KONFEDERASYON HABERLERİ
BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI, BAŞI AÇIK KADINLAR İLE ERKELERİN SORUNUDUR
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu; başörtüsü yasağının başı kapalı kadınlardan ziyade başı açık kadınlar ile erkeklerin sorunu olduğuna dikkat çekti. Başörtüsü yasağını uygulayanların, kadınlar üzerinden toplumu dönüştürmek istediklerini vurgulayan Gündoğdu, ``Bu milleti göbeğini kaşıyan adam ilan ederek `çobanın oyuyla benim oyum bir mi` diyerek toplum mühendisliği yaptılar`` dedi. Gündoğdu, Antalya`da düzenlenen Eğitim Bir-Sen 4. Üniversite Teşkilatları Buluşması`nın kapanış konuşmasını yaptı. Referandumda yüzde 50,01 oy oranı çıkmış olsaydı bile ülkenin geleceğinin ipotek altına alınacağını vurguladı. Anayasa değişikliği paketinin referandumda kabul edilmesi için önemli çalışmalara imza attıklarını hatırlatan Gündoğdu, `toplu sözleşmeye de toplumsal sözleşmeye de evet` dediklerini kaydetti. Gündoğdu, şunları söyledi: ``Teşkilatımızın yöneticilerinden oluşan bin 500 kişiyle bir araya geldiğimizde, 40 dakikalık konuşmamın sonunda onlara şöyle seslendim: Bu milletin uzun süre aradan sonra ilk kez gülmesi için referandumda evet çıkması gerekiyor. Evet, çıkarsa milletin anası gülecek, darbecinin anası ağlayacak ya da `hayır` çıkacak, analarımız ağlamaya devam edecek. Bizim analarımız yeterince ağladı. Çanakkale`de biz vardık bedel ödeyen, bugün de biz varız, yarın da bedel ödeyecek olan biziz, bizim kaçacak başka bir ülkemiz yok. Biz bu ülkenin asli unsuruyuz, üvey evladı değiliz. Jakobenlerin, faşistlerin bu ülkenin insanına biçtiği daracık elbiseleri yırtıp attık, kendi elbisemizi dikmeye de devam edeceğiz.``İNSANA VE DEĞRELERİNE SAYGISI OLANLARIN YANINDAYIZ İnsana ve onun kutsal değerlerine zarar veren kim olursa olsun karşısında olduklarını ifade eden Gündoğdu, ``İster ABD ister İsrail ister Çin, isterse de Türkiye`deki derin devlet unsurları… Adı gücü ne olursa olsun onun karşısında olmak zorundayız`` diye konuştu. İnsan ve değerlerine saygılı olanların ise dinine, ırkına, cinsiyetine bakmadan onların yanında yer alacaklarını da vurgulayan Gündoğdu, ``Uzun yıllar kahrolsun ABD diye slogan attık, katil İsrail devletinin Filistin`de, Gazze`de yaptıklarını protesto ettik ve aynı kararlılığı göstereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.`` diye konuştu. Peygamber Efendimize hakaret içeren filmin ABD`de yayınlandığını hatırlatan Gündoğdu, filmin senaryosunu hazırlayanlar ile yönetenlerin ya Hıristiyan ya Yahudi olduğunu belirterek, şöyle devam etti: ``Hâlbuki Hıristiyanlık veya Yahudilik Allah`ın gönderdiği ilahi dinlerdir. O dinlerin Peygamberleri Hz. İsa ve Hz. Musa hayatta olsaydı, en sevgili kardeşleri Hz. Muhammed`e dil uzatılmasına müsaade etmezdi`` Muharref İncil, Tevrat, Yahudilik, Hıristiyanlık ve kapitalizm ile siyonizmin aynı senaryoyu gerçekleştirmek için bir araya gelmelerini görmezden gelemeyeceklerini ifade eden Gündoğdu, aksi durumda sendikacılığın da Türkiye`de yaşıyor olmanın da bir anlamının kalmayacağını söyledi. Bu projenin aslı İsrail`e, vaat edilmiş topraklara dayandığını belirten Gündoğdu, ``Senaryonun sahibi Siyonizm, sponsoru kapitalizmdir. Onların medeniyet anlayışında, diğerlerini yok ederek ayakta kalmak vardır. İsrail, Filistinlileri çocuk, yaşlı, kadın ayrımı yapmadan öldürüyor. En üstün ırk olarak yaratıldıklarını, diğer ırkların onlara hizmet etmesi gerektiğini, köle bile olmadıklarını, öyleyse öldürülmelerinin de hiçbir sakıncasının olmadığını ortaya koyanlar, bugün medeniyet bakışlarını da ortaya koyuyor`` ifadelerini kullandı. SAVAŞIN HER TÜRLÜSÜNE KARŞIYIZ Suriye`de, İran`da, Irak`ta, Afganistan başta olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsun zulme uğrayan insanların acılarını hissettiklerini anlatan Gündoğdu, ``Dünyada savalar yaşanırken, ülkemizde de bir tarafta Ergenekon belası, diğer tarafta PKK belası var. Altını çizerek söylüyorum, Suriye`de veya başka bir ülkede savaşa karşıyız. Ülkemizde de terör belasından kurtulmak, bu ülkenin en önemli kazançlarından birisi olacak. Bir taraftan teröristle mücadele edilirken, diğer taraftan terörle mücadele ya da bataklığı kurutma mücadelesi kararlılıkla sürdürülmelidir`` diye konuştu. PKK, ERGENEKON, JİTEM VE KCK`YA AYNI ORANDA UZAĞIZ
