ARŞİV
Gündoğdu'dan Hodri Meydan: Toplu Sözleşme Tutanaklarını Beraber Açıklayalım
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Toplu Sözleşmeyle ilgili Memur-Sen'e iftiraya varan açıkalamalar yapan Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk'a 'hodri meydan' dedi. Toplu Sözleşme tutanaklarını birlikte açıklama teklifinde bulunan Genel Başkan Gündoğdu, "İftira atmak, yalan söylemek sendikacılık değildir." dedi. Genel Başkan Gündoğdu, "Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk'un "Memur-Sen Genel Başkanı 4-C'lileri toplu sözleşme masasına getirmedi" iftirasında bulunuyor. Ben de Genel Başkan Koncuk'a hodri meydan diyorum. 4-C'liler ile ilgili Toplu Sözleşme Tutanaklarını birlikte açıklamaya var mısın? Tutanaklar açıklanınca nereye kaçacaksın? Ahlaktan bahsediyorsun, yalan hangi ahlakta var" diye sordu.
YALAN SÖYLEMEK, İFTİRA ATMAK SENDİKACILIK DEĞİLDİR
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu Kanal A Televizyonu'nda Çerçeve Programına katıldı. Gündoğdu, Memur-Sen'i toplu sözleşmede 4-C'lilerin sorunlarını masaya getirmemekle suçlayan Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk'a hodri meydan dedi. Gündoğdu, 4-C'lilere kadro verilmesi için mücadele ettiklerinin altını çizdi. Memur-Sen'in mücadelesini yok saymanın ve iftira atmanın ahlak ilkeleriyle bağdaşmadığını dile getiren Genel Başkan Gündoğdu, "4-C'lilerin şuanki hakları elde etmeleri ve memur sendikalarına üye olmaları konfederasyonumuza bağlı Büro-Memur-Sen'in açtığı dava sonucunda elde edilmiş bir haktır. Biz asla 4-C'lilere başka sendikanın üyesi, şu kadarı üyemiz diye bakmayız. 23 bin 4-C’li var. Bunların çoğu üyemiz değil. Toplu sözleşme masasına biz 4-C'lilerin sorununu taşıdık. Bu konu tutanaklarda da yer alıyor, herkes bakabilir. Bizim amacımız her zaman onların ekmeklerini büyütmelerini sağlamak. Mücadelemize devam edeceğiz. Atılan iftiraların yanında ahlaktan bahsedilmez. Bizim Toplu Sözleşme masasında kazanımlarımız sonucu 4-C’lilerin bekar olanlara 253 TL net, evli 2 çocuklu olanlara da 493 TL net zammı aldık. Kadro mücadelemiz devam ediyor. Biz daha önce 300 bin kişinin kadroya geçişine öncülük ettik. Tabi ki bunlar bizim istememiz ve elde etmemizle bitmiyor. Bunun yasa ayağı var, Meclis ayağı var, başka ayakları var. Bunlar var diye de biz bir köşeye çekilmeyeceğiz, mücadelemize devam edeceğiz.
Üniversiteli işçiler, için de mücadele ediyoruz. Toplu sözleşme masasında derece sorununu üzerinde uzlaştık. Biz gece-gündüz kamu çalışanlarının haklarının peşindeyiz. Ama iftira atmak, çamur atmak sendikacılık değil. Şimdi toplu sözleşmenin birinci günü, ilk söz heyet başkanı olarak bendeydi. Çünkü yasal yetkili biziz. Fakat Kamu-Sen ve Kesk Genel Başkanları, biz de taleplerimizi dile getirelim, biliyoruz, yasa olarak pazarlığa esas talepler değil, sadece dillendirelim dediler. Ben de Heyet Başkanı olarak bu taleplerini kabul ettim. Ben önce Memur-Sen'in taleplerini dile getirdim. Orada bir çok talep dile getirdik. Bunların içerisinde KPSS ile atanan 4-C’lilerin memuriyet haklarını kaybettiklerini, işleri varken işsiz kaldıklarını gündeme getirdik. İsmail Bey Toplu Sözleşme masasında söz alınca da, Ahmet Bey’in dediği gibi diye başladı, o da aynı oranda 4-C’lilere kadro verilmelidir, maaşı artırılmalıdır dedi. Şimdi İsmail Bey Arife günü 'Memur-Sen Genel Başkanı toplu sözleşme masasında 4-C’ye kadro meselesini gündeme bile getirmedi' diyor. Yalan hangi ahlakta var? İsmail Bey tutanakları basın önünde birlikte açıklamaya var mısınız?" şeklinde konuştu.
