştirmektedir.
2Siyaset kurumunun ve bürokrasinin stand-by süresince IMF`ye ekonomik verilerle ilgili bilgi vermesi(hesap vermesi), milletimizin onuruna dokunmaktadır.
3-IMF uzmanlarının ekonomik yönlendirme yapmasını içine sindiremeyen ekonomi bürokrasisi, sorunları çözme noktasında siyasi iradeye küsmekte ve motivasyon üretememektedir.
4-IMF, genel olarak daraltıcı mali politikalar önererek ve hedefleri küçük tutarak, ülkenin vizyonunu sınırlamaktadır.
5-IMF, alacaklarının garanti altına alınmasını önceleyerek sosyal politikaları göz ardı etmektedir.
6-IMF`nin yapısal reformlara ilişkin önerileri, ülkemizin güçlü ekonomiye sahip olma amacından çok ülke kaynaklarının uluslar arası sermayeye dağıtılmasına hizmet eder niteliktedir.
7-IMF, ücretlerin sürekli makaslanmasını, kaynakların üretim unsurlarından daha çok bankacılık-finans sektörüne aktarılmasını teklif etmektedir.
8-IMF, kamunun personel istihdamı yapmasına karşı çıkmakta ve personel sayısının azaltılması yönünde baskı uygulamaktadır.
9-IMF, başta sendikalar olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının ekonomiye dönük alternatif teklifler getirmesini engellemekte, sivil toplum-siyasi irade ilişkisinde kalıcı olumsuzluklar üretmektedir.
10-IMF, toplu sözleşmeler ve görüşmeler öncesinde, çalışanların maaş ve ücret artışları için ne kadar kaynak ayrılacağını açıklayarak emek hırsızlığı yapmaktadır.
.