CEBREN GÖNDEREN DEĞİL, TEŞVİK EDEN DEVLET İSTİYORUZ

Toç Bir-Sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısına katılan Gündoğdu, memurların tayin konusuna değinerek “Bizi cebren gönderen değil, teşvik ederek gönderen devlet istiyoruz.” dedi.

Antalya’nın Kumluca ilçesinde gerçekleştirilen Toç Bir-Sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısına katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen olarak daima çözümün paydaşları içerisinde yol almaya devam ettiklerini belirterek şöyle devam etti:

“Memur-Sen olarak birinci avantajımız medeniyet değerlerini kuşanmış olarak sendikacılık yapıyor olmamız. İkinci avantajımız temelin sağlam atılmış olmasıdır. Bu temel insan merkezli, halk merkezli, özgürlük merkezli, emek merkezli, sınırlarını yasanın sınırlayamayacağı gönül yasasının insanın olduğu her yere uzanan, bu insan mazlumsa dinine, diline, cinsiyetine, meşrebine bakmayan anlayışa endeksli bir misyondur. Onun için medeniyet değerlerimizi kuşanarak sendikacılık yapmayı önemsiyoruz. Ya teklif sendikacılığı yapacaksınız, ya da tehdit sendikacılığı yapacaksınız. Tehdit sendikacılığını yapanların kendine özgü bir misyonu yoktur. Onlar karşılarına bir düşman ilan etmiştirler ve o düşmanı ne yaparsa yapsın ona karşıdırlar. Ya da kendisi birilerine yalama olmuştur, yanaşma olmuştur, onların emriyle kurulmuştur, onların sözünden asla dışarı çıkamazlar.”

Teklif sendikacılığında "3 T” nin çok önemli olduğunu, bunların “tespit, tenkit ve teklif olduğunu belirten Gündoğdu “Eğer ne istediğinizi ortaya koymazsanız, neye karşı koyduğunuzun da bir anlamı yoktur” diye konuştu.

 Bu Başkaldırı Değil, Boyun Eğmemektir

Bugüne kadar yaptıkları her güzel faaliyetin karşısında mutlaka birilerinin olduğunu söyleyen Gündoğdu, “Memur-Sen olarak yaptığımız işlerde karşımızda kim olduğundan önce bunu yapmazsak hangi vebal altında kaldığımızın sorgulamasını yaptık.  İkinci olarak da yanımızda kimlerin olduğunu sorguladık. Bizim yanımızda yüzde yüz hep millet oldu.” vurgusunda bulundu.

Konuşmasında 10 Milyon İmza Kampanyasına da değinen Gündoğdu, toplanan 12 Milyon 300 bin imzanın bir rekor olduğunu belirterek şöyle devam etti:

"Başörtüsü Allah’ın emridir, kimsenin lutfuyla yapılacak, ya da yasaklanmasıyla engellenecek bir şey değildir. Hükümete çağrımız 12 Milyon 300 bin imza orada duruyor. Niyeti bu sorunu çözmekse bundan daha güçlü destek olmaz. Kaçacak yer arıyorlarsa kaçacak yer yok demek de Memur-Sen’in boynunun borcudur. Şimdi iktidara çağrıda bulunuyorum, ister çözün ister çözmeyin, biz bu sorunu çözdük. Bu başkaldırı değil, boyun eğmemektir, ülke ayıbına son vermektir, darbecilere de yönetmeliğinizi de alın gidin demektir. Bu yönetmeliği tanımadığımız için suç işlediğimizi söyleyen faşizan kafalara da çağrımız, bu ülkede şapka kanunu hala yürürlükte ama kimse şapka kanununa uymuyor. Şapka kanununa uymamak suç değilse, bu yönetmeliği tanımamak suç değil, erdemdir."

