ARŞİV
"Biz Laf Değil; İcraat Üreten Bir Sendikayız"
Enerji Bir- Sen Başkanlar Kurulu Toplantısı Büyük Anadolu otelde gerçekleştirildi.
Yoğun katılımın sağlandığı toplantıda konuşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, " Toplu Görüşmelerde ve Toplu Sözleşme masasında onlarca kazanıma imza atmak suretiyle Sendikacılığın destanını hep birlikte yazdık. Biz laf değil; İcraat üreten bir sendikayız" dedi.
Hacı Bayram Tonbul , "1995 yılında bir avuç hizmete adanmış dava gönüllüsünün kurmuş olduğu Enerji Bir-Sen tüm özeleştirmelere, bakanlıkların birleştirilmesi veya ayrıştırılması çalışmalarına ve çalışan sayısının her yıl azalmasına rağmen büyümesini devam ettirmiş, bu tip fırtınalardan az bir yarayla gemisini selamete eriştirmiştir. Biz sendikacılığı, sınıf ve zümre için yapılacak bir uğraş olarak görmüyor, yine sendikacılığı bir ayrışma unsuru olmadığına inanıyor aksine bir hedef uğruna herkesi kardeş kabul eden bir oluşum olarak görüyoruz. Üyesi olmakla gurur duyduğumuz Memur-Sen, edebiyat ve düşünce dünyamızın ‘yedi güzel insanının’ en aksiyonerinden olan Mehmet Akif İnan hocamız tarafından başlatılan erdemli bir harekettir. Bu hareketin kaygısı ve kavgası, medeniyet davamızın mücadelesidir" dedi.
SENDİKACILIĞIN DESTANINI HEP BİRLİKTE YAZDIK
"Yaklaşık 4 milyon 800 bin memur ve emeklisini ilgilendiren ‘Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunun çıkarılması çalışmalarımızın sonucudur" diyen Tonbul, sözlerini şu şekilde sürdürdü: " Bu Kanun bize ‘’Toplu Görüşmeden Toplu Sözleşmeye’’ geçişi sağlamıştır. Bunun mimarı da şüphesiz Memur-Sen ve Enerji Bir-Sen’dir. Son Toplu Sözleşmeyi eleştiren rakiplerden sağımızdaki, 10 yıl boyunca, bu kamu çalışanlarının hakkını komünistlere yetki verdiniz diyerek hem eleştirip hem de üye kaydederken hiç mi vicdan azabı duymadı. Yine 2009 yılındaki Toplu Görüşmelerde, ‘’Taban aylığa 10 TL verin, her şeye imza atalım’’ sözlerinin sahibi de bunlardı. Solumuzdakiler ise; ‘’Kamu kurumlarında biz olmazsak faşistler olur’’ diyerek kamu görevlilerini kamplara bölüp üye kaydettiler. Ancak; kaydettikleri üyelerin hakkını Toplu Görüşmede değil, meydanlarda aramaya kalkıştılar. Her seferde Toplu Sözleşme taraftarı olduklarını söyleyen sağımızdaki ve solumuzdakiler Toplu Sözleşmeye hayır kampanyası yürüttüler. Bunların tutarsızlıkları karşısında, kararlı ve herkesi kucaklayan bir anlayışla hareket eden Memur-Sen ve Enerji Bir-Sen, kamu çalışanlarının takdiri toplayarak; zirvedeki yerini aldı. Enerji Sanayi ve Madencilik Hizmet kolunda 2010 yılından beri yetkili sendikayız. Attığımız her adımda bu yetki emanetinin sorumluluğunun bilincinde hareket ediyoruz. Geçmişe dönüp baktığımızda rakip sendikaların hizmet kolumuzun geneline ilişkin yada kurumsal anlamda tek bir kazanıma dahi imza atmadıklarını, sadece laf ürettiklerini, icraata yönelik tek bir olumlu adım atmadıklarını, sorunlara çözüm üretmek yerine hep çözümsüzlüğü, ayrışmayı ve kavgayı esas alan bir tavır izlediklerini görmekteyiz. Bunun neticesinde kamu görevlileri için elde edilen tek bir kazanım olmadığını unutmamalıyız. Hâlbuki biz, gerek Toplu Görüşmelerde gerekse Toplu Sözleşme masasında onlarca kazanıma imza atmak suretiyle Sendikacılığın destanını hep birlikte yazdık. Biz laf değil; İcraat üreten bir sendikayız."
