ARŞİV
DAİŞ’in Kanlı Eylemlerini Bir Kez Daha Kınıyoruz
Memur-Sen olarak, DAİŞ terör örgütünün Kobani’de, Tunus’ta, Kuveyt’te, Fransa’ da gerçekleştirdiği hunharca katliamları şiddetle kınıyoruz. Biz DAİŞ’in küresel Emperyalizmin yüzyıl aradan sonra yeniden Ortadoğu’nun sınırlarını değiştirme, bölgenin haritasını yeniden çizme arayışına girmesiyle oluşturduğu taşeron bir örgüt olduğuna inanıyoruz. Bölgedeki, etnik ve mezhebi duyarlılıklardan büyük savaşlar başlatma konusunda deneyimli olan, emperyal güçlerin, İslam coğrafyasında dün olduğu gibi bugün de kanlı operasyonlar yapmaktan kaçınmayacağına inanıyoruz. DAİŞ eylemleriyle hep bir “öteki”ne ihtiyaç duyan, ABD benzeri ülkelerin kendi toplumlarını bir arada tutma ve sorunlarını örtmelerine yardım ederken, dini söylemle mücadelesine haklılık kazandırmaya çalışırken, gerçekte İslam’ın evrensel mesajını da tahrip etmektedir.
Farklı dinleri, kültürleri, medeniyetleri yok eden, yok edemediklerini ötekileştiren, şeytanlaştıranların, demokrasi vaadiyle milyonları öldüren sömürgeci ve post sömürgeci devletlerin, DAİŞ gibi örgütlerin insanlık dışı eylemlerinin ortağı olduğuna inanıyoruz. Biz, ABD’nin Irak işgalinin nasıl yıkıma ve mezhep kavgasına yol açtığını unutmadık. Körfez ülkelerinin ve Rusya, İran’ın Irak ve Suriye’deki mezhebi gerilimleri nasıl kışkırttığını da biliyoruz.
Memur-sen olarak DAİŞ’i tasarlayan ve finanse eden devletlerden nihai çözüm beklemenin tarihsel bir yanılgı olacağına inanıyoruz. Yine DAİŞ’e karşı cephede kazanılacak zaferin, bir benzerinin zihniyetlerine karşı da gerçekleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bugüne kadar dünyanın her yerinden kendine taraftar bulabilen bu ve benzeri kanlı örgütlerden insanlık kolay kurtulamayacaktır. Öte yandan DAİŞ'in kanlı eylemleri bahane edilerek, sınırımızda derin operasyon girişiminde bulunan küresel güçlerin emellerini de çok iyi biliyoruz.
Memur-Sen olarak bu kanlı örgütün eylemlerinden zarar görenlerin en fazla sorumluluk almasını, etnik ve mezhep kışkırtıcılarına fırsat verecek tutum ve davranışlardan sakınmalarını, bu modern Frankenstein’i birlikte deşifre etmeye ve birlikte yok etmeye çağırıyoruz. Çünkü sahip olduğumuz medeniyet birikimi bizi sorumlu kılmakta, mezhepçi-etnik gerilim kâbusuna son verecek gücü de bize vermektedir. Diğer taraftan sınırlarımızın dışında derin operasyonlar yapılırken, içeride meydana gelen kargaşayı kaosa döndürmek için fitneyi yaygınlaştırmaya çalışanları da kınıyoruz. Bugün küresel bir senaryoyla karşı karşıyayız. Bu senaryoda rol alan aktörleri iyi tanıyor ve uyarıyoruz: Bugün suçlama değil, sorumluluk alma vaktidir. Bugün yalan ve iftiraya sarılarak senaryoda rol alma değil, birlik olarak oyunu bozma vaktidir.