ARŞİV
Davutoğlu: Memur-Sen Sendikal Hayatın ve Adalet Arayışının Gür Sesi
Memur-Sen 5. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Memur-Sen'in sendikal hayatın, demokrasi mücadelesinin, ulusal ve uluslararası adalet arayışının gür sesi olduğunu ifade ederek, Memur-Sen yöneticilerine teşekkür etti.
Başbakan Davutoğlu, 2005'ten sonra memuriyete başlayanlara 1 derece verilmesi konusunda prensip kararı aldıklarını, seçimden sonra atacak ilk adımlardan birinin söz konusu talebi karşılamak olacağını söyledi.
Mehmet Akif İnan’ı rahmetle yad eden Davutoğlu, şairlerin, insan onurunu ilgilendiren her şeye karşı duyarlı olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: “Mehmet Akif İnan, sendikal hareketin, çatışma ve gerilim alanı olarak görüldüğü ve bu çatışma ve gerilim alanlarının, toplumda büyük yaralar açtığı bir dönemde, o gür, derinlikli şair hissiyatını yansıtan sesiyle bir anlamda bütün bir sendikal hareket içinde geçmişte yanlış tavır sergileyenlere, demokrasi hayatı içinde yanlış tavır ortaya koyarak sendikal hayata da zarar verenlere karşı ‘durun kalabalıklar’ diyerek öne çıktı ve yep yeni bir anlayışın öncüsü oldu.”
Mescid-i Aksa'yı düşünde gören bir insanın Türkiye'deki emek meselesine duyarsız kalmasının mümkün olmadığını vurgulayan Davutoğlu, İnan’ın başlattığı bu hareketin bugün her zamankinden daha güçlü bir şekilde yoluna devam ettiğini, onun mirasını devralanların, hep aynı davayı yürütmenin heyecanını, hızını, şevkini, azmini ama en önemlisi kararlılığını yansıtacaklarını kaydetti.
Sendikal harekette üç duyarlılığın önemli olduğunun altını çizen Davutoğlu, bunların, emeğe olan duyarlılık, demokrasi duyarlılığı ile ulusal ve uluslararası alanda adalet duyarlılığı olduğunu ifade etti. Başbakan Davutoğlu, emeğin, sendikal hareketin temel referans noktası olduğunu belirterek, Yeni Türkiye Sözleşmesi'nde de devletin temel meselesinin, insan onurunu ayağa kaldırmak olduğunu vurguladıklarını hatırlattı.
Davutoğlu, insan onuru kavramının önemli unsurlarından birisinin de emek olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: “Özgürlükler, adalet arayışı, ifade ve inanç özgürlüğü yanında emek, insanın kendisinden kaynaklanan ve insanlık tarihi boyunca insan onurunun parçası olmuş en önemli unsurlardan biridir. Emeğe, helal kazanca saygı bizim kültürümüzün de temeli olması yanında, bütün bir çağdaş emek hareketlerinin de özünü teşkil eder. Biz AK Parti iktidarları olarak memurlarımız söz konusu olduğunda da devrim mahiyetinde adımları attık. 1 Mayıs’ı tekrar bayram kılan, tatil kılan iktidar AK Parti iktidarlarıdır.”
MEMUR-SEN ÇOK ÖNEMLİ BİR ÖRNEK TEŞKİL EDİYOR
Bundan sonra insan emeğini, onurunu koruyacak her türlü adımı sendikalarla birlikte atmaya kararlı olduklarını dile getiren Başbakan Davutoğlu, “Yeter ki insan emeğini, insan onurunun parçası, ana unsuru olarak gören ve bu anlamda gelenekle çağdaşlığı birleştiren sendikal bilinçle demokratik bilinci bir arada değerlendiren sendikal hareketlerin öncüleriyle birlikte olabilelim, ki Memur-Sen bu konuda çok önemli bir örnek teşkil eder” diye konuştu.
Memur-Sen’in birçok başka sendika gibi her zaman herhangi bir antidemokratik gelişme ya da dolaylı veya doğrudan sivil demokrasiye bir müdahale söz konusu olduğunda sağına soluna bakmadığını ifade eden Davutoğlu, Memur-Sen’in ‘Ben buradayım, ben buradaysam emeği savunduğum kadar demokrasiyi de savunurum’ dediğini belirtti.
FAZLA MESAİ KONUSUNDA ADALETSİZLİĞE RAZI DEĞİLİZ
Başbakanlık görevini devraldığında akademisyenlere yüzde 35 zam verdiklerini ifade eden Davutoğlu, devletle millet arasındaki bağları kuran ve çok önemli bir köprü görevi gören öğretmenler, akademisyenler, kamu çalışanlarının haklarının ödenmesinin devlet açısından bir vecibe olduğunu vurguladı. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki dönemde de yine karşılıklı anlayış içinde bütün sorunları çözmeye kararlıyız ama sizin özel talebiniz olan ve uzun zamandır gündeme getirilen ek derece talebi konusunda, 15 Ocak 2005’ten sonra memuriyete başlamış olanlara 1 derece verilmesi konusunda da prensip kararı aldık. Seçimden sonra atacağımız ilk adımlardan birisi de bu olacak. Fazla çalışma konusunda da herhangi bir adaletsizliğe mahal vermeyecek şekilde de gereken adımlar atılacak, tatil ve ücretlerle ilgili düzenlemeler yapılacak. Fazla mesai konusunda da hiçbir adaletsizliğe rızamız yoktur. Ek personel icap eden yerlerde de ek personelle bunları takviye edeceğiz.”
MİLLET AMİR, DEVLET MEMUR
Memur-Sen ve üyelerine teşekkür eden Davutoğlu, “katsayı ve başörtüsü zulmü”, 27 Nisan e-muhtırası, parti kapatma davaları ve Taksim Gezi Parkı olaylarıyla provokasyon yapıldığında da Memur-Sen’in sesiz kalmadığını söyledi.
“Memur-Sen, bu ayakta duruşuyla, ‘Yeni Türkiye Sözleşmesi’nde altını çizdiğimiz gibi ‘Amir olan millettir, memur olan devlettir. Emredecek olan millettir. Karar verecek olan, iradeyi kullanacak olan milletin ta kendisidir.’ Devleti temsil edenler, milletin huzurunda, emreden değil, emir alan makamındadır” diyen Davutoğlu, birilerinin, millete tepeden baktığını ifade ederek, “Anayasayı yazarken önce devlet dediler, yine anayasa yazarken önce bürokrasiyi ve bir anlamda devletin bürokratik elitini savunan kavramlaştırmalar getirdiler. Bir cümle özgürlükten bahsettiler, 5 cümle o özgürlüğün nasıl kısıtlanacağından bahsettiler” dedi.
Başbakan Davutoğlu, siyaset yapmak isteyenlerin, memur vasfından çıkması ve siyaset alanına girmesi gerektiğini, bunun güzel bir örneğini Ahmet Gündoğdu’nun verdiğini, siyasete girerken bütün memur vasıflarından, seçilmiş iradenin parçası olmak için sıyrıldığını söyledi. Davutoğlu, “Birlikte inşallah siyaset yolunda yürüyeceğiz. Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.