KADINLAR KOMİSYONU HABERLERİ
Aydın: “Biz, Türkiye’nin Niceliğiyle En Büyük, Niteliğiyle En Etkin Emek Örgütüyüz”
Memur-Sen Kadınlar Komisyonunun Samsun Teşkilat Buluşması, Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Burada katılımcılara hitap eden Aydın, Memur-Sen’in hak, emek ve adalet mücadelesi olduğu kadar Erdemliler hareketi de olduğunu ifade ederek, “Memur-Sen, hakka, hakikate, huzura ve kardeşliğe giden yolda birlikte mücadele ederek, örgütlenmeye önem vererek, geleceğe sahip çıkmanın adresidir. Biz Türkiye’nin niceliğiyle en büyük, niteliğiyle en etkin emek örgütüyüz. Bu birlikteliğin temeli adalet, harcı muhabbet, inşası inançtır. Bizler, Emeğin hakkını korumak ve yeni kazanımlar elde etmek için çalışırken adeta damlalardan ummanlar oluşturuyoruz. Bugün kamu görevlilerinin sahip olduğu mali ve sosyal hakların kazanılmasında mücadelemizin imzası vardır” diye konuştu.
Tüm Sorunların Cinsiyet Temelli Olduğu Genellemesini Reddediyoruz
Günümüzde kadın konusunun ideolojilerin meydan muharebesine dönmüş olduğunu belirten Aydın, “Kültür, inanç, hukuk, örf olağan şüpheli haline getirilmiş ve her tartışma oldukça gerilimli bir zeminde yapılmaktadır. Ortada bir sorun var arkadaşlar, ortada bir çarpık anlayış, yanlış okuma silsilesi var. Kadına dair tüm tartışmalar adeta bu gayya kuyusunun içine atılıyor. Ortada kadınların sorunları kadar bu sorunların yanlış ele alınışı var. Biz, kadınların cinsiyetlerinden dolayı yaşadıkları sorunların inkarını ne kadar sorunlu buluyorsak, tüm sorunların cinsiyet temelli olduğu genellemesini de reddediyoruz. Tüm hastalıklar aynı mikropla bulaşmayacağı gibi tüm hastalıklar da tek reçete ile tedavi edilemez” ifadelerini kullandı.
Sıdıka Aydın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kadın emeğinin kitlesel olarak piyasaya girmesi dünyayı değiştirdi. Kadın hakları tarihine bakın kapitalizmin ezdiği insanlık onurunu görürüz. Bu emek sömürüsü tarihidir. İşte tam da bu nedenle, kadınların sendikal mücadeledeki yeri hayati, eksikliği telafi edilemezdir. Aradan geçen iki yüzyıl da yeni bir dünyaya adım attık. Bu yeni dünyada değerler bile ancak anlık trend topik olur. İmal edilen yeni insanın ertesi güne ilkelerini taşımaya ne hevesi ne mecali kalır…Sistemin devamı için bir sonraki güne daha çok tüketici olarak uyanmak yeterli… Hız ve haz arasında gidip gelen bu çağda değerler eksenli bir sendikacılık iddiası bile büyük bir olaydır. Öncelikle bu iddianın birer parçası olduğunuz için hepinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Çünkü Kadın ve erkek çatışması diye bize anlatılan şeyin kökeninde sermaye emek çatışması olduğunu en iyi görecek olan bu teşkilattır. Tüm insanlığı ezen vahşi bir kapital sistem varken biz buradan ya kadın erkek çalışarak çıkarız ya hep beraber kaybederiz.”
