KONFEDERASYON HABERLERİ
GÜNDOĞDU: TOPLU SÖZLEŞMENİN YASASI, SEÇİMDEN ÖNCE ÇIKMALI
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, kamu çalışanlarına referandumla verilen toplu sözleşme hakkının hayata geçmesi için, ikincil mevzuat çalışmalarının seçimlerden önce tamamlanması gerektiğini söyledi.
Ahmet Gündoğdu, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi tarafından düzenlenen 60. Soysal Siyaset Konferansları kapsamındaki Anayasa Değişiklikleri ve Çalışma Yaşamına Yansımaları konulu panele katıldı.
Burada konuşan Gündoğdu, referandum sonrası kabul edilen değişikliklerin, toplumsal hayata yansıması için hükümetin elinden geleni yapması gerektiğini söyledi.
Bunlardan birinin kamu çalışanlarını ilgilendiren toplu sözleşme hakkı olduğunu hatırlatan Ahmet Gündoğdu, toplu sözleşme hakkının elde edilmesinde olduğu gibi, toplu sözleşmenin ikincil mevzuatına yönelik olarak da başarılı bir çalışma yürüttüklerini kaydetti.
* ZAMAN AZALIYOR, HÜKÜMET ELİNİ ÇABUK TUTMALI
Referandumdan bugüne 3 aydan fazla bir zaman geçtiğine dikkat çeken Gündoğdu, ``Milletvekili genel seçimlerinin Haziran 2011`de yapılacağı dikkate alındığında ikincil mevzuatın milletvekili genel seçimlerinden önce yasalaştırılması zorunludur.`şeklinde konuştu.
Toplu sözleşmeyle ilgili ayrıntıların kanunla düzenlenmesi hükmü bulunduğunu kaydeden Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen`in bu gerçekten hareketle Anayasa değişikliği paketinin referanduma sunulmadan önce kamu görevlilerinin toplu sözleşme hakkına ilişkin ikincil mevzuat çalışmalarına başladığını belirtti.
20-22 Haziran 2010 tarihlerinde Memur-Sen`e bağlı sendikaların Genel Başkanları, Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreterleri ile Devlet Personel Başkanlığı, Çalışma Bakanlığı, Hak-İş Konfederasyonu, yüksek yargı organları ve üniversitelerden alanında uzman kişilerin katılım ve katkılarıyla bir çalıştay düzenlediklerini ifade eden Gündoğdu, daha sonra çalışma hayatı, sosyal güvenlik, iş hukuku alanlarında çalışmalar yapan akademisyen ve bürokratlarla biri Ankara, diğeri Antalya`da olmak üzere kapsamlı iki toplantı gerçekleştirdikleri bilgisini verdi.
* ÇALIŞMALAR, İLGİLİ BİRİMLERE VERİLDİ
Bu çalışmalardan elde ettikleri verilerle ``Kamu Görevlileri Toplu Sözleşme Kanunu`` taslağını oluşturduklarını söyleyen Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, bu taslağı, `Kamu Görevlileri Toplu Sözleşme Kanunu` taslağı ile `4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun` Taslağı`nı Başbakan, Toplu Sözleşmelerden Sorumlu Devlet Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve son olarak Devlet Personel Başkanlığı`na ilettiklerini dile getirdi.
``Memur-Sen olarak, üyelerimizin verdiği destekle, kamu görevlilerine insan onuruna yaraşır bir yaşam sağlayacak toplu sözleşmelere kapı aralayacak bir toplu sözleşme mevzuatının yürürlüğe konulmasını sağlayacağımıza inanıyoruz`` şeklinde konuşan Gündoğdu, daha sonra taslağın içeriği hakkında bilgi verdi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, taslakta Kamu Görevlileri Hakem Kurulu`nun yapısını devleti temsil eden 4, konfederasyonları temsilen eden 4, yargı ve üniversitelerden 3 kişinin katılımıyla toplam 11 kişiden oluşacak şekilde planladıklarını söyledi.
