KONFEDERASYON HABERLERİ
Bayram Yarınlarımızı Bugünden İnşa ve İhya Etmektir
Ramazan’ı oruçla geçirip bedeni ve manevi ağırlıklarımızdan arındık. Bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi’ni idrak ettik. Yenilenip tazelenerek bayrama eriştik. Ancak bayramı buruk karşılıyoruz. Ülkemiz, Ramazan öncesi asrın felaketine yol açan büyük depremlere uğradı. Binlerce kardeşimizi kaybettik. Deprem felaketinde vefat eden, yaralanan, evini ve malını mülkünü kaybeden on binlerce kardeşimizin acısı yüreğimizde ve hala taze. Vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa, evini barkını kaybeden kardeşlerimize kolaylık diliyoruz. Bayramın herkesten önce depremzede kardeşlerimizin kalbine inmesini temenni ediyoruz.
Yaşadığımız büyük felaketin ardından idrak ettiğimiz Ramazan ayı ve bayramı, biz İslam milleti için umudun ifadesidir. Şartlar ne olursa olsun umudu daima diri tutmak şarttır. Çünkü bayram hem Ramazan’ın mükâfatı hem de gelecek ufkunu berraklaştıran umudun adıdır. Yıkım ne kadar büyük olursa olsun bayram bilinci birlik ve beraberlikle, dayanışmayla yarınlara ışık tutar, geleceği inşa eder. Zorda olan kardeşlerimizle omuz omuza olmak, bütün imkânlarımızla yanlarında durmak bayramın geleceği inşa eden ruhunun da bir gereğidir. Hep birlikte bayramın kutsallığıyla yarınlarımızı inşa edelim. Umudu yeşertelim.
Tam burada Üstad Sezai Karakoç’un şu anlamlı sözlerini, vasiyetini hatırlamalıyız; “Oruç, çağımıza, göklere mahsus nişanlarla donanmış büyük ve yetkili bir şahit olarak geliyor ve geldi… Oruç, hiç gecikmeden, yolunu şaşırmadan, tam saatinde, dinç ve genç, tarihin dinamizmini de özünde gaybın bir üfleyişi gibi taşıyarak geldi. Mademki geldi, onu iyi tanımak gerek. Oruç, boş bir çerçeve olarak veya bir mevsim gibi sadece tabiatın bir parçası olarak gelmedi. Tarihin bir parçası olarak geldi. Dolu geldi. Kendindekini boşaltacak. Giderken de dolu gidecek. Dolu gitmeli.” Orucu ve bayramı üstadın anlattığı derinlikte idrak etmeliyiz; göğe ulaşan dualarımız, seccadelere alnımız olmalı.
Memur-Sen ailesi olarak onlarca teşkilat yöneticimizi, birçok üyemizi depremde kaybettik. Depreme uğrayan şehirlerimizde hayat normalleşene, felakete uğrayan kardeşlerimizin acısı dinene ve günlük yaşamları deprem öncesi hale dönüşüne kadar çalışmayı kendimize şiar edindik. Her daim kardeşlerimizin yanında olacak, dertleriyle dertlenecek, acılarına ortak olacak ve sevinçlerini büyütmek için elimizden gelen çabayı göstermekten bir an olsun geri durmayacağız.
Bu duygu ve düşüncelerle Ramazan Bayramının deprem bölgesindeki acılara merhem, kardeşlerimizin kalbinde yeşeren umut olmasını diliyoruz. Ramazan Bayramının ülkemiz, gönül coğrafyamız, tüm mazlumlar, mağdurlar ve kimsesizler için iyiliklere, güzelliklere ve esenliğe vesile olmasını temenni ediyoruz. Hanelerimizde bereketi, neşesi, ışıltısı ve müjdesinin eksik olmaması dileğiyle bayramınızı tebrik ediyoruz.