``Dünyada en büyük ırkçı şeytandır. O ateş ve toprak kıyaslaması yaparak hammaddede kalite arayışına girerek ırkçılığın ilk başlangıcını oluşturmuştur, ilk hasis de Kabil`dir`` diyen Gündoğdu, ``Onun için biz Allah`ın kendisini yaratmadan önce, hangi ırkı tercih edersin diye bir hitapta bulunmadığı, tamamen yaratanın elinde olan bu vaka üzerinden kalite arayışına girecek cahiller ve zavallılar topluluğu değiliz. PKK`ya da, Ergenekon`a da, JİTEM`e de, KCK`ya da aynı oranda uzağız ve uzak olmak zorundayız. Silivri cezaevi Türk`ten geçilmiyor, İmralı Kürt`ten geçilmiyor. Irkta üstünlük olsaydı Peygamberin amcasının elinin kurumasını içeren Leheb Suresi Hz. Peygamber aracılığıyla inzal olmazdı, onun için insan diyoruz ve Alevisiyle, Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Müslümanıyla, gayrimüslimiyle insana önem veriyoruz. Bunlar bizim ortak paydaşlarımızdır ama bu çerçevenin dışına çıkıp da seçmediği teninin renginden dolayı kalite arayışına giren kafatası ırkçılığı ve kafatası tokuşturarak kalite arayışına giren zavallıları da hep dışlamaya, kınamaya devam edeceğiz`` ifadelerini kullandı.
EN ÖNEMLİ PROJE YENİ ANAYASA
Eğitimin herkes için önemli olduğunu belirten Gündoğdu, ``Bu hükümet döneminde yapılan en büyük işlerden biri referandumdur, ikincisi ise 4+4+4 yeni eğitim sistemidir. Yeni sistemle; geçmişte MGK`nın bütün planlarının uygulandığı, halkın tercihinin hiç öneminin olmadığı, 28 Şubatçıların ve o süreçte koltuğunu korumak için `siyasi hayatıma dahi mal olsa derin devletin emrini yerine getireceğim` diyen yarasaların bu ülkeye biçtiği eğitim elbisesinden halkın kendi tercihini kendisinin belirlediği eğitim anlayışına geçmiş durumdayız`` dedi.
Yeni anayasanın en önemli projelerinden biri olduğunu vurgulayan Gündoğdu, 50 bin kişiyle yüz yüze anket, uluslararası anayasa kongresi, Cemil Çiçek başkanlığında 13 ilde `Türkiye Konuşuyor` platformunda görüşlerini dile getirme gibi çalışmalarının olduğunu hatırlatan Gündoğdu, yeni anayasanın lider bir ülke olmak açısından son derece önemli olduğunun altını çizdi.
BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINA SON VERİLMELİ
Bundan sonra, başörtüsü özgürlüğüyle ilgili bir çalışmalar yapacaklarını söyleyen Gündoğdu, şunları kaydetti: ``Başörtüsü yasağı, başı kapalı kadından ziyade başı açık kadın ve erkeğin sorunudur. Yıllardır başörtüsü yasağını uygulayanlar, kadın üzerinden çocuğu ve aileyi terbiye edegelmiştir ve bu milleti göbeğini kaşıyan adam ilan ederek `çobanın oyuyla benim oyum bir mi` diyerek toplum mühendisliği yapmıştır. Kadına şiddet üzerine birçok haber yapılırken, kadına en büyük şiddet olan başörtüsü yasağını görmezden geliyorsun, böyle devlet anlayışı olmaz. Evet, karısını döven erkek de olmasın ama başörtüsü yasağının da en büyük şiddet olduğu unutulmasın. Üniversitelerde başörtüsü, rektörün veya YÖK`ün hükmü olmaktan çıkarılmalı, `Meclis`te bayanlar tayyör giyer` diyerek iç tüzükle Merve Kavakçı`ya haddini bildiren densizlere inat başörtüsüyle Meclis`e girmek, siyaset yapmak serbest olmalıdır. Üniversitede, kamuda başörtülü memur, akademisyen, öğretmen, doktor, idareci çalışmasının önündeki tüm engeller anayasa değişikliğine gerek kalmadan kaldırılmalıdır.``
KAZANDIRDIKLARIMIZIN KARŞILĞI YOK !
