KONFEDERASYON HABERLERİ

GÜNDOĞDU: TEFTİŞ MÜFETTİŞLERİ, DEVLETİN SICAK YÜZÜ OLMALI
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen, İş Teftiş Kurulu`nun 75. Yıl Etkinlikleri`ne katıldı. Burada bir konuşma yapan Gündoğdu, devletin dilinin soğuk olduğunu, emir veren bir şekle sahip olduğunu söyledi.
Bu soğuk yüzün, devletle milletin karşı karşıya geldiği noktalarda giderilmesi gerektiğini ifade eden Gündoğdu, "Biz, insan merkezli bir medeniyete sahibiz. İnsan, Allah`ın yeryüzündeki halifesidir. İnsanımıza bu açıdan yaklaşmalı, ona göre davranmalıyız. Bu noktadan baktığımızda müfettişlerimize büyük iş düşüyor" şeklinde konuştu.
İş teftişi uygulamalarının ve dolayısıyla iş müfettişlerinin ekonominin kayıt altına alınmasına, sosyal güvenliğin kapsamının genişlemesine, çalışma koşullarının iyileşmesine, iş kazaları ve meslek hastalıklarının azalmasına kadar birçok alanda onlarca faydası olduğunu ifade eden Gündoğdu, en önemli yararının ise hiç kuşkusuz insanın vücut bütünlüğünün ve yaşam hakkının korunmasına yönelik boyutu olduğuna dikkat çekti.
Evrensel hukukta ve bütün ülke anayasalarında yaşam hakkının, temel hakların en başında geldiğini ifade eden Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Evrensel hukuka göre, temel haklar bütün insanların doğduğu günden öldüğü güne kadar sahip olduğu haklardır. İnsanların insan gibi yaşayabilmesi için gerekli olan haklardır. Yaşam hakkı temel hakların en öncelikli ve bir nevi diğer temel hakların varlık sebebidir. Bu çerçevede yaşam hakkı, hiçbir şekilde ortadan kaldırılıp sınırlandırılamaz" dedi.
Yaşam hakkının, doğuştan özgür ve günahsız bir şekilde temel haklara sahip, insanın temel ve vazgeçemeyeceği hakkı olduğunu dile getiren Ahmet Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaşam hakkı her türlü saldırıdan korunmuş, kutsal bir haktır. Allah haksız yere bir insanın öldürülmesini haram kılmıştır. İnsanın kendi yaşama hakkına da saygılı olması istenmiştir. O can kendisine emanettir, koruması, o emanete sahip çıkması gerekir. Şeyh Edebali de Osman Gazi`ye yaptığı nasihatte ``İnsanı yaşat ki devlet yaşasın`` derken yönetiminde insanı merkeze alması gerektiğini açık bir şekilde ifade etmiştir."
İş kazaları ve meslek hastalıklarının maliyeye yük getirdiğinin bir gerçek olduğunu ifade eden Gündoğdu, müteahhit veya taşeronların daha fazla kazanması için gerekli tedbirlerin alınmaması ve bu tedbirlerin alınıp alınmadığının denetlenmemesinin ihmallerin en büyüğü olduğunu vurguladı. Medeniyet değerlerimizin de canın, aklın, dinin, neslin ve malın korunmasını önemsediğini ifade eden Ahmet Gündoğdu, "Hazreti Ömer, `Bir koyun veya keçi Fırat nehri kenarında gezerken kurtlara yem olsa kıyamet gününde onu benden sorarlar` anlayışını ortaya koyarak idarecilerin sorumluğunun büyüklüğüne bir hatırlatma yapıyor." şeklinde konuştu.
İş müfettişlerinin de 74 milyonun hakkını ve hukukunu gözetmek gibi bir sorumluğu gözetmek durumunda olduğunu kaydeden Gündoğdu, "Yaşama hakkıyla doğrudan bağlantılı olan iş sağlığı ve güvenliği konusunun önleme ve tazmin olmak üzere iki boyutu var. Bizi ilgilendiren yönü önleme boyutudur" dedi.
Denetimlerin tarafsız ve bağımsız olması gerektiğini de dile getiren Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Sevgimiz, bağlılığımız, mensubiyetimiz, sempatizanlığımız insan yaşamını doğrudan ilgilendiren bir konuda eksikleri görmeyi engellememeli, aksine eksik görme konusunda daha hassas davranmayı gerektirmelidir. Benzer şekilde düşmanlığımız, hasımlığımız, karşı fikirde olmamız takdir etmeye engel olmamalı, veya cezalandırmaya dönüşmemelidir." ifadelerini kullandı.
.