KONFEDERASYON HABERLERİ
GÜNDOĞDU, AB ESKİ PARLAMENTERLERİYLE BİRARAYA GELDİ
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Avrupa Birliği Eski Parlamenterleri Derneği üyeleriyle bir araya geldi. Sendikal faaliyetler, insan hakları, sosyal konuların yanı sıra Türkiye`nin son yıllarda yaşadığı dönüşüm hakkında eski AB parlamenterlerine bilgi veren Gündoğdu, Memur-Sen`in bu süreçteki katkısına değindi. Gündoğdu, ayrıca Memur-Sen`in Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu`na (ITUC), üyeliğine kabul edilmemesiyle ilgili gerçekleri de heyetle paylaştı.
AB üyesi on farklı ülkeden temsilcilerin yer aldığı heyet, sendika dünyasındaki değişimlerin yanı sıra güncel konuları değerlendirmesi için Gündoğdu`yu AB`nin Türkiye Delegasyonu Merkezi`nde konuk etti. Memur-Sen`in kuruluşundan başlayarak, konfederasyonun gelişim sürecini anlatan Gündoğdu, daha sonra parlamenterlerden gelen sorulara cevap verdi.
Türkiye`nin son yıllarda demokrasi başta olmak üzere yargı, politika, ekonomi ve sosyal alanda önemli dönüşümler yaşadığını ifade eden Gündoğdu, 12 Eylül referandumuyla birlikte bu sürecin taçlandırıldığını ifade etti. Bu kapsamda mevcut anayasada önemli değişiklikler yapıldığını anlatan Gündoğdu, bu tabloda Memur-Sen`in önemli katkısının olduğunu vurguladı. Yeni ve aydınlık Türkiye için referandumda `evet` kampanyası yürüttüklerini söyleyen Gündoğdu, memurlara ilk kez toplu sözleşme hakkının tanınmasına rağmen kimi sendikaların ideolojik saplantılar nedeniyle hayır dediklerini de hatırlattı. 12 Eylül referandumunun Türkiye için turnusol kâğıdı işlevini gördüğünü ifade eden Gündoğdu, şöyle devam etti: ``Bu süreçte herkes safını belirledi. Bizler toplumsal barış, huzur ve aydınlık bir gelecek için referandumda `evet` dedik. Ancak bürokratik vesayet özleminde olanlar, darbe anayasasıyla yetkilerini pekiştirmek isteyenler ise `hayır` tarafına geçti. Ama halk hangi tarafta durması gerektiğini çok iyi biliyordu ve gereğini yaptı.``
EVRENSEL SENDİKACILIK ANLAYIŞINA SAHİBİZ
Türkiye`de belli dönemlerde darbeler aracılığıyla demokrasinin kesintiye uğratıldığını ifade eden Gündoğdu, bu karanlık süreçte en çok etkilenenlerin arasında sendikaların da yer aldığını vurguladı. Demokrasinin temelinde yer alan örgütlenme hakkının yok sayıldığı darbe dönemlerinde sendikaların kapılarına kilit vurulduğunu ifade eden Gündoğdu, bu anlayışa son vermek için Memur-Sen`in yoğun bir çaba gösterdiğine dikkat çekti. Özelde üyelerini özlük hakları, genelde ise Türkiye`nin ve insanlığın temel hak ve özgürlükleri için mücadele ettiklerini anlatan Gündoğdu, bu kapsamda dünyanın birçok ülkesinde önemli çalışmalara imza attıklarını aktardı. İnsanlık dramının yaşandığı Endonezya, Bosna, Pakistan, Gazze, Somali, Sudan, Darfur ve Filistin gibi ülkelere düzenledikleri yardım kampanyalarını örnek gösteren Gündoğdu, Memur-Sen`in, memur sendikacılığının ötesinde bir sorumluluğu yerine getirdiğini vurguladı. Önemli oranda kamuoyu oluşturma gücüne sahip olduklarını vurgulayan Gündoğdu, evrensel bir sendikacılık anlayışı benimsediklerinin altını çizdi.
Katılımcı demokrasiyi esas alan bir anlayışa sahip olduklarını belirten Gündoğdu, bu anlayış doğrultusunda birçok organizasyona imza attıklarını açıkladı. İnsan onuruna yakışır bir anayasa için ortak akıl mitingleri ve anayasa kongresi düzenlediklerini ifade eden Gündoğdu, ``Daha önce memur sendikalarına biçilen klasik rolün dışına çıktık. Üyelerimizin özlük hakkı kadar ülkemizdeki siyasi ve sosyal gelişmeler de bizi yakında ilgilendiriyor. Türkiye`ye yakışır bir anayasa için uluslararası kongreler düzenledik, anket çalışmaları yaptık ve yeni bir anayasada olması gerekenleri tek tek not düştük`` ifadelerini kullandı.
ITUC`UN TUTUMU CİDDİYETTEN UZAK
Eski bir parlamenterin sorusu üzerine Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen`in Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu`na (ITUC) neden üye olmadığını açıkladı. Konfederasyonun daha önce üyelik başvurusunda bulunduğunu anlatan Gündoğdu, beklemedikleri bir cevapla karşılaştıklarını söyledi. Türkiye`nin en büyük memur konfederasyonuna gönderilen cevap mektubunun ciddiyetten uzak bir anlayışla yazıldığını ifade eden Gündoğdu, gerekçesini şöyle açıkladı: ``Üyelik başvurumuza gelen cevap, ITUC`un bize karşı nasıl bir bakış açısına sahip olduğunu ortaya koydu. Zira gelen cevap, 2000 yılında Hakk`a uğurladığımız kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan adına düzenlenmişti. Bizi şaşırtan bu manzara ITUC`a üyelik için hazırladığımız dosya ve raporların incelenmediğini gösteriyordu. Kurulun bizimle ilgili ciddi ve yerinde bir araştırma yapmadan böyle bir karar verdiği artık aşikâr. Ancak bu karar Memur-Sen`in gerek Türkiye`de gerekse de dünya coğrafyası üzerinde faaliyetlerini yürütmesine engel olmadığı gibi ileride yapmayı düşündüğümüz faaliyetlerle dünya sendikalarının çekim merkezi olmamıza da engel değildir.``
.