METİN MEMİŞ
Büyük ve Güçlü Türkiye İdeali, Medeniyet Değerlerimizin İnşaası ile Hayata Geçecek
Türkiye, kritik bir eşikten geçiyor. Yeniden Büyük Türkiye idealinde önemli bir adım daha atıldı. Halkımız, kendi oylarıyla ilk kez cumhurbaşkanını seçti. Bu seçimin anlamı, istikrar ve güvenin yansıması, büyüyen Türkiye idealine olan güven ve destektir.
Milletimiz darbelere ve darbecilere gereken dersi vermiş, iradesiyle başkanını seçmiştir. Bizler Büyük Memur-Sen ve Sağlık-Sen ailesi olarak, demokrasi ve millet iradesine olan desteğimizi her fırsatta dile getirdik ve milli iradeden yana olduk. Milletimizin tercihi, mirasçısı ve sahibi olduğumuz kadim medeniyet değerlerimizin yeniden inşası ve yüceltilmesinden yana olmuştur.
Büyük ve güçlü Türkiye, dünya mazlumlarının sesinin daha gür çıkması demektir. Filistin davasının sahipsiz olmadığını dünyaya haykırmaktır. Doğu Türkistan'daki soydaşlarımızın, Arakan'daki Müslümanların bir savunucusunun olduğunu ilan etmektir. Darbeye direnen Mısırlı kardeşlerimizin, ülkesindeki diktatöre karşı özgürlük mücadelesi veren Suriyeli kardeşlerimizin yalnız olmadıklarının göstergesidir.
Büyüyen Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütü olarak bize düşen görev de, bu bilinçle çalışmaktır. Cemil Meriç diyor ki; taraf tutmayan insan şahsiyeti felce uğramış insandır. Biz, tarafız. Demokrasiden, millet iradesinden yana tarafız. Onun için Gezi'de oynanan oyuna karşı çıktık, 1 Mayıs'ın bayram gibi kutlanmasının önünü açtık. Devlet içinde oluşturulmak istenen paralel yapıya karşı çıktık.
Biz biliyoruz ki, ne kadar büyük ve güçlü bir sendika olursak, demokrasi mücadelesine katkımız o kadar büyük olacaktır. Millet iradesini üstün tutan, milli iradeyi destekleyen bütün kardeşlerimize bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Türkiye cumhurbaşkanlığı seçim sürecini geride bırakmış, gerçek gündemine yeniden dönmüştür. Bu süreçte yapılması gereken en önemli çalışma yeni sivil ve demokrat bir anayasa olmalıdır. Bu anayasa, demokrat Türkiye'nin yolunu aydınlatacak ve bir ışık olacaktır. Yeni anayasa, kamu görevlilerine getirilen siyaset yasağını bitirmeli, siyasete girecek kamu görevlilerinin önceden istifa etmesiyle oluşan mağduriyeti giderecek şekilde hazırlanmalıdır. Yeni anayasa, vatandaşını tanımlamak yerine tanımalı ve özgürlüklerini genişletmelidir.
Sağlık-Sen ailesinin değerli mensupları ve fedakâr sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımız. Bir önceki yazımda, yapılan hizmetlerin, sizlerin gelecekte nasıl anılacağının göstergesi olduğunu söylemiştim. Ve bu noktadan hareketle kalıcı eserler bırakmak için çalıştığımızı ifade etmiştim. Bu anlamda, geçen yılki üye sayımızı 12 bin 161 artırarak 205 bin 773 üyeye taşınmasında emeği, desteği ve katkısı olan herkese teşekkür ediyorum.
Büyük devlet adamı Kanuni Sultan Süleyman diyor ki;
Halk içinde muteber bir nesne yok, devlet gibi
Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi.
Evet; devlet en muteber nesnedir, ancak bir nefes sıhhat hepsinden de önemlidir. Sizler, fedakârca çalışarak bu millete sağlık ve sosyal hizmetleri sunuyorsunuz. Bizler de, sizin hak ve menfaatlerinizi savunuyor, mağduriyetlerinizin giderilmesi için gece gündüz çalışıyoruz.
Hepinizin bildiği üzere, Sağlık-Sen Büyük Türkiye Buluşması'nda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı başbakan olarak ağırlamıştık. Sayın Erdoğan'ın bir sendika programına katılması ve orada dile getirilen taleplere olumlu yanıtlar vermesi bu ailenin gücü ve büyüklüğünün göstergesidir.
Programda, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının ödedikleri bedeli konu alan filmimizden bir kesit göstererek, verilen emek ve ödenen bedellere dikkat çektik ve ardından sağlık çalışanlarının yıpranma payını hak ettiklerini ifade ederek, bu talebimizi dile getirdik. Bunun yanı sıra, lisans tamamlama konusunda bürokrasiye takıldığımızı belirterek, bu konuda çözüm istedik. Dile getirdiğimiz bir başka husus ise, 24 saat esasına göre çalışan sağlık kurum ve kuruluşlarındaki kreşlerin de 24 saat açık tutulması (kreş olmayan yerlere ise en kısa sürede kreş açılması) idi. Bu üç talebimiz olumlu karşılık görürken, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması konusunda net bir söz alamadık. Ancak en önemli taleplerimizden olan ve sağlık çalışanlarının dört gözle beklediği ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, kazanıma dönüşene kadar gündemimizin değişmez maddesi olacaktır.