İŞTE KAZANIMLARIMIZ
EK Ödemeden, Aile Yardımına, Disiplin cezalarının yargıya taşınmasından, Mazeret izinlerine kadar onlarca kazanım elde ettiklerini vurgulayan Başkan Tonbul, "Memur-Sen olarak Referandumda, Toplu Sözleşmeye de Toplumsal Sözleşmeye de “Yetmez ama Evet ” diyerek çalışanlarımıza “Toplu Sözleşme Hakki’’ kazandırdık. 2012 yılında ilk Toplu Sözleşmeyi yaptık. Çalışanlarımız için onlarca hak elde ettik. Bunları da sizinle paylaşmak istiyorum.
*Sözleşmeli Personele Yemek
*KİT’lerde Kıdem Ücreti
*Seyyar Görev Tazminatı
*Kit’lerde Konut Kira Bedeli
*Hizmet Tahsisli Kamu Konutlarının Kapsamının Genişletilmesi
*2010-5
*Koruyucu Giyim Yardımı
*Koruyucu Gıda Yardımı
*Ücretsiz Okul Servisi
*Teknik Hizmet Sınıfı zammından faydalanma
*Arşivci, kütüphaneci, sosyolog unvanlı kadrolarda bulunan kamu görevlilerinin, teknik hizmetler sınıfı tazminatı, ek tazminat, özel hizmet tazminatı haklarından faydalanması sağlandı.
*Mali sorumluluk zammı.
*İtfaiyeci Kadrosunun Hizmet Sınıfı
*Geçici Personelin Çalışma Süreleri
*4/C’lilerin 11 ay olan çalışma süreleri 11 ay 28 güne çıkarıldı.
*Fazla Çalışma Ücreti
*4/C’ lilere ayda 50 saate kadar fazla mesai ücreti ödenebilecek.
Toplu Görüşme masasından sonra taleplerimizi diğer platformlarda dile getirmeye devam ettik. Yaptığımız eylemler ve görüşmeler sonucunda 2011 yılında YPK kararları ile KİT’lerde birçok unvanda iyileşmeler sağladık. Bunlardan; Teknik şef, atölye şefi, başeksper, uzman ve müdür yardımcılarının ek ödeme oranı önce % 28 den %68’e daha sonra %82’ye çıkartıldı. 2006 yılında denge tazminatı adıyla başlayan ek ödemelerle ilgili olarak EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET prensibini savunarak, 666 sayılı KHK ‘nın çıkmasını sağladık. Böylece birçok Kamu kurum ve Kuruluşunda çalışan personel arasındaki ücret adaletsizliğinin giderilmesini sağladık" dedi.
ÖZVERİLİ ÇALIŞMANIN ESERLERİ
"2014-2015 dönemini kapsayan 2. Toplu Sözleşmeyi Ağustos ayında yaptık" hatırlatmasında bulunan Tonbul, şunları söyledi: "Bu Toplu Sözleşmede sizden gelen taleplerle taban aylığa zam aldık. İstediğimizi alır almaz da masadan kalktık. Diğer iki konfederasyon Memur-Sen'i işi erken bitirdiği için suçladıklarının, karaladıklarının farkında olamayacak kadar aymazlık ve kıskançlık içerisindedir. Kamu İşveren Kurulu'na, kamu görevlilerinin yıllardır artış istediği taban aylığa son on yıllık dönemde ve aynı dönemdeki en yüksek taban aylık zammı oranını ihtiva eden bir toplu sözleşme metnini imzalattık. Memur-Sen daha iyisini imzalatıncaya kadar bugüne kadar varılan en karlı, en kapsamlı ve en adil uzlaşmadır. Bu toplu sözleşmeyle ile taban aylığı bin 27 liradan, bin 202 liraya yükselmiş ve bugüne kadar taban aylığında ilk defa 175 lira artış sağlanmıştır. Bu yılki Toplu Sözleşme ile elde ettiğimiz kazanımlardan bahsetmek istiyorum.
