ARŞİV
Gündoğdu, ESAM Sempozyumunda Konuştu
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM), tarafından düzenlenen ‘Milli Eğitim Sistemi: Dünü, Bugünü ve Geleceği’ ana temasının ele alındığı sempozyuma katıldı. Gündoğdu konuşmasında, eğitim sisteminin artılarını ve eksilerini anlattı.
Sempozyuma, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ve çok sayıda misafir katıldı.
BANKACI EĞİTİM’DEN, BİREYİ ESAS ALAN EĞİTİM’E
Milli Eğitim’de, Altyapı – Müfredat ve öğretmen kavramlarının birlikte ele alınması gerektiğini ifade eden Gündoğdu, Kur’an ve Siyer Eğitimi’nin getirilmesinin önemli bir gelişme olduğunu dile getirdi. Gündoğdu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Öğretmenler, öğrenciler, veliler bir seminere tabi tutulmalı. Ayrıca velilik sadece öğrenciye harçlık vermekten ibaret olmamalı. Öte yandan öğretmenin branşı ne olursa olsun, sınıfa girdiği anda değerler eğitimine önem vermeli. Bilgi yükleyici, bankacı eğitim yerine, bireyin potansiyelini ortaya çıkaran eğitime geçiş için bütün şartlar yerine getirilmeli. Müfredatta, ders kitaplarında birçok sıkıntı var. Ama baktığımız zaman iki yıl öncesine göre bugün daha iyi noktadayız. Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana öğretmenin eğitim sistemi içerisinde bir saygınlığı varken, rant anlayışının hakim olduğu, sınavdan çıkan soruya göre öğretmenlerin değerlendirildiği garip bir sistem ile karşı karşıyayız. Bu durum eğitim sisteminin kuyusunu kazıyor.”
KARMA EĞİTİM MECBURİYETİ ANTİDEMOKRATİK
Gündoğdu, kamuda kılık kıyafet özgürlüğünü hatırlatarak, öğretmenlere sağlanan bu özgürlüğün erkek memurlar ve öğrenciler için de getirilmesi gerektiğini söyledi. Karma eğitim mecburiyetinin antidemokratik bir uygulama olduğunu da vurgulayan Gündoğdu, karma eğitimin yanında karma olmayan kız ve erkek okullarının açılması gerektiğini ifade etti.
İNSANI MERKEZE ALAN EĞİTİM İSTEMİNE GEÇİŞ
Eğitimde son birkaç yıldır okulu, öğrenciyi, öğretmeni merkeze almaya özen gösterildiğini belirten Gündoğdu, “Eğitim sisteminin eleyen yapıdan hayata hazırlayan, yerleştiren bir yapıya geçmesi gerekiyor. Milli Eğitim’de manevi değerden yoksunluk çok fazla. Daha çok test çözenin, neti fazla olanın daha değerli olduğu bir sistem devam ediyor” ifadelerini kullandı.
100 binden fazla öğretmen açığı olduğunu, bu açığın kadrolu öğretmenle doldurulması gerektiğini vurgulayan Gündoğdu, “Öğretmene önem vermeyen hiçbir ülke başarılı olmaz” dedi.
MİLLİ EĞİTİM’DE BİRÇOK ADIM ATILDI
“2010 Anayasa Referandumu’ndan sonra öğrenciyi merkeze alan, insanı önemseyen bizim de sendika olarak ciddi destek verdiğimiz yeni adımlar atılmaya başlandı” diyen Gündoğdu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Son Milli Eğitim Şurası’nda sunduğumuz 26 önergeden, 25’i kabul edildi. Milli Eğitim’de, Milli Güvenlik dersleri kaldırılarak, 4+4+4 Kesintili Eğitim Sistemi’ne geçiş yapıldı. Ayrıca ilk kez din eğitimi dersleri müfredata işlenerek, önemli bir ihtiyaç karşılanmış oldu. Böylece, insani değerleri içinde barındıran bir sistemin kapısı da aralanmış oldu. Bu sayede 28 Şubat dayatmalarından kurtularak, çağın gerektirdiklerine uygun bir sisteme kavuşuyoruz. Bu kararların altında şüphesiz ki Eğitim-Bir-Sen’in imzası vardır.”
