KONFEDERASYON HABERLERİ
DİYANET-SEN: HAZIRLANMAKTA OLAN TEŞKİLAT YASA TASARISI BEKLENTİLERİ KARŞILAMIYOR
Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, hazırlanan Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı`nın beklentileri tam olarak karşılamadığını, gerekli değişikliklerin yapılarak taslağın bir an önce yasalaşması gerektiğini söyledi.
Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar ve yönetim kurulu üyeleri İlci Residence Hotel`de düzenledikleri basın toplantısında Diyanet İşleri Başkanlığı`nın özerk bir yapıya kavuşturularak başkanının da seçimle iş başına getirilmesini istediler.
Basın toplantısında konuşan Genel Başkan Mehmet Bayratutar, biz sendika olarak Özerk Diyanet, Seçilmiş Başkan, Etkin din görevlisi istiyoruz diyerek 1979`dan beri yönetmeliklerle idare edilen Diyanet İşleri Başkanlığı`nın yasaya kavuşturulmasını, yasa taslağının beklentileri karşılayamadığını, eksikliklerin giderilerek taslağın bir an önce yasalaşması gerektiğini vurguladı. Yeni yönetim kurulundaki görev dağılımı ve güncel konularla ilgili açıklamalarda bulunan Bayraktutar şöyle konuştu:
Merhum Genel Başkanımızı Şükran ve Minnetle Anıyoruz
Türkiye`de ve dünyada ilk defa din görevlileri için sendika fikrini ortaya koyan ve din görevlileri sendikasının kurucusu, fikir, düşünce, aksiyon ve gönül insanı Genel Başkanımız Ahmet Yıldız, sizlerinde bildiği gibi 25 Ocak 2010 tarihinde aramızdan ayrıldı.
Merhum Genel Başkanımız Ahmet Yıldız`ın sendikal çalışmaları tabi ki unutulmaz. O tepkisiz bir toplumda din görevlilerin sesi oldu. Din görevlilerini haklarını aramaya çağırdı ve öncülük etti. Bin bir zorlukla din görevlilerine sendika yolunu açtı.
Bu gün Diyanet İşleri Başkanlığı % 75 sendikalaşma oranı ile ülkemizde sendikalaşmanın en yüksek olduğu kurumdur ve bizler Diyanet-Sen olarak 45 binleri aşan üye sayımız ile, 6 yıldır Diyanet`te yetkili sendika olarak ülkemizin tüm il ve ilçelerinde teşkilatları bulunan, ülkemizin en güçlü sivil toplum kuruluşlarından biriysek bunda Merhum Genel Başkanımız Ahmet Yıldız`ın emekleri yadsınamaz. Diyanet-Sen olarak tüm din görevlileri adına kendisine bir kez daha şükran ve minnetlerinizi sunuyor açtığı bu güzel yolda ilerleyeceğimizi bir kez daha siz değerli basın mensuplarının huzurunda yineleyerek kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.
Diyanet-Sen`de Görev Değişimi
Kurucu Genel Başkanımız Ahmet Yıldız`ın vefatı nedeniyle Diyanet-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu`nda yeni görev dağılımı kararı aldık.
Genel merkez yönetim kurulunun aldığı karar çerçevesinde İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı Neslibey Özkan ilk yedek üye olarak genel merkez yönetim kurulunda görev aldı.
Diyanet-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulumuzun yeni görev dağılımı şöyle:
Genel Başkan : Mehmet Bayraktutar
Genel Sekreter : Hacıbey Özkan
Genel Teşkilatlanma Sekreteri : Mehmet Ali Güldemir
Genel Mali Sekreter : Remzi Sarıoğlu
Genel Eğitim Basın ve Halkla İlş Sek : Neslibey Özkan
Genel Mevzuat ve Toplu Grş Sek : M. Hadi Erdoğmuş
Genel Araştırma ve Dış İlş Sek : Mehmet Yaman
Yeni genel merkez yönetim kurulu üyelerimizle birlikte devraldığımız hizmet yarışını en iyi şekilde yapma gayreti içerisinde olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Özerk Diyanet, Seçilmiş Başkan, Etkin Din Görevlisi
Bilindiği gibi Anayasa Mahkemesi`nce 1979 yılında 633 sayılı DİB Teşkilat Yasası`nın birçok maddesi iptal edildi. Bu iptallerin doğurduğu boşluk 30 yıldır maalesef doldurulamadı. Yani 1979 yılından beri Diyanet İşleri Başkanlığı yönetmeliklerle idare ediliyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı Anayasamızda ifade edildiği gibi milletimizi dini yönden aydınlatmak ve din hizmeti sunmak için vardır. İnanç yönünden ülkemizde birliği ve beraberliği temsil eden DİB olmazsa olmaz bir devlet kurumudur.
Diyanet-Sen`in yıllardır dile getirdiği ÖZERK DİYANET, SEÇİLMİŞ BAŞKAN, ETKİN DİN GÖREVLİSİ formülü bir an önce hayata geçirilmelidir.
Türkiye Cumhuriyetinin en eski ve köklü kuruluşlarından olan Diyanet İşleri Başkanlığı personel sayısı itibari ile yüz bini aşmış ülkemizin en önemli kurumlarından biridir.
Böylesi önemli bir kurumun henüz bir Teşkilat Yasası`nın olmaması büyük eksikliktir. Diyanet-Sen olarak bu konuda ÖZERK DİYANET, SEÇİLMİŞ BAŞKAN, ETKİN DİN GÖREVLİSİ, başlığı altında çeşitli girişimler yaptık, basın toplantıları düzenledik, imza kampanyaları başlattık. Bütün bu girişimlerimize rağmen hazırlanan Diyanet İşleri Yasa Taslağı bazı yeniliklerin yanın da teşkilatımızın beklentilerine cevap veremeyecek konumdadır. İlgili kişilerin tekrar bu yasa tasarısını ele alıp geniş katılımlı bir şekilde tartışılarak eksikliklerin giderilmesi temennimizdir .