Gelecek yıl yapılacak toplu sözleşmenin en önemli maddesini şüphesiz ki, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması oluşturacaktır. Bunun yanı sıra vekil ebe hemşireler, kamu personeli olmayan aile sağlığı merkezi çalışanları, 4'C'liler ile, görevde yükselme sınavını kazanmasına karşın atanması yapılmayan 2351 VHKİ uzmanına kadro talebimiz de olmazsa olmazımızdır.
Bunun yanı sıra, geçtiğimiz günlerde, şube başkanlarımızın katılımıyla Başkanlar Kurulu toplantımızı gerçekleştirdik. Sağlık-Sen'in dünü ve bugünü üzerine mülahazalarda bulunduk. Yaklaşan seçim süreçlerinde tecrübe paylaşımında bulunduk. Şubelerimizde başlayan demokrasi şöleninin coşkusuyla Sağlık-Sen Genel Kurulu'nu aynı heyecan ve coşkuyla gerçekleştireceğiz.
Bu ailenin her ferdi, sandıkta istediği göreve talip olabilir. Kararı verecek olan ise delegelerimiz olacaktır. Şubelerimizde bu gerçekleşmektedir. Nitekim, mevcut başkanlarımıza rakip olarak seçimde aday olan arkadaşlarımız bulunmaktadır. Hedefi, Sağlık-Sen'i daha ileri taşımak, daha iyi temsil etmek olan bütün arkadaşlarımız aday olabilir. Ancak seçim sonrası, sandıktan çıkan sonuca da herkesin rıza göstermesi ve el ele çalışması gerekmektedir.
Mehmet Akif Ersoy diyor ki;
Girmeden tefrika bir millete düşman giremez.
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.
Yapılan demokrasi şölenlerimiz, aramıza tefrika girmesine yol açmamalıdır. Bir bünyeyi yiyip bitirecek dedi kodu ve gıybete kapı aralamamalı, şeytanı aramıza almamalıyız. İyi niyetle çıktığımız yolda, şeytanın vesveselerine kulak vermemeliyiz. Biz birlikte büyük bir aileyiz. Ve bu ailenin her ferdi değerlidir.
Bizler, Mehmet Akif İnan'ın emanetinin sahipleriyiz. Bizim görevimiz bu emaneti hak ettiği şekilde korumak ve daha ileri noktalara taşımaktır.
Merhum İnan, bizlere öyle bir miras bırakmıştır ki; bunun içinde çalışanların hak ve menfaatleri olduğu kadar ümmetin ve dünya mazlumlarının savunuculuğu da yer almaktadır.
Bunun içindir ki, Filistin'de gözünden bir damla yaş akan Gazzeli çocuklar bizi çok yakından ilgilendirmektedir. Doğu Türkistan'da zulme ve katliama maruz kalan soydaşlarımızın acısını bunun için yüreklerimizde hissediyoruz. Bunun için, Esma'nın katil kurşunlarıyla hayatını kaybetmesi bizleri de evladımızı kaybetmiş gibi hissettirmektedir. Bunun içindir ki, Mısır'da darbeye ve darbecilere direnen herkesin derdi bizim de derdimizdir.
Geçtiğimiz yaz mevsimi bu anlamda, hepimiz için oldukça sıcak geçti. Filistinli ve Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin yaşadıkları dramlara dikkat çekmek için eylemler ve basın açıklamaları gerçekleştirdik, yardım kampanyaları başlattık. Bu çalışmalarımıza destek veren, emeği bulunan bütün kardeşlerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Büyük aile olmanın gereği budur. Acılarımızı paylaşarak azaltmaya, sevinçlerimizi de paylaşarak yaşamasını bilmenin gereğidir büyük aile olmak.
Bugünle yetinen değil, geleceğe bakan, geleceğe dair planları ve stratejileri olan bir sivil toplum örgütüyüz. Bunun için ki, kurumsallaşmaya önem veriyor, ortak aklı üstün tutuyor, istişare içinde hareket ediyoruz. Sendika olarak bizim kuruluşumuzu belirleyen yasaların yanı sıra, gönül yasasından aldığımız yetkileri de kullanıyoruz. Bu gönül yasamız, bize üyelerimiz ve kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerini korumanın yanı sıra, haykırdığı halde sesini kimseye duyuramayan mazlumların, mağdurların sesini duyurma yetkisi veriyor. Biz, gönülden gönüle giden ve görünmeyen gizli yolun yoldaşlarıyız.Bizim gönül birlikteliğimiz, gönül yasamız daha aydınlık, başarılarla dolu bir geleceğin müjdesidir. Sağlık-Sen ailesinin büyümesine katkısı olan üyelerimizden teşkilatımıza, genel merkez yönetimimize, şube yönetimlerine bir kez daha teşekkür ediyorum.