“YÖNETİCİ ATAMALARINDA SINAV SİSTEMİNİN GETİRİLMESİNİ BİZ ÖNERDİK”
Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, okullardaki müdür, müdür yardımcılığı sınavında ayrımcılık yapıldığı iddialarına sert cevap verdi. Başkan Gündoğdu, "Danıştay yönetici atama yönetmeliğini 2007’de iptal edince, bakanlığa gidip sınav yapılmasını biz talep ettik. Sınav sistemi Eğitim-Bir-Sen'in talebiyle getirildi. Eğitim-Bir-Sen, 67 bin kitap basıp, 300 ilçede ve bütün illerde seminer düzenleyerek üyelerimizi yetiştiriyoruz. Bu iktidardan önce Kamu-Sen'in yakın olduğu parti koalisyon hükümetindeyken sınav ve mülakat yoktu. Kendilerine yakın olan isimleri çağırıp yönetici yapıyorlardı. Biz adaletli olsun, sınav olsun, mülakat olsun yani rekabete olsun istedik. Bu sınavların gelmesinde mücadelemiz oldu" dedi.
OKULLAR DİPLOMA HAZIRLAMA YERİ OLMAKTAN KURTARILMALI
Eğitim kalitesinin arttırılması, okullarda öğrencilerin kötü alışkanlıklara bulaşmaması ve iyi bir birey olarak yetişmesi için yapılması gereken konulara değinen Gündoğdu, konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye'de okulun diploma hazırlama yeri, öğretmenin diploma doldurma memuriyetini indirgendiği bir anlayıştan kurtulmaya başlaması gerekir. Değerler eğitimine, din eğitiminine daha fazla önem vermemiz lazım. Anayasa’nın 24. maddenin 2. şıkkı ebeveynler isterse çocuklarına din eğitimi aldırabilir diyor. Batı’da din eğitim birinci sınıftan itibaren başlıyor. Türkiye'de şuandaki seçmeli din dersi saati Avrupa ortalamasının neredeyse 2-3 saat gerisinde. İdeolojik ve siyasi bir sistemin içerisindeyiz. Şunu söylemek istiyorum: Dünya görüşü ne olursa olsun Kamu-Sen'li, Memur-Sen’li, CHP’li, MHP’li, AK Parti'li, BDP’li çocuklarımızın yüzde 99’u Müslüman olması hasebiyle, dinin kültürünü kaynağından bilmesi lazım. Dini eğitimin bu zamana kadar öcü olarak gösterilmesi, 28 Şubat gibi süreçlerin dinin ve dindarın üzerinden silindir gibi geçmesiyle çocuklarımız kültürlerinden ve değerlerinden uzaklaştırıldı. Bir soru fazla çözmek en değerli kabul edildi" dedi.
KADROLU ÖĞRETMEN İSTİHDAMI ARTIRILMALI
Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinde çok sayıda öğretmen açığının bulunduğunu bunun da öğrencileri mağdur ettiğini kaydeden Gündoğdu, "Elbette öğretmen burada önemli. Eğitim-Bir-Sen'in bölge toplantılarına gidiyoruz. Geçen hafta sonu Diyarbakır’daydım. Bugün sadece Güneydoğu Anadolu Bölgemizde 14 bin 450 acil öğretmene ihtiyaç var. Orada görev yapan öğretmenlerimizin de yüzde 90’ı genç. Şırnak Eğitim-Bir-Sen yönetimiyle bir araya geldim. Şırnak'da şube müdürlüğüne müracaatta 10 yıl öğretmenlik yapmış olma. Şırnak’ta 10 yıl öğretmenlik yapmış olan kimse kalmamış. Öğretmen dağılımında adaleti sağlamak için negatif unsur taşıyan yerlere, pozitif ayrımcılık yapılmalı. Devletin, sosyal devlet ilkesini hayata geçirmesi lazım. Aksi taktirde çocuklarımızın dersi boş geçiyor, boş geçmeyenlerin yerine ya vekil ya ücretli öğretmen giriyor. Derslere giren bu öğretmenlerin pedagojik formasyonu dahi yok. Sınavı kazanmış gençlerimiz atanmayı bekliyor. İktidarın, muhalefetin, tüm kurumların, kuruluşların eğitim konusunda daha duyarlı olması gerekiyor. Eğitim sorununu çözümünde kadrolu öğretmen istihdamını artırmadan başarılı olma şansımız yok" dedi.