KÜLTÜR MEMUR-SEN
Erdoğan: Hak, Emek, Barış ve Kardeşlik İçin Çaba Sarf Ediyoruz
Memur-Sen 4. Büyük Türkiye Buluşması kapsamında düzenlenen Kültür Memur-Sen Başkanlar Kurulu gerçekleştirildi.
Kültür Memur-Sen Yönetim Kurulu ve İl Temsilcilerinin katıldığı Başkanlar Kurulunda konuşan Kültür Memur-Sen Genel Başkanı Mecit Erdoğan, ''Hak, emek, barış ve kardeşlik için çaba sarf ediyoruz. Temel hak ve özgürlüklerle insanlık onurunu korumak için mücadele ediyoruz" dedi.
SORUNLARIN PARÇASI DEĞİL ÇÖZÜMÜN PAYDAŞI OLMA YOLUNU SEÇTİK
Kültür Memur-Sen’le birlikte hizmet sendikacılığı ve değerler mücadelesi vurgusunun ön plana çıkarıldığını ifade eden Erdoğan: ''Sendikamız yapıcı ve inşacı kimliğiyle sorunların parçası değil çözümün paydaşı olma yolunu seçmiş, birlikte yaşama kültürünü her zaman canlı tutmuş, ayrıştırıcı değil birleştirici tutum içinde olmuş, ötekileştirmeden herkesi kucaklama politikası benimsemiş ve verdiği bu mücadele sayesinde aynı zamanda özlük ve özgürlük mücadelesinin en önemli merkezlerinden biri hâline gelmiştir.'' şeklinde konuştu
DEĞERLERİMİZİN TERÖRİSTLER TARAFINDAN YOK EDİLMESİNE GÖZ YUMMAYACAĞIZ
Erdoğan, Ankara’da askeri servis konvoyuna yönelik yapılan terör saldırısını lanetleyerek: ''Bu saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.'' dedi.
Geçen ay Diyarbakır’da İnsanlık mirasının tescilli yapılarından Dört ayaklı minare, Paşa hamamı ve Kurşunlu Camii'yi ve Şırnak’ta Kültür Merkezi içinde bulunan İl Halk Kütüphanesi’ni hedef alan terör örgütünü bir kez daha lanetleyen Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: ''Mabetler ve tarihi yapılar dokunulmazdır. Terör örgütü, her biri kardeşliğimizin sembolü olan tarihi dokuyu oluşturan eserleri hedef alarak kardeşliğe olan kinini kusmakta; kardeşlik duygularımızı, hoşgörü anlayışımızı güçlendirdiğimiz ve yenilendiğimiz yerleri yakıp, yıkmaya devam ederek huzurumuza kastetmektir. Kültür ve Medeniyet değerlerini hedef almak bir toplumun ortak geçmişine yapılan saldırıdır. Terör örgütünün milletimizin geçmişiyle olan bağlarını yok etme girişimleri, köksüz bir toplum meydana getirme çabaları amacına ulaşamayacaktır. Tarihi mekanlarımızın ve ibadethanelerimizin yakılıp, yıkılmasını kabul edemeyiz. Türk ve Kürtlerin ortak kaderlerinin, sembollerinin hedef alınmasına seyirci kalamayız. Değerlerimizin teröristler tarafından yok edilmesine göz yumamayız, yummayacağız.''
YENİ ANAYASA İRADESİNİ ÖNEMSİYOR, DESTEKLİYORUZ
"Yeniden Büyük Türkiye" ve "Kadim Medeniyetle Yeni Bir Bağ İnşası" için önyargılardan sıyrılarak, konuşarak, tartışarak ve özeleştiri yaparak sorunların aşılacağını düşündüğünü söyleyen Erdoğan, ''Mevcut sorunların temelinde yapay gerekçelerin bulunduğunu fark ederek sorunu pazarlayan değil çözümü birlikte arayan yaklaşımın hakim kılınması gereklidir. Bu kapsamda Yeni Anayasa iradesini önemsiyor, destekliyoruz.'' ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Bin yıllık birlikte yaşama iradesini ve kardeşliği daha da güçlendirme, demokratik hak ve özgürlükler temelinde terör sorunu, inanç özgürlüğü, eşit yurttaşlık gibi sorun ve beklenti alanlarına çözme fırsatı sunacak olan Yeni Anayasanın, kararlılıkla, ortak akılla ve gerilimden arınmış bir zeminde yazılması gerektiğini belirterek ''Demokratik, sivil ve özgürlükçü yeni anayasa yapım sürecinin uzamasının hem ülkemiz hem de milletimiz açısından ekonomik, siyasi ve toplumsal ağır sonuçları olacaktır. Çerçevesini temel insan hak ve özgürlüklerinin çizdiği, ideolojik ön kabullerden arındırılmış, en geniş toplumsal uzlaşıyı temsil edecek ve bireyin devlete karşı özgürlüklerinin genişletilmesini sağlayacak Yeni Anayasa yeniden Büyük Türkiye'nin hem yol haritası hem de ön şartıdır.'' diye konuştu.
