KONFEDERASYON HABERLERİ
Kadın Kamu Görevlilerinin Afete Müdahale ve Afetle Mücadele Süreçlerindeki Rolüne İlişkin Niteliksel Bir Araştırma Raporumuzu Açıkladık
Memur-Sen Kadın Komisyonu tarafından hazırlanan "Kadın Kamu Görevlilerinin Afete Müdahale ve Afetle Mücadele Süreçlerindeki Rolüne İlişkin Niteliksel Bir Araştırma" raporu, Memur-Sen Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu.
Gerçekleştirilen basın toplantısına Memur-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, konfederasyon bünyesindeki sendikaların genel başkanları, teşkilat mensupları, davetliler ve basın mensupları katıldı.
Aydın: Bölge halkına önemli destek sağladık
Basın toplantısında konuşan Sıdıka Aydın, “Asrın Felaketi” olarak adlandırılan depremlerde genç- yaşlı, kadın-çocuk demeden herkesin elini taşın altına koyduğunu belirterek, “Depremin ilk anından itibaren Genç Memur-Sen bünyesinde kurulan 270 kişilik Memur-Sen Arama Kurtarma ekiplerimizle enkazda nice canın kurtulmasına vesile olduk. ‘Şimdi Dayanışma Vakti’ deyip 70 ilde yardım kampanyası başlatarak nakdi yaklaşık 160 TIR’dan oluşan aynî yardımları bölgeye ulaştırdık. Barınma ihtiyacının karşılanması için Konfederasyonumuz ve bağlı sendikalarımızın Ankara başta olmak üzere tüm konukevi ve sosyal tesislerini depremzedelerin kullanımına açtık. Kadının hâlinden en iyi kadın anlar diyerek Kadınlar Komisyonumuz öncülüğünde kadın depremzedelerin ihtiyaçlarını gidermek için ‘Kadın Paketi’ kampanyası ile onlarca TIR yardım malzemesini deprem bölgesine ulaştırdık. İlk günden itibaren canla başla sahadaydık, çadır ve konteyner kentlere yaptığımız ziyaretlerde bölge halkına çok ciddi psiko-sosyal destek sağladık” dedi.
“Bu çalışma tüm paydaşlar için değerli bir kaynak”
Aydın, Türkiye’nin sadece deprem ile değil sel, orman yangını ve heyelan gibi çeşitli doğal afetlerle mücadele ettiğinin altını çizerek, “Afetin eskimeyen bir gündem olduğunun farkındayız. Afetlerin kaçınılmaz olduğu bir coğrafyada yaşamanın gereği ise toplumun tüm kesimlerinin afet bilincine sahip olması, afet bilincinin bir kültür haline gelmesi ve afet yönetiminin tüm basamaklarının sağlıklı bir biçimde işletilmesidir. Biz, Konfederasyon olarak, bu hususta tecrübelerimizden dersler çıkarmayı ve ülkemizin afet yönetimin her aşamasında katkı vermeyi arzu ediyoruz. Bu minvalde, bugün lansmanını gerçekleştirdiğimiz bu araştırma raporunda kadın kamu görevlilerinin afet yönetimindeki kritik rolü vurgulanmıştır. Bugün ne yazık ki kadınların, afet yönetimine katılımı ve ihtiyaçları genellikle göz ardı edilmektedir. Bu çalışma, topluma kazandıracağı farkındalık itibarıyla özgün bir değere sahiptir. Bu çalışmada, kadın kamu görevlilerinin afete müdahale ve afetle mücadele süreçlerinin tamamına katılımını artırmak ve afetlerin kadınlar üzerindeki etkilerini anlamak için kapsamlı bir çaba ortaya konmuştur. Türkiye'nin farklı bölgelerinden afet deneyimi yaşamış 60 kadın kamu görevlisinin tecrübelerine dayanarak derinlemesine bir inceleme sunan bu rapor, aynı zamanda, afet yönetiminde kadın liderliğinin önemini vurgulayarak politika yapıcılar, karar vericiler ve ilgili tüm paydaşlar için değerli bir kaynak olmasını umut ediyoruz” ifadelerini kullandı.
"Afet, sürekli ve yakın bir tehdit olduğu gözetilmeli"
Raporda öne çıkan politika öneri başlıklarını sıralayan ve afet yönetiminin tüm aşamalarında kadın katılımının teşvik edilmesi gerektiğine vurgu yapan Aydın, “6 Şubat Depremlerinin üzerinden bir yılı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen hâlâ aksaklıkların yaşandığı bilinmektedir. Bu durum esasen ortaya koyduğumuz sorunların aradan geçen zamana karşı güncelliğini koruduğunu göstermektedir. Böylesine büyük afetlerde her şeyi devletten bekleme kolaycılığına kaçmanın maliyeti on yıllara sirayet edebilmektedir. Bu nedenle, afetin sürekli ve yakın bir tehdit olduğu gerçeği gözetilmeli; afetlere hazırlık için ilgili Bakanlık ve sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek belli bir plan ve işbölümü dâhilinde koordineli çalışabilecekleri sosyal paydaşlıklar oluşturulmalıdır” diye konuştu.
“Deprem bölgesindeki kamu görevlilerine acil iyileştirmeler yapılmalıdır”
Aydın konuşmasının devamında, Memur-Sen tarafından daha önce gündeme getirilen ve kazanıma dönüşmesi için mücadele edilen talepleri hatırlatarak, kadınların güçlendirilmesi ve katılımının teşvik edilmesinin, daha dirençli ve adil toplumlar inşa etmek için kritik önem arz ettiğine dikkat çekerek şu şekilde konuşmasını sonlandırdı:
“Bölgede yeniden inşa, onarım ve rehabilitasyon sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için deprem bölgelerinde istihdam edilen ve edilecek olan kamu görevlilerine mali, sosyal ve özlük haklar bakımından acil iyileştirmeler sağlanmalıdır. Deprem bölgesinde kamu hizmetinin eksiksiz yürütülmesi için öncelikle istihdamı artırmak ve tayin, geçici - sürekli görevlendirme uygulamalarının kapsamını genişletmek gerekmektedir. Kira yardımı tutarı, süresi ve kapsamı genişletilerek revize edilmelidir. TOKİ ve benzeri kurumlar aracılığıyla kamu görevlileri için ayrı konut projeleri hayata geçirilmelidir. Özellikle deprem bölgesindeki kamu görevlileri başta olmak üzere kadroya geçen personele 3 yıllık süre sınırının uygulanmaması ve eş tayin hakkından faydalanması olumlu bir düzenleme olacaktır. Esnek çalışma modellerinin, pilot uygulama olarak depremden etkilenen illerde denenmeye başlanılabilir. Yasal düzenleme ile deprem nedeniyle mağduriyet yaşamış öğrencilere dershane, eğitim ve benzeri öğrenim alanları için ek kontenjan ve zorunlu indirim uygulamaları yapılması gerekmektedir”
Prof. Dr. Emrah Akbaş ise “Kadın Kamu Görevlilerinin Afete Müdahale ve Afetle Mücadele Süreçlerindeki Rolüne İlişkin Niteliksel Bir Araştırma” raporunun içerik özetine ilişkin bir sunum gerçekleştirdi.