KONFEDERASYON HABERLERİ
GÜNDOĞDU, ILO AVRUPA VE ORTA ASYA DİREKTÖRÜ HOFFMANN İLE BİRARAYA GELDİ
ILO Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Susanne Hoffmann, memur sendikaları konfederasyonları genel başkanlarıyla bir araya geldi. Görüşmeye katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu; kamu görevlileri sendikaları ve toplu sözleşme kanunu, memurların özlük hakları ve gündemdeki konulara dair değerlendirmeler yaptı. MEMUR-SEN, SENDİKACILIĞA YENİ BİR BOYUT KAZANDIRDI
Türkiye`deki kamu sendikacılığının tarihsel sürecine değinen Gündoğdu, 1992`de sendikalar yasası olmadığı halde çalışanların kendi imkanlarıyla örgütlendiklerini anlattı. 2001 yılında çıkarılan 4688 sayılı sendikalar kanunu ile kamu çalışanlarının sendikal haklarının yasal güvence altına alındığını ifade eden Gündoğdu, ancak söz konusu yasanın bekledikleri düzeyde yenilik getirmediğini ifade etti. 2010 yılında yapılan referandumla kabul edilen anayasa değişikliğiyle memurların ilk kez toplu sözleşme hakkının kazandıklarını belirten Gündoğdu, çok tartışılmasına rağmen iş güvencesinden taviz vermeden toplu sözleşme masasına oturduklarını ifade etti. Gündoğdu, çalışanların özlük haklarına yönelik mücadelelerinin devam ettiğini vurgulayarak, Türkiye`deki memur sendikacılığına yeni bir boyut kazandırdıklarını söyledi.
ILO İNSANLIĞA DAİR KONULARDA SESSİZ KALIYOR
Görüşmede, ILO`yla ilgili eleştiride de bulunan Gündoğdu, söz konusu oluşumun sorumluluklarının gerektiği gibi hareket etmediklerine dikkat çekti. Gündoğdu, Birleşmiş Milletler`in (BM) bir alt birleşeni olan ILO`nun çalışanların özlük haklarını dünya ölçeğinde korumasının yanında, özellikle insanlığa dair gelişmelerde de aynı duyarlılığı göstermesini beklediklerini ifade etti. ILO`nun son günlerde Gazze`de yaşanan insanlık dramına karşı sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Gündoğdu, emeğin dünyanın her yerinde kutsal bir değer olarak kabul edildiğini ancak can güvenliliğin olmadığı bir yerde de bu kutsalın gerektiği itibarı bulamayacağının altını çizdi. Gündoğdu, şunları kaydetti: ``İnancı ve benlik değerleri ne olursa olsun gözyaşlarının renginin aynı olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Arakan ve Gazze gibi yerlerde insanlık trajedisinin yaşandığı bugünlerde, BM`nin bünyesinde yer alan ILO`nun sadece seyirci kaldığını görüyoruz. En azında bir kınama yayınlayabilirdi. Unutmayalım ki Filistinli çocukların anne ve babaları olmadığı gibi çalışma hakları da yok! Can güvenliğinin olmadığı bir yerde çalışma hakkında nasıl söz edebileceksiniz ki?``
ITUC`UN TUTUMU CİDDİYETTEN UZAK
Memur-Sen`in Türkiye`nin en büyük kamu çalışanları sendikaları konfederasyonu olduğunu anlatan Gündoğdu, evrensel ölçekte sendikacılık yaptıklarını vurguladı. Bu kapsamda Memur-Sen`in Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu`na (ITUC) üyelik için başvurduğunu ifade eden Gündoğdu, beklemedikleri bir cevapla karşılaştıklarını söyledi. Kendilerine gönderilen cevabın ciddiyetten uzak bir anlayışla yazıldığını ifade eden Gündoğdu, gerekçesini ise şöyle açıkladı: ``Üyelik başvurumuza gelen cevap, ITUC`un bize karşı nasıl bir bakış açısına sahip olduğunu ortaya koydu. Zira gelen cevap, 2000 yılında Hakk`a uğurladığımız kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan adına düzenlenmişti. Bizi şaşırtan bu manzara ITUC`a üyelik için hazırladığımız dosya ve raporların incelenmediğini gösteriyordu. Kurulun bizimle ilgili ciddi ve yerinde bir araştırma yapmadan böyle bir karar verdiği aşikâr.`` ITUC`un, işçi sendikacılığında da yer alan toplu sözleşme primini gerekçe göstererek, `sendikacılık bağımsızlığına` gölge düşüreceği savıyla üyelik başvurusunu reddettiğini söyleyen Gündoğdu, bu tutumun çifte standart olduğunu vurguladı. Dünyanın birçok yerinde benzer uygulamanın olduğunu ifade eden Gündoğdu, ITUC`un Memur-Sen`e yönelik bu tutumun yanlı bir anlayışın tezahürü olduğunu vurguladı. Görüşmeye, Memur-Sen Dış İlişkiler Danışmanı Osman Timurtaş da katıldı.
.