KONFEDERASYON HABERLERİ
GÜNDOĞDU: 28 ŞUBAT`IN BÜTÜN DAYATMALARI SONA ERMELİ
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, 12 Eylül Referandumu ile 60 yıllık darbe geleneğine son verildiğini söyledi.
Dünyanın hiçbir yerinde mesleki eğitimi, çıraklık eğitimini, din eğitimini 8 yıllık kesintisiz eğitim dayatması ile yok eden başka bir ülkenin bulunmadığını ifade eden Gündoğdu, ``Onun için yeni Türkiye`nin 28 Şubat sürecinin bütün dayatmalarını sona erdirme mecburiyeti var`` dedi.
Gündoğdu, Memur-Sen Van İl Temsilciliği`nde yapılan Eğitim Bir-Sen Van 2 No`lu (Üniversite Yurt-Kur) Şubesi`nin 1. Olağan Kongresi`ne katıldı. Burada bir konuşma yapan Ahmet Gündoğdu, 12 Eylül Referandumu sonrası yeni bir Türkiye`nin oluştuğunu kaydetti.
Referandum ile 60 yıllık darbeci geleneğe son verildiğini ifade eden Gündoğdu, ``Darbecilerin kirlettiği bir gün olan 12 Eylül, millet iradesiyle temizlenen bir gün olarak yeni Türkiye`nin de başlangıcını oluşturmuştur. Merhum Mehmet Akif İnan ve dava arkadaşlarından, devraldığı bu bayrağı bugün Van`da ve Türkiye`de omuzlayan, daha ilerilere taşıyan siz değerli adanmış kardeşlerimizin de en önemli işi vesayeti deşifre etmektir. Bu vesayet içerisinde darbecilerin, hakimiyetin millete ait olmasına rağmen millet iradesini anayasal kurum görüntüsü altında baltalayan kurumların yaptıklarını deşifre etmekte Eğitim-Bir-Sen, Memur-Sen ailesinin en önemli görevi olmuştur. Memur-Sen Van İl Temsilciliğimiz de darbe ürünü kurumlardan Yükseköğretim Kurulu`nun (YÖK) `Ordu göreve` pankartının altında yürümeyi marifet sayan zavallıların bu ülkenin üniversitelerini iri liselere dönüştürenlerin en önemli ayaklarından birisini burada en mükemmel biçimde deşifre ederek bu ülkenin tarihindeki onurlu yerini almıştır`` dedi.
1924 Anayasası ile milleti, güveni teoride tesis eden bir anlayışın 1950`ye kadar tek parti diktatörlüğü ile devam ettiğini belirten Gündoğdu, şöyle konuştu:
``1960`ta darbe, 1970`te muhtıra, 1980`de darbe, 28 Şubat süreci, e-muhtıra, Balyoz planı, Yakamoz, Sarıkız, Ay Işığı, Ergenekon, ne kadar geçmişte adı güzel kavram varsa, onları da, ülkeyi de kirlettiler. Onun için 12 Eylül çok önemli. Gerek memurun toplu sözleşme hakkına kavuşması gerek baş darbeci Kenan Paşa`nın Anayasa ile korunuyor olabilmesinin sona ermesi gerekse kadınlara, çocuklara, şehit yakınlarına pozitif ayırımcılık, bunların hepsi önemlidir.``
Yüksek Askeri Şura (YAŞ) ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararlarının yargıya açılmasını çok önemli bir gelişme olarak nitelendiren Gündoğdu, ``Burada yargısız infaza tabi tutulan Ferhat Sarıkaya ve onun gibilere evrensel bir hak olan savunma hakkının verilecek olması başta olmak üzere Türkiye`de demokrasinin katılımcılığa geçişi, vesayetin millet iradesine geçişi ve en önemlisi bu geçişin paketidir`` şeklinde konuştu.
* MESLEKİ EĞİTİMİ 8 YILLIK KESİNTİSİZ EĞİTİM DAYATMASI İLE YOK EDEN BAŞKA BİR ÜLKE YOK
Milli Eğitim şuralarında alınan kararlara rağmen, YÖK`ün ideolojik yaklaşımıyla 28 Şubat sürecinde kesintisiz eğitim dayatmasıyla karşılaşıldığını anlatan Gündoğdu, şunları söyledi:
``Dünyanın hiçbir yerinde mesleki eğitimi, çıraklık eğitimini, din eğitimini 8 yıllık kesintisiz eğitim dayatması ile yok eden başka bir ülke yok. İşte kabul edilen önergemizde, 4+4, ardından akademik lise hazırlığı, mesleki eğitim hazırlığı, çıraklık eğitimi hazırlığı ve kabiliyetine göre çocukların istediği, rehberlikle yönlendirileceği bir alan. Onun için yeni Türkiye`nin 28 Şubat sürecinin bütün dayatmalarını sona erdirme mecburiyeti var`` dedi.
* EĞİTİM ÇALIŞANLARININ HAKLI TALEPLERİNE TERCÜMAN OLACAĞIZ
Memur-Sen Van İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Davut Okçu, 1982 Anayasası`nın ürünü olan YÖK Kanunu`nun en kısa zamanda değiştirilerek demokratik bir yapıya kavuşturulması gerektiğini belirterek, ``En küçük bir birim olan köyün muhtarı bile köylünün oyu ile seçilirken, üniversite hocalarının oyları rektör seçimi için bir değer ifade etmiyorsa, üniversitelerde hukuktan söz edilemez. Üniversite çalışanlarının kadroları ve benzeri özlük hakları rektörlerin bir işaretine bağlı ise, üniversitelerde barış içinde bir çalışma hayatından söz edilemez. Nitekim bu yapı nedeniyle üniversitelerimiz yıllarca askeri kışlalar gibi yönetilmiştir. Öğrencilerimiz kılık kıyafetleri nedeniyle, öğretim elemanları ve diğer çalışanlar da düşünceleri yüzünden fişlenmiş ve mağdur edilmişlerdir`` ifadelerini kullandı.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Peyami Battal ve Van`daki sivil toplum örgütü temsilcilerinin katıldığı kongrede tek liste ile sandığa giden Yrd. Doç. Dr. Davut Okçu, başkan seçildi.
.