KONFEDERASYON HABERLERİ
GÜNDOĞDU: BİZ, ASİL BİR MEDENİYETİN AKİL ÖRGÜTÜ OLARAK YOL ALIYORUZ
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ``Biz, asil bir medeniyetin akil örgütü olarak yol alıyoruz. Hakka, hakikate, huzura ve kardeşliğe giden yolları buluyoruz. Bu idrakle, milletin birliğine, kardeşliğine ve huzuruna kast eden terör belasının sona ermesi için dün olduğu gibi bugün de sorumluluk alıyoruz.`` dedi.
Memur-Sen Konfederasyonu Genel Merkezi ve bağlı sendikalar tarafından Çanakkale`de düzenlenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlaması coşkulu bir bayram havasında geçti. Kutlamalarda halk oyunları gösterisi yapıldı ve barış mesajları verildi.
Memur-Sen ve bağlı sendikalar, 1 Mayıs İşçi Bayramı`nda İstanbul yerine Çanakkale`yi tercih etti. Türkiye`nin dört bir yanından geceden itibaren otobüslerle gelen sendika üyeleri, saat 10.00`dan itibaren Kordonboyu`nda buluşarak kutlamaya başladı. Ellerinde pankartlarla isteklerini dile getirdi. Kutlamalar, halk oyunu gösterileriyle başladı. Birçok yöreden gelen folklor ekipleri sahneye çıktı. Sendika üyeleri sık sık, "Sevgi birlik kardeşlik, Memur Sen`de birleştik", "İşte Çanakkale ruhu işte Memur-Sen","Zincirler kırılsın, Ayasofya ibadete açılsın" sloganları attı.
Gösterilerin ardından konuşma yapan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ``Ülkemiz tam otuz yıldır teröre mekân yapılmak isteniyor. Gencecik fidanlarımız, bölücülük üzerinden türetilen, uluslararası şebekeler tarafından desteklenen, terör belasını sona erdirmek için şehit oluyor, şehit ediliyor, şehit olmaya devam etsin, analar ağlasın, çocuklar yetim kalsın isteniyor.`` dedi.
Teröristle mücadele devlet görevi olduğunu ve devlet görevlileri tarafından yürütüldüğünü söyleyen Gündoğdu, ``Terörle mücadele etmek, terör bataklığını kurutmak ise milli bir görevdir, milletin görevidir. Biz, bu görevi kurulduğumuz günden beri yürütüyoruz. Terörün kendisine mesken tutmaya çalıştığı illerde yaşayan vatandaşlarımızın, mahrumiyetinin, mağduriyetinin sona ermesi için çaba sarf ediyoruz. Sadece üyelerimizin değil bütün kamu görevlilerinin, can güvenliği sorunu yaşamadan kamu hizmeti sunabilmesi, bütün bireylerin eşit vatandaşlık temelinde kamu hizmetlerinden yararlanabilmesi hedefiyle sendikacılık yapıyoruz. Milletin temsilcisi olarak, sözümüzü-sesimizi, gündüzümüzü-gecemizi, gücümüzü-enerjimizi millet adına sarf ediyoruz. Biz, asil bir medeniyetin akil örgütü olarak yol alıyoruz. Hakka, hakikate, huzura ve kardeşliğe giden yolları buluyoruz. Bu idrakle, milletin birliğine, kardeşliğine ve huzuruna kast eden terör belasının sona ermesi için dün olduğu gibi bugün de sorumluluk alıyoruz.`` diye konuştu.
``Akil insanlar heyetinde niye yer aldığımızı sorgulayanlar, kendi zihinlerindeki ihanet zehrini bize bulaştırmaya çalışanlar, ``yargılanacaksınız, hesap vereceksiniz`` diyerek bizi tehdit ettiğini sananlar var.`` şeklinde konuşan Ahmet Gündoğdu, konuşmasına şöyle devam etti:
``Akıl yoksunu, izan yoksulu mahfillerin saldırısı bizi ümitlendiriyor. Doğru yolda olduğumuza olan inanç ve kanaatimizi arttırıyor. İşte bu yüzden, şehitlerimizin aziz hatıralarına halel gelmemesini, gazilerimizin ve şehit yakınlarımızın incitilmemesini, kırmızıçizgimiz ilan edip çıktığımız bu yola, inançla ve kararlılıkla devam ediyoruz. Milletin öz ve gür sesi Memur-Sen olarak eleştiri ve karalama furyasından çekinip çözüm sürecinde rol almaktan kaçınacağımızı sananlar, her zaman olduğu gibi yine yanıldılar.