Üniversitelerde 200 bine yakın çalışanın bulunduğunu kaydeden Gündoğdu, şunları kaydetti: ``En az yüzde 50`si genel idari hizmetler çalışanı ama onlara kazandırdığımız kazanımların karşılığını alamamışız. Bunların bir kısmı 4/C`li, bir maaş kazandırdık; bir kısmı 4/B`li, kadroya geçirdik. Bir kısmı da `biz niçin Sağlık Bakanlığı`nın, Maliye Bakanlığı`nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı`nın şefinden, teknisyeninden, şube müdüründen geri ücret alıyoruz` diyordu. Bu konuda eşit işe eşit ücret talebimizin peşine düştük ve Hayati Yazıcı ile eşit işe eşit ücret ilkesini imza altına aldık. Fakat bu konuda sadece genel idari hizmetler sınıfı çalışanları ile ilgili kısmı dikkate alıp öğretmen ve öğretim elemanlarıyla ilgili talebimizi görmeyen Maliye Bakanlığı son derece yanlış yapmıştır. Yaptığı bu yanlışı toplu sözleşme sürecindeki tavrıyla da sürdürmüştür. Öğretmen ve öğretim elemanı, başka bakanlıklarda karşılığı yok diye üretilen gerekçenin tutarsızlığını anlatmaya gerek yok. Nefeslerini boşa tüketmesinler, bu hatayı nasıl telafi ederiz diye yoğunlaşsınlar. Çünkü ek ödeme talebimizi, mağduriyetimiz giderilinceye kadar gündemden düşürmeyeceğiz. Öğretmenler gibi akademik camianın aldığı ücrette de sorun var. Profesör, genel sekreter olmak için can atıyorsa, bir yardımcı doçent şube müdürü olmak istiyorsa, burada bir sorun var demektir``
HEPİMİZİN SORUMLULUĞU FARKLI AMA AMACIMIZ AYNI
Genel idari personeliyle, akademisyeniyle beraber ve aynı amaç doğrultusunda çalıştıklarını dile getiren Gündoğdu, herkesin sorumluluğunun farklı olduğunu kaydederek, ``Ama hepimizin amacı orada iyi bir üniversite oluşturmak, çalışanların ortak menfaatini geliştirmek ve aynı ailenin fertlerinin yapması gerekeni yapmaktır`` ifadelerini kullandı. ``Sendikacılığımızın ücret boyutu önemli, değerler boyutu daha da önemlidir`` diyen Gündoğdu, Memur-Sen Kurucu Genel Başkan merhum Mehmet Akif İnan`ın ``Kim demiş her şeyin bitişi ölüm, destanlar yayılır mezarımızdan`` mısralarına atıfta bulunarak, ``Sendikacığıyla, örgütçülüğüyle insanın, medeniyet değerlerimizin, insanlığın yanında yer alarak destanlar yazan sizleri yürekten kutluyorum`` dedi.
15 Mayıs`a kadar en az 25 bin yeni üye yapılmasını isteyen Gündoğdu, kadın çalışanlara da seslenerek, sözlerini şöyle tamamladı:``Örgütlenmeyi erkeklere bırakmayın, erkekler bize görev versin diye beklemeyin. Türkiye`de kadın elinin değmediği işler yarımdır. Kadın eli değerse nezaket eli değer, örgütlenmede tek ayakla yürünmez. Hocaların en az yüzde ellisi kadın, görev beklemeyin, görev ve yol haritasını siz kendiniz çizin.``
İki gün süren toplantıda Şube başkanlarımız da söz alarak, sendikal çalışmaları ve üniversite çalışanlarının sorunlarını dile getirdi. Toplantının sonunda, üye sayısını en çok artıran Şube başkanlarına Genel Başkan Ahmet Gündoğdu tarafından plaketleri takdim edildi.
4. Üniversite Teşkilatları Buluşması Sonuç Bildirgesi`nin tam metni için tıklayınız
.