ARŞİV
GÜNDOĞDU: GEZİ PARKI KÜRESEL BİR SENARYONUN ÜRÜNÜ
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Gezi Parkının büyük bir küresel senaryo olduğunu söyledi Gündoğdu, Hatay Reyhanlı'da tutmayan oyunun Taksim'le yeniden hayata geçirilmek istendiğinin altını çizdi. Genel Başkan Gündoğdu, " Şunu çok daha net görüyoruz ki; bu Reyhanlı’da 52 vatandaşın ölümüne neden olan provokasyonda çıkaramadıkları karışıklığı Taksim Gezi Parkı'ndan çıkarmaya çalıştılar. Bu oyuna Türkiye’nin demokratikleşmesinden ve büyümesinden rahatsız olan iç ve dış güçler dahil edilmiş" dedi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, TGRT Haber'in canlı yayın konuğu oldu. Gündeme ilişkin soruları cevaplandıran Gündoğdu, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili önemli tespitlerde bulundu. Gündoğdu, meselenin oradaki ağaç veya park olmadığını kaydettiği konuşmasında şunları söyledi, "Artık bu 13 ağacı şöyle mi yapsaydık, Belediye Başkanı böyle mi yapsaydı, Emniyet veya Vali şöyle mi davransaydı. Bunların bir anlamının olmadığını çok net görüyoruz. Çünkü, sanatçı geçinen beyefendinin tweet’inden anlaşıldığı gibi mesele ağaç meselesi değil. Uluslar arası medya, medyanın uluslar arası patronları ve onların ulusal piyonları bir araya gelmiş durumda. Bunun küresel proje olduğunu görüyoruz. Taksim’deki eylemcileri, temiz, okumuş, kültürlü ve masum göstermeye çalışan basın kuruluşları var. Şimdi de bir durma modası başladı. Durmalarında bir sorun yok; nerede duruyorlar, niçin duruyorlar, duruşları kimin ekmeğine yağ sürüyor? Bu gençler doğmadan 28 Şubat süreci yaşandı. O süreçte bu milletin değerleriyle kavga edenler, şimdi bu gençleri geçim kaynağı haline getirmişlerse, gençlerimizin uyanık olma mecburiyeti de var. Onun için gençlerimiz uluslararası bir senaryonun ulusal piyonları olmamalıdır."
SANATÇIDAN SANATÇIYA FARK VAR
Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak bazı sanatçıların halkı kışkırtan açıklamalar yaptığının hatırlatılması üzerine Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, "İlk olarak Akil İnsanlar Marmara Grubunda, sonra da Karadeniz Grubunda görev yaptım. Siz bir sanatçıdan bahsettiniz. Marmara Grubunda Hülya Koçyiğit Hanımefendiyle beraber görev yaptık. Kocaeli’nde bir kadın çözüm süreciyle ilgili kendisine eleştiri yapınca; 'hanımefendi, ben bir anneyim, bu acılar bitsin istiyorum' diye çok mükemmel bir cevap vermişti. Hülya Hanımın il il gezip 'terör bitsin' demeye bireysel olarak ihtiyacı yok. Sanatçıdan sanatçıya fark var. Ancak kendisini sorumlu hissedip terörün bitmesi için elini taşın altına koymuştur. Bazı sanatçılar, kendilerini yüceltip belirli bir makama getiren milletin değerlerine düşmanlık yapıyor bazıları da 'bu millet benim milletim, borcum var, bu borcumu ödemeliyim' diyerek bir vefa örneği gösteriyor. Bir kısmı, çobanın oyuyla benim oyum bir mi, bunlar göbeğini kaşıyan adamlar diyor. Çoban da benim, millet de benim diyor."diye konuştu.
KUTSAL DEVLETTEN MİLLETİN DEVLETİNE ANLAYIŞINA GEÇİŞ
Türkiye'nin yeni süreçte kutsal devlet anlayışından milletin yüceltildiği, milletin önemsendiği bir anlayışa geçildiğini dile getiren Genel Başkan Gündoğdu açıklamalarına şöyle devam etti; " Eskiden Devletin milleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü söz konusuydu. Yani, kutsal bir devlet var, onun bir ülkesi, bir milleti var. Onun için 10 yılda bir bu millet dövülüyordu. Yeni metafor, milletin ülkesi ve devletiyle bölünmez bütünlüğü. Yani, insanı merkeze alan devlet anlayışına geçiş yapılmıştır. 37 ili dolaştım. Ordu’da bir muhtar; 'ben ilk kez 8 aydır Aleviyim demeye başladım' diyor. Kamuda başörtüsü yasağından dolayı çalışamıyorsunuz, milletvekili olamıyorsunuz kısacası birey olamıyorsunuz. Bu ülkede alevisi, kürdü, başörtülüsü hep öteki ilan edildi. Biz kimsenin öteki ilan edilmediği ve yasakların olmadığı bir ülke için mücadele ediyoruz. Şimdi devlet-millet buluşmasına doğru, devletin geçmişte öteki ilan ettiği kesimler beriki olmak için ilk kez iç dinamiklerle bir talepte bulunmaya başladılar. Tam bu talepte bulunmanın zirve yaptığı, 6 aydır bir tek şehit haberinin gelmediği bu günlerde Gezi Parkı olaylarının patlak vermesi dikkat çekicidir.
