KONFEDERASYON HABERLERİ

Enflasyon Hedefi Maaşları Baskılayarak Tutturulamaz: “Seyyanen Zam Şart”
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, TÜİK tarafından açıklanan Kasım ayı enflasyon verilerinin ardından yaptığı değerlendirmede, kamu görevlilerinin alım gücünün düştüğünü ve mevcut ekonomik göstergelerle hedeflenen enflasyon arasındaki farkın çalışanlar üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu belirtti.
Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamasında; Kasım ayı enflasyon oranının %0,87, yıllık enflasyonun ise %31,07 olarak gerçekleştiğini hatırlatan Ali Yalçın, bu rakamlarla kamu görevlilerinin 2025 yılı ikinci yarısı için 5 aylık enflasyon oranının %11,21, enflasyon farkının ise %5,91 olduğunu ifade etti.
Kış aylarının getirdiği ek maliyetler ve piyasa fiyatlarındaki artışların kamu görevlilerini daha fazla zorladığını kaydeden Yalçın, “Maliye’nin kazanı, çalışma’nın mizanı adaletsiz. Çalışanlar arası ücret rejimi rahatsızlık üretiyor” dedi.
“Sıkılaşma Politikalarının Yükü Düşük Gelirlilerin Sırtında"
İki yılı aşkın süredir uygulanan sıkı para politikalarının beklenen sonucu vermediğine dikkat çeken Genel Başkan Yalçın, bu politikaların sabit gelirli kesimin yükünü artırdığını ifade etti.
2023 yılında açıklanan Enflasyon Raporu’nda 2025 yılı için %14 olarak öngörülen enflasyonun, 2025 Kasım ayında %31–%33 bandına güncellendiğini hatırlatan Yalçın, “Enflasyonu hedeflere uyduramayan kamu işvereni maaşları neden hedef enflasyona uydurmaya çalışıyor?” sorusunun cevabını beklediklerini vurguladı.
Yalçın: Piyasa Zam Beklentisini Şimdiden Fiyatlara Yansıttı
Henüz zamlı maaşların hesaplara yatmadığını, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun çalışmalarına bile başlamadan pek çok ürünün etiket fiyatının artmış olduğunu belirten Yalçın, “Piyasa, ücret artış beklentisini şimdiden fiyatladı. Kamu görevlisine verilecek zammı korumanın yolu fırsatçılığa geçit vermemek ve alım gücünü piyasanın gerçek enflasyonuna göre düzenlemektir” açıklamasında bulundu.
Türkiye ekonomisinin 21 çeyrektir aralıksız büyüdüğünü hatırlatan Yalçın, bu büyüme ivmesinin kamu görevlilerinin bordrolarına da yansıması gerektiğini ifade etti.
Açıklamanın devamında; “Konut edinme sürelerinin kısalması, gelir dağılımı adaletsizliğinin azalması ve geleceğe güvenin güçlenmesi hâlinde büyümenin bereketi hem hanelerde hem de kamu çalışanlarının cüzdanlarında hissedilir” diyen Yalçın, kamu çalışanlarının büyüdükçe paylaşan bir ekonomi beklentisinde olduğunu kaydetti.
Yeniden Değerleme Oranı Çalışan Aleyhine Olmamalı
2026 yılı için Yeniden Değerleme Oranı’nın %25,49 olarak belirlenmesinin, trafik cezasından vergilere kadar tüm kamu alacaklarını artıracağına işaret eden Yalçın, “Devletin alırken uyguladığı oran ile verirken baz aldığı oran arasında çalışan aleyhine uçurum olmamalıdır” dedi. “Kasa dolu, cepler boş” ya da “cepler dolu, kasa boş” anlayışlarının hiçbirinin kamu çalışanlarının emeğini karşılamayacağını vurguladı.
2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Genel Kurulu’nda görüşülürken, bazı üst kademe yöneticilere ve belirli meslek gruplarına iyileştirmeler yapılmış olmasını hatırlatan Yalçın, kamu görevlilerinin kronikleşen sorunlarının artık ertelenmemesi gerektiğini belirtti.
Memur-Sen’in yıllardır dile getirdiği talepleri bir kez daha yineleyen Yalçın, şu başlıklarda düzenleme yapılmasını istedi:
- Seyyanen zam verilmesi ve emekliliğe yansıtılması,
- Mühendislik Meslek Kanunu ve THS ücretlerinin iyileştirilmesi,
- 1. dereceye 3600 ek gösterge,
- Akademik personelin mali haklarının artırılması,
- Tazminat yansıtma oranlarının güncellenmesi,
- Koruyucu giyim yardımı uygulamasındaki engellerin kaldırılması,
- Üniversite ve bağlı yöneticilerin kapsama alınması,
- Şube müdürü, müdür, şef ve diğer meslek gruplarının mali haklarının iyileştirilmesi,
- GİH ve YHS çalışanlarının beklentilerinin karşılanması,
- Ücret, unvan ve yetki skalasının düzeltilmesi,
- Disiplin affının 11. Yargı Paketi’nde yer alması,
- 4688 sayılı Kanun’un antidemokratik yapısının değiştirilmesi.
Ayrıca TBMM Genel Kurulu’na çağrıda bulunan Yalçın, “Üst düzey yöneticilere yapılan iyileştirmeye ek olarak kamu görevlilerinin tümünü kapsayacak, sorunları çözecek, çalışma barışını güçlendirecek bir düzenleme tüm siyasi partilerin ortak iradesiyle hayata geçirilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.