Çalışmayan Memur Yoktur Çalıştırmasını Bilmeyen Amir Vardır

Çalışma hayatına ilişkin çizgilerini de dile getiren Ahmet Gündoğdu, “Çalışma Bakanı ile son olarak üç toplantı yaptık. Bakan soruyor: ‘İstihdam biçimleri ile ilgili ne dersiniz?’ Diyeceğimiz belli, başta 4/C’liler olmak üzere kalan tüm sözleşmelilerin tamamını kadroya geçirirsiniz, istihdam biçimiyle memuru terbiye etmekten vazgeçersiniz. Çalışmayan memur yoktur. Çalıştırmasını bilmeyen idareci vardır.”şeklinde konuştu.

İstihdamında güçlük çekilen illerde ise maaşlarda düzenleme yapılması gerektiğini belirten Gündoğdu, “Cebren gönderen değil, teşvik ederek gönderen devlete” geçmek gerek dedi.

Biz Zaten Akildik

“Biz Başbakan’ın teklifi geldikten sonra Akil olmadık, zaten Akildik” diye konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, çözüm sürecine ilişkin şunları söyledi:

“Kürt kardeşlerim Güneydoğu’da Ergenekon’un, Jitem’in katliamlarının faturasını Türk kardeşlerine çıkarmaktan vazgeçtiği gün, Türk kardeşlerim PKK’nın katliamlarının faturasını Kürt kardeşlerine çıkarmaktan vazgeçtiği gün bu sorunu yüzde yüz çözmüş olacağız.”

Şuan ki konumda akil insanlar olarak  Hazreti İbrahim’in ateşine su taşıyan serçe misali akan kanların durması için ellerinden geleni yaptıklarını söyleyen Gündoğdu, herkesten akan kanın durdurulması için sürece destek vermelerini isteyerek konuşmasına şöyle devam etti:

 “Teröre kaynaklık eden sorunları çözmek için de çalışmak gerekir. Bu sorunu çözmek, bataklığı kurutmak için Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle çözümün yanında yer almamız lazım. Biz sorumluluk anlayışıyla sorunun çözümüne katkı sağlayacağız. Bu konuda herkesin de sorumluluk anlayışıyla davranmasını bekliyoruz."

Günay Kaya: 76 Milyon İnsanımızın Derdi Bizim Derdimizdir

Memur-Sen ve Toç Bir-Sen ailesinin bir mensubu olmanın önemli bir ayrıcalık ve sorumluluk olduğunu belirten Memur-Sen Genel Başkan Vekili ve Toç Bir-Sen Genel Başkanı Günay Kaya ise, “Biz yetmiş altı milyon insanımızın derdini dert edindik, sorununu sorunumuz bildik. Bu nedenle bizler yaşanan hiçbir olaya seyirci kalmadık, sorunun kaynağını kurutmak için seferber olduk. Memur-Sen ve Toç Bir-Sen olarak bizim farkımız sadece ülkemizde ki sorunlara değil, dünyanın tamamına bakmaktır. Arakan’da ki masumiyet bizi vurdu, Filistin’de ki gözyaşı içimize aktı, Suriye’de ki meseleyi bizim meselemiz bildik. Birileri sanal karalama ile önce kendilerini sonra da mensuplarını kandıra dursunlar, bizim büyük hedeflerimiz, bizi bir arada tutuyor ve bizi daha da güçlendiriyor. Bizler ekmeğimiz için, özgürlüğümüz için, demokrasimiz için bir aradayız” dedi.

Toç Bir-Sen’in hak ederek sahip olduğu yetkinin büyük bir sendikal rekor olduğunu da dile getiren Kaya, “Etkili ve yetkili sendika olmanın olayların izleyicisi, aktörü olmakla değil, sorumluluk almakla, elini taşın altına koymakla” olacağını belirtti.

2012 yılı Toplu Sözleşme görüşmelerine de değinen Günay Kaya, “Hatırlayacağınız gibi Memur-Sen’in bir kazanımı olan Toplu Sözleşme hakkını geçtiğimiz yıl ilk kez gerçekleştirdik. Masaya giderken tüm kararları sizlerle istişare ederek aldık ve bütün kararlarımız ortak akılla çıktı. Memur-Sen ve Toç Bir-Sen’in talepleri sadece Genel Merkezlerde değil, tüm teşkilatlarımızda bir araya geldiğimiz temsilcilerin talep ve beklentileri doğrultusunda oluşmuştur.” dedi.