Bakın, bu toprakların büyük üstadı Bediüzzaman Said Nursi bize nasıl ışık tutuyor: ``Bana, `Sen şuna buna niçin sataştın?` diyorlar. Farkında değilim. Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, îmanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, îmanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda biri beni kösteklemek istemiş de ayağım ona çarpmış. Ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hâdise bir kıymet ifade eder mi? Dar düşünceler! Dar görüşler! Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim`` diyor.
Bize de düşen millete, milletin huzuruna, kardeşliğine kast eden terör belasından kurtulmak, kardeşlik hukukunun hakim olduğu bir iklimi yeniden oluşturmak, 76 milyon insanımızı birlik ve dirlik içinde selamete kavuşturmak için gerekirse makamlarımızı, mevkilerimizi feda etmektir.``
Gündoğdu, ``Canlarından vazgeçmiş şehitlerimizin, evlatlarını yitirmiş analarımızın, eşlerini rahmet yolculuğuna uğurlamış bacılarımızın, kardeşlerimizin, babalarını, annelerini kaybetmiş yetimlerimiz ve öksüzlerimizin ödediği bedelin yanında, bizim vazgeçmeyi göze aldıklarımız teferruattır.`` Şeklinde konuşan Ahmet Gündoğdu, şunları söyledi:
``İnanıyorum ki ülkemizin en yakıcı sorununu çözmek için ortaya koyduğumuz bu kararlı tutum hem yaşanan acıları bitirecek hem kaostan beslenenleri devre dışı bırakacak hem de milletimizin ve kamu çalışanlarının ekmeğini büyütecek, özgürlüklerini genişletecektir. Geçen hafta gerçekleştirdiğimiz ``Genişletilmiş Başkanlar Kurulu`nda`` bütün teşkilatımız; çözüm sürecindeki sorumluluğumuzun kesintisiz devamına bir kez daha güçlü bir destek vermiştir. Çözüm sürecini ne kadar önemsediğimizin ve kardeşliğin bizim için merkez değer olduğunun ifade edildiği Başkanlar Kurulunda Malatya İl Başkanımız Kerem Yıldırım`ın kaleme aldığı ``Bin Yıllık Desende Beraberiz Biz`` şiirini sizinle paylaşmak istiyorum.
Ne Doğu, Ne Batı, Ne Kuzey, Ne Güney
Bin Yıllık Desende Beraberiz Biz
Aynı Hedef İçin Sefere Çıktık
Bin Yıllık Desende Beraberiz Biz
Rengimiz, Irkımız Farklı Olsa da
Duygular Gönülde Saklı Olsa da
İklimler, Kültürler Farklı Olsa da
Bin Yıllık Desende Beraberiz Biz
İster Malatyalı, ister Düzceli
Tutalım uzanan bu dostça eli
Öderiz, dostluğun neyse bedeli
Bin Yıllık Desende Beraberiz Biz
Evet, bin yıllık desende bir ve beraberiz, nice bin yıllar daha birlikte olacağız. Bu yüzden çözüm sürecinde sorumluluk aldık ve bu sorun çözülünceye kadar sorumluluk almaya devam edeceğiz. Kadim medeniyetin değerleri ekseninde akil insanlar arasında yer alıp çözüme giden yolu kısaltacağız ve sonunda kardeşlik kazanacak inşallah!``
Gündoğdu, "Emeğimizin ve ekmeğimizin ikinci plana itilmesine neden olan bu sorun çözüldüğünde, sendikacılığımızı daha fazla konuşturma, haklarımızı, tekliflerimizi ve taleplerimizi daha uygun bir zeminde konuşma imkânına sahip olacağız." dedi.
.