KONFEDERASYON HABERLERİ
Gündoğdu: Memur-Sen`in Kurban Bayramı`nda Yaptıkları Diğerlerinin 10 Yılda Yaptıklarından Fazla
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen`in ve bağlı sendikaların sadece Kurban Bayramı`nda yaptıkları faaliyetlerin bile diğer sendikaların 10 yılda yaptığından daha fazla olduğunu söyledi.
Eğitim-Bir-Sen`in Kızılcahamam`da yapılan ``İç Anadolu Bölge Toplantısı``na katılan Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, toplantıda yaptığı konuşmada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Esat Tektaş ile Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul`un Kurban Bayramı`nı Kazakistan`da geçirdiklerini ifade eden Gündoğdu, şöyle konuştu:
``Ata yurdu Kazakistan, yıllarca Rus zulmü altında inlemiş. Bir buçuk yıl önce Kazakistan`dan bir heyet ziyaretimize geldi. `Kur`an kursunda çocuk okutacağız, elif-ba cüzümüz yok` dediler. 10 bin adet Kazakça elif-ba cüzü basıp göndermiştik. Bu sene de Kur`an kursu, hafızlık yapan öğrenciler ve yoksul halk için, orada kurban kesmek amacıyla Deniz Feneri ile anlaşarak 150`si bizden, 350`si ise Deniz Feneri`nden olmak üzere toplam 500 kurban gönderildi. Küçük bir duyuru sonrasında, 150 kurbanımız 263`e çıktı. Kazakistan`a giden arkadaşlarımız, kurbanları kendileri kesip dağıttılar. Genel Başkan Yardımcımız ve Şube başkanlarımızdan Bangladeş`e gidenler oldu. Arakanlı yetimler için orada arsa almıştık. Temel atmaya İHH ile beraber giderek orada da yüzlerce kurban kesip dağıttık. 300 yatılı öğrenci kapasiteli Mehmet Akif İnan Memur-Sen yetimhanesi ve okulunun temelini attık. Bir yıl içerisinde bitireceğiz. Yönetimimle de istişare yaptık. Gelecek seneye de 2 ay öncesinden bu süreci başlatıp çeşitli kuruluşlarda hesap açarak sendikadan bütçe ayırmadan kendi kurbanlarımızı bağışlayarak en az 10 ülkeye gidip gönül köprüsü kurmak, kardeşlerimizle buluşmak, unuttuğumuz dedelerimizin bize miras bıraktığı torunlarla kardeşlerle buluşmayı sağlamak için şimdiden hareket edeceğiz. Görüldüğü gibi sadece Kurban Bayramı`nda yaptığımız faaliyetler bile diğer sendikaların 10 yılda yaptığından daha fazladır.``
Gündoğdu, bayramda başka bir etkinlik daha yaptıklarını belirterek, ``Bir giyim firması ile anlaştık. 71 ilde mağazası bulunan bu firma ile 1050 yetimi giydirdik. 10 ilde bu firmanın şubesi yokmuş, orada bulunan yetimlere de 100 TL`lik çeki gönderdik. Böylece Kurban Bayramı`nda Türkiye`deki 1050 yetimimize, şehit çocuklarına elbiselerini giydirdik. Göz yaşartıcı tablolar gördük. Bazı mağazalar `Ne istiyorsanız giydirin` dedi. 100 TL veriyoruz, 300 TL`lik kıyafet giydiriyorlar. Öncülük yaparsanız bu millet tamamını getiriyor. Çünkü Eğitim-Bir-Sen bu millete hiç yanlış yapmadı. Her çıkışı milletin sözcülüğü oldu. Gelecek sene inşallah bunları daha profesyonel hale getirerek yapacağız`` dedi.
Eğitim-Bir-Sen Sadece Bir Sendika Değildir
Eğitim-Bir-Sen`in sadece bir sendika olmadığını dile getiren Gündoğdu, ``1992 yılından bu yana hak ve özgürlükler konusunda mücadele verdik. Bunun yanında vicdan odaklı sosyal sendikacılığın en iyi örneklerini ortaya koyduk. Yeni yıla kamuda başörtüsüne özgürlük kampanyası ile girdik. Mükemmel bir projeydi. Sahibi de, öncüsü de Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen`dir. Doğuştan gelen haklarda, inanç hürriyeti gibi konularda şunu yaparsak şunlar ne der, falancılar ne der kaygısı güdeceksek Eğitim-Bir-Sen`in de, Memur-Sen`in de olmasına gerek yoktur. Onun için öncüsü olduğumuz bir proje. Sonra çözüm süreci, önceden beri içindeyiz. Buradaki fonksiyonumuz da paydaşlıktı. Hükümet değil, devletin içinde yer aldığı ama eski devletin ırkları tokuşturmayı geçim kaynağı haline getirdiği günlerden yeni devletin Türk`ün, Kürt`ün kardeşliği yeniden tesis edilsin çağrısına uymamak vebal olurdu. Onun için biz taşın altına elimizi değil, bütün vücudumuzu koyduk. Suriye olayları başladığında bu ülkede ilk yardım kampanyasını 130 bin TL ile başlatan Eğitim-Bir-Sen`dir, Memur-Sen`dir. Mısır`da darbe olduktan sonra dünyada çok güzel sesler çıktı. Ülkemizde de milletin büyük çoğunluğu olarak çok güzel sesler çıkardık ama bu seslerin de en ihtişamlısı, en güçlüsü yine Eğitim-Bir-Sen`den ve Memur-Sen öncülük etti Ankara`da. Onun için Eğitim-Bir-Sen sadece sendika değildir. İnsanı ilgilendiren her konu bizim kapsama alanımızda; ücret de, özgürlük de, insan hakları da bunun içerisindedir`` şeklinde konuştu.