Hazırlanan Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı`nda maalesef üst seviyedeki çalışanlar ile alt kademede çalışanlar arasında denge kurulamamıştır. Bunun yanında Din İşleri Yüksek Kurulu`nun işlevi bozulmaktadır ve kurulun uzmanları asli görevlerinden uzaklaştırılmaktadır. Murakıplık kaldırılırken yerine konulacak sistem maalesef belli değildir. Genel İdare ve yardımcı hizmetler sınıfında hiçbir iyileştirme yapılmamıştır. Eğitim merkezi müdürlüklerinde kısmi iyileştirmeler vardır, ancak yeterli değildir.
Diyanet-Sen olarak Diyanet İşleri Başkanlığı`nın toplumun gerisinde kalmamasını, toplumun beklentilerine daha iyi cevap vermesi için yapısal bir değişimin şart olduğuna, kurumumuzun özerk bir yapıya kavuşturulması ve başkanının seçimle iş başına gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Sendika olarak dini hizmetlerin cemaatlere bırakılmasından ziyade idari bakımdan siyasi otoritenin etkilerinden arınmış, dini esasları yorumlamasına müdahale edilemeyen özerk bir yapı ile yürütülmesini hem dini hassasiyeti olan kimselerin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılama, hem dinin birlik ve bütünlüğünün korunması açısından daha elverişli görüyoruz. Bu tür bir çözümün vatandaşıyla barışık bir siyasi otorite için de en iyi çözüm olduğu düşüncesindeyiz.
Evet, DİB yapısal olarak değişmeli, kendini yenilemelidir. Çünkü, kurumlar da canlı organizmalar gibidir. Doğar büyür ve yaşlanır. 90 yıla yakın bir geçmişe sahip bu kurumu 90 yıl öncesinin anlayışı ile yönetmek hem çağın hem de toplumun gerisinde kalmaktır.
Netice olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı ciddi bir devlet kuruluşudur. Siyasi ve ideolojik çekişmelere alet edilmemelidir. Laik devlet yapısı içerisinde DİB`e yer ve ihtiyaç vardır. Laiklik DİB`in mevcudiyeti aleyhine bir gerekçe olamaz. Çünkü laik olan devlettir. Halk`ın çoğunluğu Müslüman`dır. DİB de bu halkı dini yönden aydınlatmak ve din hizmeti sunmak için vardır. İnanç yönünden ülkemizde birliği ve beraberliği temsil eden DİB olmazsa olmaz bir devlet kurumudur. Onun için DİB`in verimli ve yararlı çalışmalarına herkes yardımcı olmalıdır. 1979 yılından itibaren bir türlü çıkarılamayan ``DİB Teşkilat Yasası`` bir an evvel çıkarılmalı ve Diyanet`in daha verimli ve daha etkin hizmet sunması sağlanmalıdır.
Yetki Gasbı Yaşanıyor
Ülkemizde son günlerde yaşanan olaylar demokrasimiz adına son derece üzücü gelişmelerdir. Anayasamızda açıkça kuvvetler ayrılığı prensibi kabul edilirken maalesef Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve HSYK`ın aldığı kararlar yetki gasbı ve TBMM`nin devre dışı bırakılması, yürütme yetkisine müdahale edilmesidir. Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkelerini hiçe sayarak ülkeyi yargıçların yönetmesidir.
Şemdinli olayından sonra Erzincan`da yaşanan olaylar yargıçlar ne karar verirse versin milletin bağrında kanamaya devam etmektedir.
Gençlerimizin geleceğiyle oynamayın
Yine Danıştay 8. Dairesinin YÖK`ün üniversiteye gerişte farklı katsayı uygulaması öngeren 17 Aralık 2009 tarihli kararının yürütmesini oy birliği ile durdurması ülkemizde 28 Şubat süreci uygulamalarının hala devam ettiğini ve kat sayı adaletsizliğinin adeta yargı korumasına alındığını düşündürmektedir.
TBMM`nin ve Hükümet`in derhal harekete geçerek, gerekli anayasal ve yasal düzenlemelerle yargının kendisini yasama ve yürütmenin yerine koymasının önüne geçmesini, adaletsiz, hukuksuz, darbe ürünü tüm uygulamaları sona erdirmesini bekliyoruz.
Yargıçlar devleti istemiyoruz. Danıştay ve Yargıtay`ın açıklamalarını anlamak ve kabul etmek mümkün değildir. Bir an önce yargı reformu yapılmalıdır. Bu konuda meclisi göreve çağırıyoruz. Anayasa`da tanımlı olan demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti ilkelerini biri diğerinin amiri olmadan bir araya getirilerek, devletin hukuk yüzünü ortaya çıkaracak yeni bir anayasaya ihtiyaç vardır. Bu konuda TBMM ve hükümet gereğini yapmalıdır"
Basın toplantısına, Memur-Sen Genel Sekreteri ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar, Memur-Sen Genel Mali Sekreteri ve Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Memur-Sen Genel Basın ve Halkla İlişkiler Sekreteri Halit Ortaköy, Memur-Sen Genel Eğitim ve Dış İlişkiler Sekreteri Ahmet Kaytan`ın yanı sıra, Memur-Sen`e bağlı sendikaların genel merkez yönetim kurulu üyeleri katıldı.
.