Başbakanın üslubunu, tarzını beğenmediklerini söyleyenler var. 27 Nisan e-muhtırasına karşı ilk kez bir siyasetçinin dik duruşu ülkenin büyük bir çoğunluğu tarafından taktir edilmedi mi?. Terörist devlet İsrail’i ilk tanıyan Müslüman ülkeyken, one minute diyerek ona haddini bildiren ve ilk kez özür dileten bir ülke olma gururunu yaşatan başbakanın bu tavrı değilmiydi? Ama artık millet toplum mühendisliği projelerine prim vermiyor, olayları biliyor, yapılmak istenenleri biliyor, bunun için de teyakkuz halinde."
MEMUR-SEN OLARAK HER ZAMAN MİLLETİN YANINDA YER ALDIK
Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen'in kuruluşundan bugüne kadar hep milletten yana tavır aldığını ve milletle birlikte yürüdüğünü kaydetti. Gündoğdu, Memur-Sen'in son 6 ayda içinde öncülük ettiği üç büyük proje bulunduğunu hatırlatarak şunları söyledi; "Bir; kılık-kıyafet yönetmeliğini kaldırma, eğitimde, çalışma hayatında ve siyasette fırsat eşitliğini sağlayan başörtü yasağını bitirmek için proje. Bu proje tamamen Memur-Sen'e ait bir projedir. 12 milyon 300 bin imza topladık, bu imzayı Faruk Çelik’e takdim ettik, 'yönetmeliği kaldırın' dedik. Sonra 15 Mart itibariyle sivil itaatsizlik eylemi başlattık ve başörtü sorununu Türkiye’de çözdük. Şimdi Hükümetten o yönetmeliği kaldırmasını bekliyoruz. Kaldırmasa da önemli değil, biz bu yönetmeliği tanımıyoruz. Şapka Kanunu var, ama kimse şapka takmıyor ve suç işlemiş olmuyor. İki; kurulduğumuz günden beri milletin bütünlüğünü, Çanakkale ruhunu, teröre bulaşmamış bütün insanların fikir hürriyetini savunarak geldik. Doğusuyla batısıyla kardeşlik projesinin içindeyiz. Sayın Başbakanın akil insanlar heyetinde sorumluluk yüklemesiyle terörü bitirme, bataklığı kurutma, terör eğilimini bitirme projesinin içerisinde yer aldık. Üçün proje de; Taksim Projesidir, bu projeye de karşıyız. Çünkü, bu proje 5’li çetenin 28 Şubat’ta yaptığı projenin başka bir versiyonudur. "
BAZI SENDİKALAR TAKSİM'DEN NEMALANMAYA ÇALIŞTI
Türkiye'nin geçmiş dönemlerinde bazı sendikaların ve sivil toplum kuruluşlarının demokratik yolla gelmiş iktidarları devirme planlarının içersinde yer aldığının altını çizen Gündoğdu, Taksim'de yaşanan olaylardan nemalanmaya çalışan bazı sendikaların olduğunu söyledi.
Genel Başkan Gündoğdu, "Bir zamanlar Türk-İş’in de, TİSK’in de yer aldığı, üyelerinin iradesini dikkate almayan, patronlarla işbirliği yapanların tepede oluşturduğu kirli ittifak vardı. Şimdi de 5’li çeteye özenen DİSK ve KESK var. Bu proje de bizim karşı olduğumuz bir projedir. Memur-Sen olarak ya gündemi belirleriz, ya belirlenen gündem içerisinde yerimizi milletin yanında olarak alırız. " şeklinde konuştu.
HABERİN GÖRÜNTÜSÜNÜ İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ 1
HABERİN GÖRÜNTÜSÜNÜ İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ 2
HABERİN GÖRÜNTÜSÜNÜ İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ 3