MESELE DERSHANE DEĞİLMİŞ
Gündoğdu, dershane öğretmenlerinin Milli Eğitim’e geçirilme önerisini eleştirerek, “KPSS’yi kazanmış 300 bin genç bekliyorken, dershanedeki öğretmenlerin Milli Eğitim’e geçirilmesini çok sağlıklı bulmuyoruz. Dershane konusunda dershaneler kapatılmamalıdır, kapanmalıdır demiştik. Ama şimdi bakıyoruz ki, mesele dershane meselesi değil. Amacın dershaneler olmadığını 17 Aralık küresel operasyonu ile görmüş olduk” diye konuştu.
EK ÖDEMELER
Her zaman insan onuruna yaraşır bir ücret almanın mücadelesini verdiklerini belirten Gündoğdu, “Öğretmenlere ek ödeme, 4/C’liler ve akademisyenlerin sorunları vardı. 4/C’li personelin kadroya geçirilmesini vazgeçilmez talebimiz olarak görüyoruz. Öğretim elemanlarının ücretlerinin iyileştirilmesine mahsus akademik zammın yapılmasını istiyoruz. Toplamda 150 TL ek ödeme aldık. Bundan sonra, üzerinde durduğumuz konular özlük hakları boyutuyla akademisyenlere zam, nöbet görevi için ücret ödenmesi ve ek ders ücretine zam yapılmasıdır” dedi.
GENÇLİK PROFİLİ ARAŞTIRMASI
Toplum değerlerine uygun bir eğitim sistemi istediklerini anlatan Gündoğdu, Memur-Sen’in “Türkiye Gençlik Profili Araştırması” yaptığını hatırlatarak, “Gençlerin yüzde 5’i sık sık alkol kullanıyor, ara sıra kullananların oranı yüzde 20’lerde, araştırma derinlemesine incelendiğinde rahat yaşama duygusuna alışmış, satanizm, misyonerlik gibi inanışlara da kayabilen gençlik profili görülüyor. Gençliğe çok önem vermeliyiz. Çağın insanını ve Kur’an’ın Müslüman’ını yetiştirmeliyiz ” şeklinde konuştu.
“MİLLİ DEĞERLERE UYGUN BİR SİSTEM OLMALI”
Sempozyumda konuşan ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, Türkiye’nin en büyük sıkıntıları arasında eğitimin olduğunu vurgulayarak, “Ülkemizin milli değerlerine uygun, insanı merkeze alan bir eğitim sistemine ihtiyaç var” dedi. Kutan ESAM’ın yürüttüğü faaliyetlerle Milli Eğitim’e katkılı olmaya çaba gösterdiğini dile getirdi.
BAKAN’DAN DERSHANE AÇIKLAMASI
Dershane tartışmalarına değinen Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershaneler konusunda en geniş istişare halkasını oluşturmaya çalıştıklarını vurgulayarak, “Dershane temsilcileriyle ve 4 büyük dershane derneğiyle bir araya geliyoruz. Türkiye’de tüm dershaneleri temsil ettiğini düşündüğümüz 4 tane dernek var. Bunların dördünü de tüm toplantılara davet ettik, tüm öneri ve ikazlarını dikkate almaya çalıştık. Getirilen teşvik düzeni ile ilgili yönetmelik henüz hazır olmadığı için bazı arkadaşlar sahada tereddütle karşılaşabilirler. Yönetmelikler hazırlandığı zaman teşvik yönetmeliği Maliye Bakanlığı ile birlikte hazırlanıyor, inşallah özel okula dönüşecek olan dershane işletmecilerimiz için çok olumlu bir zemin oluştuğunu görecekler. Paydaşlarımızla çalışmayı önemsiyoruz. Yanlış gördüğümüz konulara geniş istişareler yaparak dokunuyoruz” dedi.
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın ise, “Eğitimde Endoktrinasyon ve Türkiye Örneği” başlıklı bir sunum yaptı.