EYLEMLER PROVOKOSYANA YÖNELİK

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, DTP`nin kapatılmasından sonra ülkemizin farklı bölgelerinde gerçekleşen eylemlerin büyük bölümünün provokasyon ürünü ya da provokasyona açık eylemler olduğunu söyledi.

Ses TV`de, Gazeteci Latif Şimşek`in sunduğu ve demokratik açılım, DTP`nin kapatılması ve gündemdeki protesto eylemlerinin ele alındığı `Çıkış Yolu` programına konuk olan Gündoğdu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

İlk olarak DTP`nin kapatılmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Gündoğdu, ülkemizin farklı bölgelerinde gerçekleşen eylemlerin büyük bölümünün provokasyon ürünü ya da provokasyona açık eylemler olduğunu kaydetti. Bu eylem görüntülerinin medya tarafından tekrarlanarak kamuoyuna sunulmasının bir kaygı oluşturduğunu ifade eden Ahmet Gündoğdu, ``Halkımızın dikkatini çekmek istediğim bir boyut var. 73 Milyonluk bir ülkeyiz, medyanın temcit pilavı gibi izlettirdiği eylemlere katılanların sayısı ise 7 bin 300`ü bulmaz. Kimse, 7 bin 300`ün 73 Milyondan büyük olduğunu dayatmaya çalışanların oyununa gelmesin.  Kamuoyunun zihnini bulandırmayı, `ancak darbeyle kurtuluruz` algısı uyandırmayı, `ordu göreve` sloganları atmayı yaradılış gayesi görenler, bu tür eylemleri `12 Eylül öncesine dönüyoruz` algısı üretme malzemesi yapıyorlar. Kendini zeki sanan bu kişileri toplum artık çok iyi tanıyor. Deşifre olduklarının farkında değiller`` şeklinde konuştu.

Provokasyon yapanların arkasında kimlerin olduğunun iyi araştırılması gerektiğini söyleyen Gündoğdu, ``İstanbul`daki eylemlerde eli silahlı kişi 500 TL`ye bu işi yaptığını açıkladı. Muş`ta iki kişiyi öldüren de bu işi para için mi yaptı, arkasında kimler var? Ülkedeki kaostan, kardeş kavgasından medet uman ve bunu teşvik edenler mi var? Bu konular iyi araştırılmalıdır`` dedi.

Siyasi partilerin yargı kararıyla kurulmadığı gibi, yargı kararıyla kapatılamayacağını belirten Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, partileri var edecek olanın da varlığına son verecek olanın da millet olduğunu kaydetti.

Bundan sonra yapılması gerekenler konusunda bir an önce karar verilmesi gerektiğini söyleyen Gündoğdu, ``Evrensel hukuk ilkelerine dayalı `hukuk devleti` algısını benimseyen ülkeler, ceza hukuku uygulamalarında `Cezaların şahsiliği` ilkesini esas almak durumundadır. Bu tercih değil zorunluluktur. Evrensel hukukun en önemli ilkelerinden biri cezaların şahsiliğidir. Suçu kim işlemişse ceza ona uygulanmalıdır. Anayasa Mahkemesi`nin verdiği karar, toplum vicdanında bir çelişki oluşturmuştur. Direkt olarak PKK`yı ve İmralı`yı muhatap gösterenler suçlu sayılmazken, şiddetin bir an önce bitmesini isteyen ve sorunun çözümünün şiddet olmadığını söyleyenler suçlu gösterilmiştir. DTP, terör örgütüne yakınlığı ve terörden yana tavırları sebebiyle kapatılmıştır. Ancak bunu söyleyenler yargılanmamıştır.`` şeklinde konuştu.

 *    DOĞU VE BATIYA SAĞDUYU ÇAĞRISI

Toplumun her kesimine sağduyu çağrısında bulunan Gündoğdu, şunları söyledi: ``Batıdaki insanımız diyor ki; eline kına yakarak gönderdiğim evladım, ülkemde savaş yokken şehit olmasın. Doğudaki insanımız da diyor ki; evlatlarımız kandırılmasın, dağa çıkarılmasın. O zaman batıdaki vatandaşlarımıza; üç beş çapulcunun, akıttığı kan ve kıydıkları can sebebiyle, gelişen acı kızgınlıklar, akıl ve duygu ilişkisinde, acının duyguya dönüştüğü bir atmosferle, doğudaki kardeşlerimizin en insani taleplerine karşı çıkıyor haline gelmesin. Doğudaki ve Güneydoğu`daki vatandaşlarımıza da; Sizin ana dilinizi konuşuyor olmak gibi haklı taleplerinizi dillendirirken, bayrakla ve istilal marşıyla bütünlük içinde olmanız; size geçmişte yapılan haksızlıklara karşı tepkinizi batıdaki vatandaşlarımızı da rahatsız etmeyecek biçimde davranmanız gerekmektedir. Toplumun yüzde 99`u bu çağrımıza evet diyecektir. Huzur ve barıştan, kardeşliğimizden rahatsız olan yüzde 1`lik bir oran olması da normaldir. Yüzde 99`luk kesim, bu yüzde 1`lik azınlığın oyununa, yönlendirmesine gelmemelidir.``

