KONFEDERASYON HABERLERİ

EBU CEHİLLERE KÜFREDEN DEĞİL EBU BEKİRLER YETİŞTİREN OLMALIYIZ
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, insanların dini, dili, ırkı ne olursa olsun herkesi kucaklayan, değerler sendikacılığını önemsediklerini söyledi. Memur-Sen`in milletin değerleriyle barışık, milletle beraber olduğunun altını çizen Gündoğdu, "Ebu Cehil`lere küfreden değil Ebu Bekir`ler yetiştiren olmalıyız" dedi.
Memur-Sen`e bağlı Diyanet-Sen`in Ankara`da yapılan Başkanlar Kurulu`na katılan Genel Başkan Gündoğdu, değerler sendikacılığına vurgu yaptı. Dini, dili, ırkı ve milliyeti ne olursa olsun herkesi kucaklamayı esas alan bir döneme geçişin başladığının altını çizen Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, " Yeni bir sürece geçiş yapıyoruz. Artık taşlama değil inşaa zamanı. Beden dilini değiştirme, herkese gönlünü açma zamanı. Ötekileştirmeden, herkesi kucaklayacağız. Bu yüzden medeniyet değerlerimizi önemsiyoruz. Biz emekte, özgürlükte, mensubiyeti ne olursa olsun herkesi kucaklamalıyız. `Yaratılanı severiz yaratandan ötürü` düsturunu daha çok hayatımıza yerleştirmeliyiz. Memur-Sen olarak dünya mazlumlarının yanında yer almak gibi bir görevimiz var. Demokrat ve dindar olmayı, medeniyet değerlerimizi esas almayı önemsiyoruz. Irkçı, faşist, darbecilerin yanında olmayız. Milletin emrinde ve milletin değerlerinin yanında yer almaya devam edeceğiz. Biz dünyanın dört bir yanındaki mazlumlar için sesimizi yükseltiyoruz. Mısır`ın, Filistin`in, Gazze`nin Arakan`da, Suriye`deki mazlumların da sözcüsü olduk, olmaya devam edeceğiz. Mazlumun ırkı,dini, cinsiyeti sorulmaz. Bize yakışan mazlumun yanında zalimin karşısında olmaktır." dedi.
DEMOKRASİ PAKETİ EKSİK AMA `EVET`
Hükümetin açıkladığı demokrasi paketini değerlendiren Gündoğdu, eksiklerine rağmen desteklediklerini kaydetti. Memur-Sen`in referanduma `yetmez ama yüzde yüz evet` dediğinin altını çizen Genel Başkan, " Açıklanan bu pakete `evet ama eksik` diyoruz. Özgürlüklerin önünü açan bir düzenleme. Daha çok demokrasi, daha çok özgürlük için önemli bir paket. 2013 yılında Memur-Sen olarak kamuda başörtüsü özgürlüğü başlamıştık. Bu millet başörtüsü yasağıyla terbiye ediliyordu. Değerlerin düşmanları `başörtülüler Arabistan`a gitsin` diyorlardı. Başörtüsünün serbest olması bu milletin yeniden düştüğü yerden kalkmasıdır. Ancak başörtüsü konusunda yargı,emniyet ve asker ayrı tutulmamalıydı. Yine kamuda çalışan erkeklerde kravat serbestisi olmalıydı. Andımızın kaldırılmasını uzun bir süredir dile getiriyorduk. Sivilleşme adına önemli bir adım. Andımız yasaklanmamış, her sabah zorla okutulmasına son verilmiştir. Benim teklifim her sabah çocuklara andımızı okutmak yerine süt içirelim. Bundan sonraki adım Eksiksiz demokrasi için yeni Anayasa olmalı" şeklinde konuştu.
İŞÇİ-MEMURU ÖZLÜK HAKLARINDA BİRLEŞTİRELİM
Genel Başkan Gündoğdu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın geçtiğimiz günlerde dile getirdiği işçi-memur birleşsin çağrısına değindiği konuşmasında, iş güvencesine dokundurtmayacaklarının altını çizdi. Genel Başkan, başbakanın daha önce de Memur-Sen`in demokrasi kongresinde bu konuyu gündeme getirdiğini hatırlatarak şöyle konuştu, "Biz devlet memuruyuz. İşçi değiliz. Devlet adına hizmet sunuyoruz. Memur-işçi ayrımının kaldırılmasına ihtiyaç var mı? Talep var mı? Hayır yok. Ama sıkıntı var mı? Evet sıkıntı var. Eğer bir birleştirme olacaksa emekliye ayrılmasında,emekli ikramiyesinde işçi ile memuru eşitleyin. Memur olarak ben neden inişe geçen bir örgütlenme sisteminin içinde olayım. 11 milyon çalışanı olan işçi sendikalarının örgütlenme oranı yüzde 8. Memur sendikacılığının örgütlenme oranı yüzde 80. Çalışanın ve milletin lehine olan her paketi severiz ama rahatsız edici paketlerin açılmamasını tercih ederiz. Memur-Sen olarak iş güvencemize dokundurtmayız."