Aileyi Güvenli Bir Sığınak Kılalım
“Bugün ideal olarak pazarlanan dünyada güçlü kadın söylemi daha çok emek sömürüsüne çıkıyorsa orada bir sorun vardır” diyen Aydın, “Gerçekte yaşanan sorunları ıskalatan emek sömürüsünü gözden kaybeden, kadını; moda, tüketim, sarmalında koçbaşı yapan bu düzen yeni kafesler inşa etmekten başka bir işe yaramıyor. Biz; Aile kadın için en tehlikeli yerdir diyenlere, gelin hep berber aileyi güvenli bir sığınak kılalım. İş aile uyumunu sağlayalım ki kadın evi ile işi arasında ezilmesin aile daha da güçlensin diyoruz. Biz; tarihi kadınların ezilmişliği üzerinden okuyanların ortaya çıkardığı cinsiyetler arası rekabetin yıkıcılığını görüyoruz. Ve diyoruz ki, kadın erkek birbiri ile çatışan değil insanlığı oluşturandır. Rakip değil refiktir” şeklinde konuştu.
Örgütlü güçle, sendikacı kadın kimliğiyle; sorunları doğru tahlil etmek ve doğru çözümler üretmeyi ortak amaçları olduğunu ifade eden Aydın, Kadınlar Komisyonu olarak bu meyanda en yeni çabalarını da 5. Dönem toplu sözleşmede ortaya koyduklarını ifade etti.
Toplu sözleşmenin öncesinde, hazırlık çalıştayları yaptıklarını ve talepleri teklife dönüştürerek raporladıklarını anlatan Aydın, “Toplu sözleşme sürecinde de komisyon çalışmalarına katıldık. Tekliflerimizin hayata geçmesi için ortaya koyduğumuz irade kamu işveren heyeti tarafından görmezden gelindi. Biz kadın kamu görevlilerinin sorunları için çabaladık. Bu süreci anlatan broşürlerde de toplu sözleşmenin tüm safhalarını göreceksiniz. Değer merkezli sendikacılık yapmamızın bir gereği olarak; iş yaşam uyumunun tesisinde merkeze sadece iş verimliliğini esas alan yaklaşımı eksik görüyoruz. Aile yaşamını örselemeyen çalışma koşullarının düzenlenmesi, karar mekanizmalarında cinsiyetin değil liyakatin belirli olduğu, çalışma yaşamının insan onuruna yakışır koşullarda dizayn edildiği, eşit işe eşit ücretin ödendiği, mobbingin, tükenmişlik sendromlarının yaşanmadığı, meslek hastalıklarının olmadığı bir çalışma yaşamı mümkündür diyoruz.” diye konuştu.
Kıyak: Saha Çalışmalarımızı Sürdüreceğiz
Programda bir konuşma yapan Memur-Sen Kadın Komisyonu Samsun Başkanı Songül Kıyak ise kamu görevlilerinin çözümünün örgütlülükten geçtiğini belirterek, Memur-Sen’in ve çalışma hayatında yer alan kadınların örgütlülüğü için saha çalışmalarını arttıracaklarını söyledi. Kıyak, “Kamu görevlilerinin sorunları bir olmaktan geçiyor. Bunun için de her kamu görevlisine her yüreğe her emekçiye dokunmak gerekiyor. Biz bunun bilinciyle girilmedik kurum bırakmamaya kararlıyız. Saha çalışmalarımızı gayretle sürdüreceğiz” diye konuştu.
Yıldız: Örgütlü Gücümüz Sürecek
Memur-Sen Samsun İl Temsilcisi Hamdi Yıldız ise yaptığı selamlama konuşmasında Memur-Sen olarak yereldeki faaliyetleri büyük bir hassasiyetle sürdürdüklerini ifade etti. Yıldız, büyük Memur-Sen camiasının yereldeki gücünün artarak devam edeceğini ve yerelden evrensele Memur-Sen olarak büyük işler gerçekleştireceklerini belirtti.
Bu bağlamda biz Memur-sen’in teşkilatçı kadınları olarak, tüm bu sorunların ve yanlış çözümlerin toplumsal yaşamda ürettiği sosyal maliyetlerin farkındayız. Sorunların tespiti, çözümlerin temini için alanda etkiyi artıracak saha çalışmalarımızla ter dökmeye devam edeceğiz” dedi.