Parti kapatmayla ilgili olarak Türkiye`nin, parti mezarlığına dönüşmesini istemediklerini ifade eden Gündoğdu, ``Partileri halk açsın, halk kapatsın. Bu söylediklerim, her demokratın söyleyeceği sözlerdir. Siyasi partiler de asla terörü, teröristi referans almasın ve öne çıkarmasın. Bugün TBMM`de, `halk isterse darbe makul olabilir` diyerek darbeye yeşil ışık yakan siyasetçilerimiz var`` şeklinde konuşurken, parti kapatmaya gerekçe sayılan hususlarda yapılacak düzenlemeyi ise şu şekilde açıkladı: ``Kurumları cezalandıran değil, şahısları cezalandıran bir değişikliğe ihtiyaç var. Siyasi partileri, millet adına kurup da, o partideki görevleri esnasında illegaliteyle bağlantısı olan şahısları cezalandıracak bir yapı oluşturulmalıdır.``

DTP kapatılırken, TBMM`nin devre dışı bırakıldığı görüşünü dile getiren Memu-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ``Parti kapatmaları konusunda, TBMM sadece kendisine tebliğ edileni yapan bir konuma getirilmektedir`` dedi.

 *   12 EYLÜL TRAVMASI YAŞAMAYACAK KADAR ZEKİ BİR TOPLUM VAR

12 Eylül öncesinde, toplum mühendislerinin yazdığı senaryonun uygulanması sonucu darbe yapıldığını, benzer senaryoların sahte şeyhler üretilerek 28 Şubat döneminde gerçekleştirilmeye çalışıldığını hatırlatan Gündoğdu, bugün de darbe özlemi ve girişimlerinin uzantısının görüldüğünü kaydetti.

Bugün, ortaya çıkarılmaya çalışılan tablonun bir darbe özlemi olduğunu söyleyen Gündoğdu, şunları dile getirdi:

``Kamuoyunun zihnini bulandırmayı, `ancak darbeyle kurtuluruz` algısı uyandırmayı, `ordu göreve` sloganları atmayı yaradılış gayesi görenler, bu tür eylemleri `12 Eylül öncesine dönüyoruz` algısı üretme malzemesi yapıyorlar. Deşifre olduklarının farkında değiller. Egemenliğin sahibi millete yabancı, şeytanla arkadaşlığı hak edecek kadar yalancı bu topluluğa ve avanelerine bazı hususları hatırlatmakta yarar var.

Bunlar;

1- 12 Eylül öncesinde, demokrasiyi önemseyen sivil toplum örgütleri çok yoktu, bugün var.

2- 12 Eylül öncesinde,  egemenlerin ezdiği millet vardı bugün ise egemenliğin sahibi olduğunu bilen millet var,

3- 12 Eylül öncesinde siyaset ordudan talimat beklerdi, bugün ise orduya görevini hatırlatan siyaset var,

4- 12 Eylül öncesinde, darbelere zemin hazırlamayı bilim sayanlar vardı, bugün ise darbe savmayı bilim sayanlar var,

5- 12 Eylül öncesinde, militer güçlerden ``Arkama Takıl`` emri bekleyenler, bugünse demokrasi ve milli egemenlik için ``Ortak Akıl`` diyenler var,

6- 12 Eylül öncesinde, taraftar olmaya zorlananlar vardı, bugün ``taraf``ım demekten kaçınmayanlar var,

7- 12 Eylül öncesinde ``demokrasi nedir`` diye soranlar varken bugün ``tam ve koşulsuz demokrasi`` isteyenler var,

8- 12 Eylül öncesinde, darbeyi desteklediği için kutsananlar varken bugün darbeye yeltendiği için yargılananlar var

9- 12 Eylül öncesinde darbecileri takdir etmeye hazır basın tekeli vardı, bugün darbeye yeltenenleri teşhir edecek kadar özgür basın organları var.``

Son olarak, bugünkü Türkiye`nin, 12 Eyül ve 28 Şubat dönemindeki Türkiye olmadığını sözlerine ekleyen Gündoğdu, terörden iş edinenleri işsiz bırakmak gerektiğini kaydetti.

Genel Başkan Ahmet Gündoğdu`nun katıldığı SES TV "Çıkış Yolu" Programını izlemek için tıklayınız