BAYIRBUCAKLI TÜRKMEN KARDEŞLERİMİZİ YALNIZ BIRAKMADIK, BIRAKMAYACAĞIZ
Zulüm bombaları yüklenen Rus uçaklarının cinnet sortileriyle hedef aldığı Bayırbucaklı Türkmen kardeşlerimizi yalnız bırakmadıklarını ve bırakmayacaklarını kaydeden Erdoğan, ''İslam Coğrafyasında başımızı nereye çevirsek bir yetimin feryadını, bir mazlumun isyanını duyuyoruz. İnsanlığın ortak huzurunu tehdit eden şiddet, terör, işgal, savaş ve düşmanlığın yerini barış ve huzura bırakmasını, Ortadoğu'da yaşanan çatışmaların bir an önce sona ermesini, acı kayıpların, trajedilerin son bulmasını temenni etmekle yetinmeyeceğiz, bunun gerçekleşmesi için var gücümüzle mücadele edeceğiz. Bu çerçevede Suriye’nin yanında Filistin, Bangladeş, Irak, Doğu Türkistan, Mısır ve Myanmar olmak üzere dünyanın muhtelif yerlerinde zorda, darda ve sıkıntıda olan kardeşlerimizi de yalnız bırakmamaya, elimizi uzatmaya ekmeğimizin ortağı yapmaya devam edeceğiz. AB, ABD, BM, İİT; Gazze, Irak, Suriye, Mısır, Arakan söz konusu olunca vicdanını duvara assa da tüm dünya sussa da Mazlumların sesi Memur-Sen ailesi olarak biz susmayacağız! Yeryüzünde tek başımıza bile kalsak mazlumun ve mağdurun yanında yer almaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Onların haklarını savunmaktan katiyen geri durmayacağız. Gözlerinizi kapayarak vicdanlarınızın sizi rahat bırakmasına asla müsaade etmeyeceğiz.'' dedi.
İŞ GÜVENCESİ KIRMIZI ÇİZGİMİZ
Erdoğan, güçlü memurun, güçlü devlet demek olduğunu, güçlü memurun olmazsa olmazının ise iş güvencesidir olduğunu vurgulayarak ''İş güvencesi, Kültür Memur-Sen Ailesi'nin ve bütün kamu görevlilerinin kırmızı çizgisidir. Kamu görevlilerinin bu kırmızı çizgisinin erozyona uğratılmasına, aşılmasına, etrafından dolanılmasına asla müsaade etmeyiz, izin vermeyiz. Kültür ve Sanat Hizmet Kolunun Genel Yetkili Sendikası olan Kültür Memur-Sen olarak, iş güvencesini sadece kırmızı çizgimiz olarak değil, Büyük Türkiye'nin güvencesi olarak da görüyoruz.'' şeklinde konuştu.
KÜLTÜR VE SANAT ÇALIŞANLARINI MUTLU EDEN BİR TOPLU SÖZLEŞME İMZALADIK
3. Dönem Toplu Sözleşme süreci ve kazanımlar hakkında da konuşan Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü: ''Sendika olarak zor bir hizmet kolunda faaliyet gösteriyoruz. Nitekim hizmet kolumuzda bir taraftan çalışan sayısı az fakat diğer taraftan unvanlar bazında çok çeşitli kadrolar, özlük hakları ve mağduriyetleri mevcut. Sanat kurumlarının özel durumlarından dolayı bazı birimlerde geçmişten gelen farklı yapılanmaların, ideolojik kadrolaşmaların da varlığı çok zor şartlarda sendikal çalışmalar yürütmemize neden olmaktadır. Ancak bu olumsuzluklara rağmen, teşkilatımızla birlikte gerek toplu sözleşme öncesinde yaptığımız yoğun çalışmalar, gerekse toplu sözleşme sürecinde ortaya koyduğumuz kararlı mücadelemiz sonucunda 3. Dönem toplu sözleşme masasında kültür ve sanat hizmet kolu çalışanları adına çok önemli kazanım elde ettik. Bol kazanımlı, kültür ve sanat çalışanlarını mutlu eden bir toplu sözleşme imzaladık. Mali kapsamı yüksek, insani boyutu olan sosyal haklar elde ettik.''