TABAN AYLIĞA YAPILAN ZAM MEZARA KADAR YARAR SAĞLAR
Genel Başkan Gündoğdu, toplu sözleşme süreci ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. 21 günlük yasal sürenin 7. gününde Kamu İşveren Kurulu`na toplu sözleşmeyi imzalatmayı başardıklarını kaydeden Gündoğdu, geçmiş yıllardaki toplu görüşmelerde Kamu İşveren Kurulu`nun tekliflerini son günlerde ve son oturumda verdiğini hatırlatarak, şöyle konuştu: ``Diğer iki konfederasyon, Memur-Sen`i, süreci erken bitirdiği için suçladıklarının, karaladıklarının farkında olamayacak kadar aymazlık ve kıskançlık içerisindedir. Kamu İşveren Kurulu`na, kamu görevlilerinin yıllardır artış istediği taban aylığa son on yıllık dönemde ve aynı dönemdeki en yüksek taban aylık zammı oranını ihtiva eden bir toplu sözleşme metnini imzalattık. Bu toplu sözleşme, Memur-Sen daha iyisini imzalatıncaya kadar bugüne kadar varılan en kârlı, en kapsamlı ve en adil uzlaşmadır. Bu toplu sözleşmeyle taban aylığı bin 27 liradan, bin 202 liraya yükselmiş ve bugüne kadar taban aylıkta ilk defa 175 lira artış sağlanmıştır. Taban aylığa yapılan zam mezara kadar yarar sağlar. Yani çalışırken, emekli olurken hatta çalışan memur vefat ettiğinde de varislerine fayda sağlar.``
Haset Hesabı Değil Kazanç Hesabı Yapılırsa Herşey Net Görülür
Toplu Sözleşmeyi başarısız göstermek isteyenlerin haset hesabı yerine kazanç hesabı yapması halinde ne kadar önemli kazanımların elde edildiğinin görüleceğinin altını çizen Gündoğdu, Kamu İşveren Kurulu`nun ilk teklifteki taban aylık tutarı ile ikinci teklifteki tutar arasında yüzde 75, öğretmenlerin özel hizmet tazminatı artış oranında yüzde 87,5, 4/C`li personelin ücretlerinde ise yüzde 233`lük bir artış sağlandığına dikkat çekerek, ``Kamu İşveren Kurulu`nun ilk teklifindeki rakam ve oranların kısa süre içerisinde bu kadar yükseltilmesini `başarısızlık ve kamu görevlilerinin satışı` olarak görenlerin yetkili oldukları dönemde masadan eli boş kalkmalarının nedeni bu yılki toplu sözleşme ile daha net ortaya çıkıyor. Onların niyeti üzüm yemek değil, bağcıyı dövmekmiş. Haset hesabı yapmaktan, kazanç hesabını öğrenmeye fırsat bulamamışlar. Bu noktada, toplu sözleşmenin süresi 7 gün değil, 1 yıl 7 gündür. Devam eden mücadelenin ve görüşme sürecinde sabahlara kadar süren görüşmelerin ürünü olduğunu bir kez daha hatırlatmak gerekiyor`` diye konuştu.
Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar ise konuşmasında sendika olarak yaptıkları çalışmalara değindi. Diyanet-Sen`in, özgürlükçü, çalışanın özlük hakları konusundaki mücadeleciliği ile din görevlilerinin yeni adresi olduğunu ifade eden Genel Başkan Bayraktutar,"Bizim mesleğimiz sadece vakti geldiğinde namaz kıldırmak değildir. Biz toplumun önemli bir kesimini temsil ediyoruz. Bizim görevimiz namaz vakitleri dışında da devam ediyor. Milletimizin iyi gününde, sevincinde hepsinde kader birlikteliğimiz var. Namaz vakitleri dışında esnafı iş yerinde, memuru çalıştığı yerde, emekliyi evinde ziyaret edip onların dertleriyle dertlenmek gibi bir misyonumuz var. Din görevlisi örnek ve önder insandır. Bu yüzden çok önemli bir hizmeti yerine getiriyoruz. Diyanet-Sen üyeleri milletin birlik ve beraberliğine katkı sunan her türlü katkıyı sunmak zorunda." dedi.
.