KONFEDERASYON HABERLERİ
"Eurofound – Avrupa Vakfı Semineri" Sırbistan'da Gerçekleştirildi
"Eurofound-Avrupa Vakfı Semineri" Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen'in katılımıyla Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da gerçekleştirildi. Çeşitli sunum ve raporların katılımcılarla paylaşıldığı seminerde Mehmet Emin Esen de, "Kaliteli Kamu Hizmetleri" konulu bir sunum gerçekleştirdi.
Eurofound-Avrupa Vakfı Semineri, "Avrupa’da Yaşam Kalitesinin Artırılması İçin Bilgi, Deneyim ve Veri Paylaşımı" temasıyla diğer ülkelerden de temsilci ve paydaşların katılımıyla Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da gerçekleştirildi.
Toplantıyı Eurofound Sosyal Politikalar Başkanı Rob Anderson yönetti. Anderson, Eurofound’un aday ülkelere araştırmalar yaparak, konferanslar ve seminerler düzenleyerek yardımcı olduğunu belirtti ve ekledi: "Avrupa’da özellikle de aday ülkelerde yaşam standartlarının yükselmesine ve sosyal içermenin güçlenmesine çalışıyoruz."
Sırbistan’dan Kamu İdareleri ve Yerel Yönetimler Bakan Yardımcısı Natalija Pavlovic Sinikovic, Sırbistan’da yaşam şartlarının iyileştirilmesi yönünde AB kurumlarıyla işbirliği içerisinde çalıştıklarını ve ülke olarak AB’yle uyum sürecini hızlandırmaya gayret gösterdiklerini söyledi.
Seminerde ilk olarak Eurofound’un Avrupa genelinde yaptığı Yaşam Kalitesi Araştırması Raporu içeriği hakkında bilgi verildi.
Daha sonra ise 2'nci oturumda, "Yaşam Kalitesi", 3'ncü oturumda "Kaliteli Kamu Hizmetleri" konuları işlendi.
Türkiye'nin Toplumsal Yapısı Çok Güçlü
3'ncü oturumda konuşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen, yayımlanan ankete ilişkin, "Ankete bakacak olursak, Türkiye, en memnuniyetsizlerin hemen biraz üzerindedir. Kadın ve erkek arasında memnuniyet skalası bakımından küçük farklar bulunmaktadır. Eğitim düzeyi bakımından da durum aynıdır. Ben bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Şöyle söyleyeyim, etrafındaki çatışmalardan dolayı dört milyonun üzerinde insanı misafir eden bir ülkede krizin daha derinlerde olması beklenir. Dikkat ediniz, Türkiye, birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan daha fazla insanı misafir ediyor. Burada bir farkı daha ifade edeyim; insanlar, batı ve kuzey Avrupa'ya iş bulmak için gidiyorlar, ama Türkiye’ye hayatta kalmak için göç ediyorlar. Bu ayrımın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu kriz değil midir? Fakat şu ana kadar, gerek doğru politikalarla gerekse toplumumuzun derin hoşgörüsü, olası krizleri engellemektedir. Ankette yapılan araştırmayı bir de bu açıdan bakın derim. Belki de, bu çerçevede bir anket yapılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Küresel çapta yaşanan ekonomik ve sosyal krizi karşılamak için Türkiye'de bir sistem değişikliğine gidildiğini katılımcılara aktaran Esen, bu değişikliğin batı merkezli medyanın aktarımıyla yanlış anlaşıldığına dikkat çekti. Bunun sonucunda Avrupa'da Türkiye’nin ortadan ikiye ayrıldığı izleniminin oluştuğunun altını çizen Esen, "Oysa, zannedildiğini aksine Türkiye’ni toplumsal yapısı çok güçlüdür. 15 Temmuz darbe girişimi, PKK, DEAŞ saldırılarına karşı kenetlenen bir toplumsal yapıdan bahsediyoruz" diye konuştu.
Esen, "Elbette anketteki sorular yerindedir. Fakat benim ülkemle ilgili verdiğim iki örnek başka soruların da gündeme gelmesini zorunlu kılmakta. Belki de ayrıntıya inilerek her ülkede bu soruların farklı farklı sorulması gerekiyor. Girişte bahsettiğim krizin daha iyi anlaşılabilmesi adına bu önerimin dikkate alınmasını isterim. Çünkü kriz, artık küreselleşmektedir. Bugün benim ülkeme ilişkin yazılıp çizilenler yarın başkaları için de gerçeğe dönüşebilir. Refahın sürdürülebilir olmadığı bir dönemdeyiz çünkü. Rekabetin ise yerini şiddete bırakma eğilimi oldukça yüksek. Daha iyi politikalar geliştirmek başlığının altı ancak bu şekilde doldurulabilir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de Sendikalaşma Oranı ve Sendikal Bilinç Her Geçen Gün İlerleme Kaydediyor
Türkiye'de sendikalaşmanın gerilediğine dair bir soruya Esen şöyle cevap verdi: "Türkiye'de sendikalaşma oranı ve sendikal bilinç her geçen gün olumlu anlamda ilerleme kaydediyor. Bugün itibariyle Türkiye’de kamu görevlilerinin sendikalaşma oranı yüzde 70'in üzerindedir. Bu, dünya ortalamasının da üstündedir. Bu sendikalaşma alanına dair olumlu bir fotoğrafı ortaya koyuyor. Sendikal anlamda eksiklikler yok mudur, vardır. Ama bu, üzerine çalışılacak bir takım meseleler olduğu anlamına geliyor. Biz Memur-Sen olarak bunların dile getirilmesi ve takibi noktasında üstümüze düşeni yapıyoruz" diye konuştu.
Mehmet Emin Esen, "Gelişmiş ve az gelişmiş yerlerdeki kamu hizmetleri arasındaki memnuniyet farkının giderilmesi için, ne yapılabilir" sorusu üzerine ise "Az gelişmiş ve gelişmekte olan bölgelerimizin en büyük sıkıntısı; kamu görevlilerinin buralarda kalma sürelerinin kısa olmasıdır. Bu bölgelerde kamu görevlilerinin daha uzun süreli görevler alabilmeleri için, mali ve özlük konularında pozitif ayrımcılığa tabi tutulmalarının yerinde olacağını düşünüyorum. Bu bölgelerde görev yapan kamu görevlileriyle ilgili yapılacak iyileştirmeler bu bölgelerde daha uzun süreli görevlere dair ilginin yükselmesine imkan sunacaktır. Kaliteli kamu hizmeti açısından bu tür sıkıntıların da bir an önce giderilmesi gerekiyor" dedi.
Seminerde, Eurofound’un 2020 yılında AB üyesi ve aday ülkelerde, çalışma hayatı koşullarının kalitesi (Quality of Working Life Conditions) içerikli bir araştırma yapmaya hazırlandığı öğrenildi ve bu araştırmaya Memur-Sen ve Hak-İş'in de katkı verilebileceği Eurofound yetkilileriyle paylaşıldı.
Eurofound semineri, Eurofound Sosyal Politikalar Birim Başkanı Rob Anderson tarafından yapılan kapanış notlarıyla sona erdi.