KONFEDERASYON HABERLERİ
ÇİÇEK: 82 ANAYASASININ SON KULLANMA TARİHİ DOLDU
Memur-Sen`in Uluslararası Demokrasi Kongresi`nde konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 82 Anayasasının son kullanma tarihini doldurduğunu söyledi. Çiçek, Anayasası`nın tek önceliğinin güvenlik olduğunu belirtti.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, yapılacak her değişikliğin Anayasa Mahkemesi`ne götürüleceğini belirterek, "Anayasa değiştirilemiyorsa bunun sorumlusu kim?" diye sordu. Çiçek, bu konuda `yan çizen ve ayak sürüyenlerin` sandığa gömülmesi gerektiğini söyledi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Memur-Sen tarafından düzenlenen Uluslararası Demokrasi Kongresi`nde konuştu. Türkiye`de demokrasi ve Anayasa sorunu olduğunu belirten Çiçek, "Birçok sorun buradan kaynaklanıyor." dedi. 82 Anayasasının son kullanma tarihini doldurduğunu kaydeden Çiçek, "Her gün uygulamada yeni sorunlar çıkartıyor, biz de onları tartışıyoruz. Öncelikleri ve dengeler günümüz şartlarına uymuyor. O günün şartlarında yapılmış bir tepki Anayasası. Birinci önceliği güvenlik. Özgürlük olsa da olur, olmasa da." diye konuştu.
Çiçek, mevcut Anayasanın bir vesayet anayasası olduğunu dile getirdi.
Anayasa`nın dilinin de başlı başına bir sorun olduğunu belirten Çiçek, "Ben Edebiyat hocası olsam, bu Anayasa diline 3`ten fazla not vermem`` dedi. Tartıştıkları bir çok önemli konunun kararlarında, hep bu dil probleminin karşılarına çıktığına işaret eden Çiçek, "Hep oradaki bir noktadan hareket ile çok önemli süreçler tıkanmış, bunun bedelini millet ağır bir şeklide ödemiştir. Onun için bu Anayasa değişmeli." şeklinde konuştu.
Türkiye`de herkesin Anayasanın değişmesini temenni ettiğini söyleyen Çiçek, "Temenni etmek farklı, temin etmek farklı." ifadesini kullandı. Sadece Meclis çoğunluğunun Anayasayı değiştirmeye yeterli olacağını ifade etmenin, demokratik bir tavır olmayacağını kaydeden Çiçek, "Şimdi 82 Anayasasını tartışıyoruz. O zaman da benim tek başıma yaptığım Anayasayı tartışacağız. Türkiye, tartışmalardan kurtulmayacak." şeklinde konuştu.
Anayasa`nın yine mevcut Anayasa`ya göre değiştirileceğini kaydeden Çiçek, "Yani 175. maddedeki usullere uygun olarak değiştireceğiz. Meclis çoğunluğunun bir yere kadar önemli olduğunu, ondan sonra neden önemsiz olduğunu yaşadığımız tecrübeler gösteriyor." diye konuştu.
Söz konusu maddeye göre, Anayasa değişikliği için 184 milletvekilinin imzasının gerektiği, değişikliklerin Genel Kurul`da 2 kez görüşülmesi gerektiği ve oylamada 330 ve üzeri milletvekilinin kabul oyu vermesi gerektiğini hatırlatan Çiçek, şöyle devam etti:
"Anayasa Mahkemesi 2000`de verdiği kararda da böyle dedi. Ama o zaman AK Parti yoktu. AK Parti birçok ezberi bozdu, ama içtihatlar da bozuldu. Uzlaşma ve 411 gibi büyük bir Meclis çoğunluğu ile usulüne uygun olarak çıkardığımız bir Anayasa değişikliği ile ilgili (Anayasa Mahkemesi`nin) verdiği karar var. 175. maddede olmayan, adeta Anayasa değişikliğini imkansız hale getiren, adeta kendisini Meclis`in yerine koyarak, önemli bir kısım kriterler getirdi. Doğrudan ya da dolaylı ilk 3 maddedeki değişikliğe sebebiyet verecek bir konu teklif edilemez deniyor. Şimdi çıkarılabilecek her değişiklik, Anayasa Mahkemesine kesinlikle gidecek. CHP diyecek ki `bu yaptığınız değişiklik Anayasa`nın ilk 3 kriterine aykırı.` Bir arkadaşımız diyor ki Anayasa Mahkemesi`nin yapısını değiştirin. İyi de o da Anayasa değişikliğidir. 175. maddeyi değiştirin, o da Anayasa değişikliğidir. Yerli yersiz birbirimizi suçlamayalım."
AK Parti iktidarının cesur bir iktidar olduğunu kaydeden Çiçek, "Kimse bizi korkaklık ile suçlayamaz. Bunda kimsenin tereddüdü olmaması lazım." ifadesini kullandı.
Uzlaşma ararken, başka siyasi partilerin genel başkanlarının randevu bile vermediğini dile getiren Çiçek, şöyle dedi: "Benim başbakanım, başka ülkelerin başbakanlarından randevu alıyor, ülke meseleleri konuşulacak, başka siyasi partilerin genel başkanları randevu bile vermiyor. Randevu bile verilmiyorsa, uzlaşmaz taraf kim? Anayasa değiştirilemiyorsa bunun sorumlusu kim? Bu taleplerimizin toplumsal müeyyidesi yoksa, o zaman bu ülkede demokrasi konusunda mesafe almakta zaman kaybederiz. Toplumsal müeyyidesi ne? Böylesine Türkiye için zaruri olan, muhakkak yapılması gereken bir önemli konuda, yan çizen varsa, ayak sürüyen varsa, bunu önümüzdeki döneme bırakalım diyen varsa, ben bu işe karşıyım diyen varsa, toplumsal müeyyidesi siyasette sandığa gömmektir. Bunun cevabı, sandıkta verilir."
Anayasa değişikliğini toplumsal talep haline getirmek noktasında, sivil toplum kuruluşlarına daha fazla görev düştüğünü söyleyen Çiçek, "Anayasa değişikliğini önemli görüyorsan, müeyyidesini koyman lazım. `Bu işe destek vermeyenlerin ben de sandıkta gereğini yaparım` tarzındaki müeyyideye bağlı bir toplumsal talep haline gelirse, samimiyet ile bu işi yapmak isteyenlerin işi kolaylaşır. Aksi halde, hangi Anayasal düzenlemeyi getirseniz, ertesi gün `rejim elden gidiyor, devlet çöküyor, ülke bölünüyor.` 50 yıldan beri dinlediğimiz gerekçeler gelir, önümüze konur. Bunu toplumsal talep haline getirelim. Anayasayı daha çağdaş değerleri yansıtan, Türkiye`nin önünü tıkamayan, kurumlararası dengeleri iyi koyan ve bizatihi kendisi sorun olmayan bir Anayasayı hiç olmazsa 2000`li yılların başında Türkiye`ye armağan edelim." şeklindeki konuştu.
.