* 4688 SAYILI YASA, SENDİKAL ÖRGÜTLENMEYE ENGEL
4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu`nda örgütlenme açısından bazı sıkıntılar bulunduğunu da söyleyen Ahmet Gündoğdu, mevcut yasayla sendika üyeliği engellenen TBMM, Cumhurbaşkanlığı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği`nde çalışan memurlar, Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında çalışan sivil memurlar, emniyet teşkilatında çalışan diğer hizmet sınıflarına dahil personel, ceza infaz kurumlarında çalışan kamu görevlileri, yüzden fazla memurun görev yaptığı işyerlerinin en üst amirleri ve yardımcıları ve stajyer olup olmadığına bakılmaksızın görevde olan her memurun da bu sendikalara üye olmalarını sağlayacak düzenlemelerin en kısa zamanda yapılması gerektiğini kaydetti.
* KORKULAR, SENDİKACILIĞIN GELİŞMESİNİ ENGELLEDİ
Türkiye`de sendikal durumla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Ahmet Gündoğdu, sendikacılığın gelişmemesindeki en önemli faktörün korkular olduğunu belirtti. Devletin milletten, bürokratın memurdan, rejimin ise herkesten korkar durumda olduğuna dikkat çeken Gündoğdu, korkuların kimseye bir şey kazandırmadığını, o sebeple korkulardan kurtulmak gerektiğini ifade etti.
``Sendikacılığı üyemiz, ülkemiz ve insanlığın geleceğini dert edinerek sendikacılık yapıyoruz` diyen Ahmet Gündoğdu, sendikacılık anlayışlarını ise şu şekilde dile getirdi: ``Çerçevesini devletin çizdiği sendikacılığa da, çerçevesi devlete karşı çizilen sendikalcığa da karşıyız. Devlet bizim devletimiz. Ancak zaman zaman devlet adına hükmeden bürokratik oligarşi başta olmak üzere her türlü vesayete karşıyız. Her türlü ırkçılığa karşıyız. Devletin tanımladığı milletten, milletin tanımladığı devlete geçilmesi gerektiğini düşünüyor ve bu yönde mücadele veriyoruz.``
90`lı yılların sendikacılık açısından genelgelerle geçtiğini dile getiren Ahmet Gündoğdu Kamu Görevlileri sendikacılığının, kendi yasasına; ``2001 tarih ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu``yla kavuştuğunu ifade etti. Gündoğdu 1971`den 2001`e kadar toplam 30 yıl kamu görevlilerinin örgütlenme hakkının geciktirildiğini kaydetti. Sendikacılığın yasasına kavuşmasının, sorunları bitirmediğini söyleyen Gündoğdu, toplu sözleşme ve grev hakkı içermeyen sendika yasasının; örgütlenmenin önündeki engelleri kaldıran, grevli ve toplu sözleşmeli kamu çalışanları sendikası yasasına dönüşmesi için başlattıkları mücadelenin, 12 Eylül`de yapılan referandum sonrası grev eksiği ile geçtiğini hatırlattı.
* ÖRGÜTLENMENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI
Memurlara uygulanan siyaset yasağının kaldırılması gerektiğini de ifade eden Gündoğdu, ``Kamu görevlilerine yönelik siyaset yasağı kaldırılarak bu kaybın telafisi ve kamu görevlilerinin birikimlerini ve deneyimlerini siyaset yoluyla milletin ve ülkenin hizmetine sunmaları sağlanmalıdır. Memur-Sen olarak, yargının çift başlılıktan kurtarılmasını, askeri ve sivil yargı ayrımına son verilmesini, Genelkurmay Başkanlığı`nın Milli Savunma Bakanlığı`na bağlanmasını, din öğretiminde devletçi yapının kırılmasını, siyasi partiler ve seçim kanunlarının demokratikleştirilmesini istiyoruz`` şeklinde konuştu.
``Askere Cumhuriyeti koruma ve kollama görevinin verilmesi ayıbına son verilmesini, Meclis`e başörtülü ile girmek isteyenlere haddini bildiren anlayıştan kurtulunulmasını, YÖK`ün yükseköğretimin politikalarını üreten ve koordine eden, üniversiteleri bilimin ve özgürlüğün merkezi haline getiren, yeni bir yapıya kavuşturulmasını bekliyoruz`` diyen Ahmet Gündoğdu, bunların gerçekleşmesi için, insan hakları ve temel hakları esas alan, çoğulcu, sivil ve demokrasi üzerindeki vesayete son verecek tam demokratik bir anayasa hazırlanması çağrısında bulundu.
.