KONFEDERASYON HABERLERİ
HASAN CELAL ÜSKÜDAR`DA DEMOKRASİ VURGUSU YAPTI
HASAN CELAL ÜSKÜDAR`DA DEMOKRASİ VURGUSU YAPTI Programın açılış konuşması yapan Memur-sen İl ve Eğitimciler Birliği Sendikası 3 no lu şube Başkanı Ahmet YURTMAN, ülkemiz demokrasi tarihinde sürekli yaralanmalar olduğunu antidemokratik yapılanmalara karışanların halk iradesini hiçe saydıklarını ve bu görüntünün Türkiye`ye yakışmadığını söyledi. Türkiye`nin en büyük sivil örgütlerinden birisinin Memur-sen olduğunu söyleyen YURTMAN, oynanan oyunlara asla sessiz kalınmayacağını ifade etti. Konuşmasına, Türkiye`nin karşılaştığı demokrasi karşıtı tehlikenin, pek çok kimsenin tasavvur edemediği kadar büyük olduğunu söyleyerek başlayan Hasan Celal GÜZEL, özetle şunları söyledi: ``60 yıllık demokrasi mücadelesinde pek çok sıkıntılar yaşamıştır. Demokrasiye yapılan müdahaleler hem demokrasiyi çökertmiş, hem de halkın vicdanında büyük yaralar açmıştır. Hepsinin bahanesi, bir türlü tarif edilemeyen laiklik ve irtica kavramları olmuştur. Türkiye`de 27 Mayıs`tan sonra özellikle Yassıada mahkemesinin yüz kızartıcı kararıyla yargı siyasallaşmaya başlamış ve tarafsızlığını yitirmiştir. Ara rejimlerde darbeciler, savcıları, hakimleri top gibi kullanmışlardır. Ne yazık ki hukuk adamları darbecilerin dayatmalarına karşı koyamamışlardır. Türkiye`de mevcut durumu demokrasi olarak değerlendirmek mümkün değildir. Bunun adı olsa olsa jüristokrasi olur. Bizim, silahını vatan müdafası olarak kullanan askerlere ve adil hukukçularımıza saygımız sonsuzdur. Lakin silahını halka çeviren darbeciye ve jüristokratik dayatmalarla demokrasiye karşı çıkan hukukçuya, demokratik tepkimizi göstereceğiz.`` Bugünkü durumun yol açacağı felaketleri, laikçi kesimin ve darbe heveslilerinin anlamasının mümkün olmadığını söyleyen GÜZEL, sözlerine şöyle devam etti: ``27 Mayıs`ta, 12 Mart`ta, 12 Eylül`de, 28 Şubat`ta uluslar arası çevrelerin Türkiye üzerinde oyunları olmuştur. Her defasında Türk demokrasisi yara almış ve ekonomi çökmüştür. Fakat bu defa durum çok farklıdır. Eğer istikrarsızlık böyle devam ederse ve bir de darbe yapılırsa devletin çökmesi ve Türkiye`nin bölünmesi kaçınılmaz olur. Hem iç kargaşa ve iç savaş tehlikesi, sonrasında Avrupa Birliği`nin kapılarının kapanması, Ermeni iftiralarının uluslararası mahfillerde kabul edilip Türkiye`den toprak ve tazminat talepleri Güneydoğuda Kürtçü terörün desteğinde ayaklanmalar ve başta ABD olmak üzere batılı güçlerin müdahalesi ile o bölgenin Türkiye`den koparılması. Zaten Türkiye üzerindeki uluslar ara operasyonun nihai hedefi de budur. Onun için toplumun bütün kesimlerini demokrasi mücadelesine çağırıyorum.``
.