Kamu Çalışanlarına En Büyük Kazanımı Sağladık
Toplu sözleşme sürecine ilişkin bilgi veren Gündoğdu, toplu sözleşme hakkını alan Memur-Sen`in, kamu çalışanlarına en büyük kazanımı sağladığını vurgulayarak, ``Öğretmenlerin özel hizmet tazminatlarına 2014 için 40+40 TL ek zam, 4/C`li personele ise 2014 için eş ve çocuk yardımı ile birlikte brüt 150 lira seyyanen zam teklifi gelmiştir. Memur-Sen, teklifi müzakere edilebilir ama asla kabul edilemez olarak görmüş ve kararlılığını kamuoyuna ve hükümet yetkililerine deklare etmiştir. 10 hizmet kolunda görüşmeleri yapmaya ve sonuçlandırmaya yetkili olan Memur-Sen, çalışanlara çifte bayram yaşatmak gayretiyle hareket etmiştir. `Çalışanlar olarak amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir` anlayışı ile hükümetin bütün taraflarıyla gece boyu görüşmelerde bulunan Memur-Sen, önceki yıl masayı kilitleyen ve ilk toplu sözleşme sonrası iş bırakmamıza da neden olan öğretmenlerin ek ödeme sorununun çözülmesi ile birlikte kamu personelinin geneline ilişkin önemli oranda artışlar sağlamayı başarmıştır. Eğitim-öğretim ve bilim hizmet koluna ilişkin özel tekliflerin haricinde 2014-2015 dönemine ilişkin toplu sözleşme görüşmelerinde kamu personelinin geneline yönelik olarak; 2014 yılı için taban aylığa 175 TL artış, 2015 yılı için ise ücretlerde ilk altı ay için yüzde 3, ikinci altı ay için yüzde 3 artış yapılması, enflasyon oranlarının bu artış oranını geçmesi halinde ise enflasyon farkının da ücretlere yansıtılması, 4/C statüsünde çalışan personel yönünden aile yardımı ödeneğinden faydalandırılmaları, ücretlerde yapılan 175 TL artışın yanında 175 TL iyileştirme yardımı yapılması, toplu sözleşme ikramiyesinin 60 TL`ye çıkartılması konularında anlaşma sağlamıştır`` diye konuştu.
Gündoğdu, haset hesabı yapmaktan, kazanç hesabını öğrenmeye fırsat bulamayanlara, toplu sözleşmenin 7 günde değil 1 yıl 7 gün devam eden mücadelenin ve görüşme sürecinde sabahlara kadar süren görüşmelerin ürünü olduğunu bir kez daha hatırlatmak gerektiğinin altını çizdi.
Sivil İtaatsizlik Eylemimizin Amacına Ulaşması İçin Kararlı Mücadelemizi Sürdüreceğiz
Gündoğdu, kamuda başörtüsü yasağının kaldırılması için gerçekleştirdikleri ``Özgürlük İçin10 Milyon İmza`` kampanyasının hedefine ulaştığını belirterek, ``Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen gündemi kendi belirler, öncü olur. Başörtüsü özgürlüğü hem demokratik hem de Allah`ın emri olduğu için kamuda başörtüsü yasağını; imza kampanyasıyla, sivil itaatsizlik eylemiyle fiili olarak çözen Eğitim-Bir-Sen, Memur-Sen`dir. İnsan haklarını ve insan onurunu birçok yönüyle ihlal eden otuz yıllık başörtüsü yasağını sona erdiren düzenlemeyi, kadına yönelik bir ayrımcılığı sona erdirecek olması ve kadın-kadın eşitliğinin tesisi açısından da son derece önemli ve değerli buluyoruz. Ancak, söz konusu yasağın yargı, silahlı kuvvetler ve emniyet hizmetlerinde görev yapan kadınların başörtüsü özgürlüğünün kapsamı dışında tutulmasını doğru bulmuyoruz. Hayata geçirdiğimiz sivil itaatsizlik eyleminin amacına ulaşması için kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu anlamda, kılık ve kıyafet yönetmeliğinin 5. maddesinde hala hükmünü sürdüren kravat zorunluluğu, saç ve favori uzunluğu, sakal bırakma yasağı, bıyık şekli gibi sınırlama ve yasaklara son verilmesi yönünde düzenleme yapılması için Memur-Sen ve bağlı sendikaları olarak 8 Ekim 2013 Salı gününden itibaren, erkek kamu görevlilerinin kamu hizmetlerini bu sınırlama ve yasaklara uymaksızın belirleyecekleri kılık-kıyafetle yerine getirmesine yönelik sivil itaatsizliğe devam ediyoruz.``
Huzur Ortamını Sürdürebilir Hale Getirmeliyiz
Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, çözüm sürecine de değinerek, şunları söyledi: ``Kürtler Cumhurbaşkanı olduk ama Kürt olamadık, başörtülüler Cumhurbaşkanı eşi olduk ama birey olamadık, aleviler ötekileştirilmekten kurtulamadık, Romanlar ise sıra bize de gelecek diyorlar. Öyleyse ötekileştirmenin olmadığı, 76 milyonun Çanakkale Ruhu ile bir araya geldiği çözüm süreci önemlidir. Uzun bir süredir şehit cenazesi gelmiyor, bu huzuru sürdürebilir hale getirmemiz lazım. Irkçılıkla, kafatasçılıkla bu milleti ayrıştırma oyunlarını ortadan kaldırmalıyız.``.