*Emekli kamu görevlilerinin maaşlarında net 146 TL
*Emekli ikramiyelerinde 5.250 TL
*Kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine, 2015 yılının ilk altı ayı için %3, ikinci altı ayı için %3 oranında zam yapılacak,
*Toplu Sözleşme İkramiyesi 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren, yüzde 33 oranında artırılarak 60 TL olarak ödenecek,
*4/ C’li personele Aile Yardımı,
*Çalışmayan eş için 164 TL eş yardımı, 0 – 6 yaş grubundaki her çocuk için 38,40 TL olmak üzere 202 TL aile yarımı ödenecek
*Kamu Avukatlarının vekâlet ücretleri artırıldı.
*Enerji hizmetleri kolunda baraj, termik santral, fabrika, trafo vb iş yerlerinde çalışan personel ve aileleri sosyal servislerden ücretsiz yararlanacak,
*Sondaj kamplarında görev yapan MTA personeline ücretsiz yemek yardımı verilecek,
*Sümer Holding personelinden, işsizlik sigortası primi kesintisi uygulamasına son verilmesine ilişkin yasal düzenleme çalışması yapılacak,
*TEİAŞ yük tevzi müdürlüklerinde vardiyalı teknik personelin temel ücretlerine ilave 50 TL ücret eklenmesi uygulamasına devam edilecek,
*Enerji hizmet kolunda normal mesai saatleri dışında vardiyalı çalışan personele servis hizmeti sağlanacak,
*Nöbetçi memurluğun kaldırılmasına ilişkin yasal düzenleme yapılacak,
*Bakanlık ve Genel Müdürlüklerin Merkez Teşkilatlarında çalışan kamu görevlilerine hizmet servisi için çalışma yapılacak.
Dediğimiz gibi durmadık çalıştık. Sendikacılığı maraton olarak gördük. Toplu Sözleşme masasında gündeme getirdiğimiz talepleri Kamu Personeli Danışma kuruluna taşıdık. Bu taleplerin içerisinde yıllardır çözülemeyen araştırmacılar konusunu gündeme getirerek; araştırmacıların haklarının iyileşmesini sağladık. Yine Enerji Hizmet kolundaki TEDAŞ, TEİAŞ VE EÜAŞ kurumlarındaki servis sorununu Allah’a hamd olsun 1 Ocak itibari ile çözdük. Bu arkadaşlarımız servislerine binmeye başladı. Bunlar birden bire olan şeyler değil, özverili çalışmanın eserleri…"
,
BAŞBAKAN ERDOĞAN'A İLETİLEN TALEPLER
Memur-Sen Türkiye Buluşmasında, Kamu Personeli Danışma Kurulunda dile getirilen talepleri Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a ilettiklerini vurgulayan Tonbul, talepler içerisinde olmazsa olmazlarını sıraladı:
*2005 yılından sonra göreve başlayan personele bir derece verilmesi
* Disiplin cezalarının affı ve yeniden düzenlenmesi
*4/C’li sözleşmeli personele kadro verilmesi
*Kitler ve kamuda çalışan üniversite mezunu işçilerin kitlerde 2 sayılı cetvele diğer kamu kurumlarında çalışanların memuriyet kadrolarına geçirilmesi
*Emekli ikramiyesinin hesaplanmasında 30 yıllık hizmet süresi sınırının kaldırılması
konularına öncelik verdik. Bunların dışında
*Yıllık izinlerin iş günü esasına göre düzenlenmesi
* Kit sözleşmeli personelin yıllık izinlerinin memurlarla paralel hale getirilmesi
*Özel sektörde geçen (işçilikte) hizmet sürelerinin tamamının kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesi Kamu iktisadi teşebbüslerinde ücret sisteminin değerlendirilmesi, temel ücret gruplarının sayılarının azaltılması ve kurumlar arası ücret dengesizliğinin giderilmesi de taleplerimiz arasındaydı. İnşallah bu taleplerimizin tamamının yerel seçimler sonrasına kalan Torba Yasada yer almasını istiyoruz."
VESAYET GERİDE KALDI
"Toplu Sözleşme dışında da birçok kazanım elde ettik" diyen Tonbul, "Özelleştirme nedeniyle havuza düşen arkadaşlarımızın taleplerinin %80’ini yerine getirdik. Özelleştirme taleplerini yerine getirmemizin yanı sıra (Ö) kadro yani, özelleştirme kadrosu alarak; memur ve güvenlik görevlisi arkadaşların özelleştirmede yılsonunda yaşanan kadro sıkıntısı gidermiş olduk. Enerji Bir-Sen’in girişimleri ile 50 bin kadro verilerek bu sıkıntı aşılmış oldu. Ayrıca iptal ve ihdas yılda bir defa yapılırken bizim girişimlerimizle 2 ye çıkartıldı. Başta TEİAŞ, EÜAŞ ve TTK olmak üzere KİT’lerde Veri Hazırlama Kontrol İşletmenliği kadrolarının alınması ve üyelere verilmesi, bu kadroların tarihte ilk defa taşralarda verilmesini Enerji Bir-Sen olarak biz sağladık. Yine ÇAYKUR’daki %3’lük skala ayarlaması, ÇAYKUR da Teknik Şef kadrosunun alınması, Sanayi Bakanlığındaki yemek yardımından taşra teşkilatının da yararlanması Enerji Bir-Sen’in başarısıdır. Bildiğiniz üzere Sanayi Bakanlığının ayrışması sonucu Müdür Yardımcıları araştırmacı kadrolarına atanmış ve bu atamalar hak kayıpları neden olmuştu. Sendikamızın girişimleri sonucu bu arkadaşlar Şube Müdürlüğüne kaydırıldı ve bu hak kayıpları giderilmiş oldu. Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği girişimlerimiz sonucunda değişti. Hatta bazı kurumlar Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavını yaptılar. Arkadaşlar burada şunu da belirtmek isterim. Kurumsallaşma açısından bireysel olarak gelen taleplerin, Şube Başkanları veya İl Başkanları aracılığı ile gelmesinin daha doğru olacağı kanaatindeyim. Değerli arkadaşlarım son olarak şunları söylemek istiyorum. Türkiye artık vesayetten kurtulmuş yarınlara güvenle bakabilen, çocuklarına güzel günler ve gelecek vaat eden bir ülke konumuna doğru hızla ilerlemektedir. Bizler Memur-Sen ve Enerji Bir-Sen ailesi olarak bu konuda duyarlı bir sivil toplum örgütü olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi.
KENDİ MARKAMIZI ÜRETMELİYİZ
Türkiye'nin sorunlarını aşacak güçte olduğunu belirten Başkan Tonbul, " Gelişmede ve kalkınmada rol model olabilecek yapıya sahiptir. Bunun için gerekli insan kaynakları yer altı ve yer üstü kaynakları fazlasıyla mevcuttur. Organize Sanayi Bölgelerinin atıl alanları tespit edilerek buralara teşvik verilmesi, sanayi teşvik bölgelerinin tespitinde sosyal taraflarla birlikte yerinde tespit yapılması görüşündeyim. Cari açığımızın önemli bir kısmını oluşturan Savunma sanayinde iyi gelişmeler olmasına rağmen sivil bir anlayışla yönetilmemesi bazı kısıtlamaları da getiriyor. Savunma sanayimiz bir an önce sivil yönetime kavuşmasını diliyoruz. Tüm sanayi kuruluşlarının ayrım yapmadan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı denetimi ve izni altına alınmasını istiyoruz. Başta otomotiv ve bilişim sektörü yatırımcıları olmak üzere sanayimize yön veren kuruluşların önce laf üretmek yerine icraata geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. ‘’Neden bizim de dünyaca ünlü bir markamız yok’’ sorusuna cevap verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bakın arkadaşlar… Kore Savaşının üzerinden yarım asır geçti. Güney Kore’nin 2 tane dünyaca ünlü markası var. Birisi çoğumuzun elinden düşürmediği telefonlar, diğeri de altımızdaki arabalar… Çalışmalıyız. Kendi markamızı üretmeliyiz. Bunu yapacak iş gücüne de beyin gücüne de sahibiz" diye konuştu.