KONFEDERASYON HABERLERİ
İbrahim Keresteci Basın Ödülleri Töreninin 9’ncusu İstanbul’da Gerçekleştirildi
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın da katıldığı Bem-Bir-Sen 9’ncu İbrahim Keresteci Basın Ödülleri töreninde konuştu. Yalçın, belediyedeki kamu görevlilerinin sorunlarına değinerek çözüm beklediklerini belirtti, basın çalışanlarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü tebrik etti.
Memur-Sen’e bağlı Bem-Bir-Sen, 9’ncu İbrahim Keresteci Basın Ödülleri töreni, Meclis Başkanı ve İstanbul Belediye Başkanı adayı Binali Yıldırım, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Levent Uslu, Bem-Bir-Sen Yönetim kurulu üyeleri, Memur-Sen’e bağlı sendikaların genel başkan ve yönetim kurulu üyeleri, Memur-Sen’e üye kamu görevlileri ve çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Bem-Bir-Sen’in çeyrek asırlık çınar sıfatını edinmesinin, yerel yönetim hizmetlerini sunan kamu görevlileri için akıttığı terin, hak kazandırarak, haksızlıkları sonlandırarak taçlandırdığı 25 yıllık sendikal mücadele seferinin Memur-Sen ailesine, çağın erdemlilerinin soylu mücadelesine kattığı değer için ilk günden bugüne emek verenlere teşekkür ettiğini belirten Yalçın, “Levent Uslu Başkanımın ve yönetiminin şahsında takdirlerimi ve şükranlarımı arz ediyorum” diye konuştu.
Yerel Yönetimler, Şehir İmarı Yetkisinin Yanında, Şehirde Yaşayanların İmkanlarını Artırma, Fırsatlarını Çoğaltma Görevlerini de Üstlenmek Durumunda
Yerel yönetimlerin sadece şehrin, beldenin altı yapı hizmetlerinden sorumlu olmadığını, aynı zamanda hemşehrilerin huzurlu, adil ve hakkaniyet esaslı bir şehirde yaşam hakkını da korumaktan sorumlu olduğunu kaydeden Yalçın, “Yerel yönetimler; şehrin imar planını yapma yetkisinin yanında şehirde yaşayanların imkanlarını artırma, fırsatlarını çoğaltma, şehri huzurla, insanı kemalatla buluşturma planlarını yapma ve icra etme görevlerini de üstlenmek durumundadır. Yerel yönetimler hizmet ettikleri şehir halkı kitlesini mutlu etmenin yanında şehre ve hemşehrilere hizmet eden kamu görevlileri kitlesini de mutlu etmeyi önemsemek ve öncelemek durumundadır. Seçmeni mutlu etmek, seçmene seçkin ve kaliteli hizmet sunmak gayretindeki emekçi kitleyi, kamu görevlilerinin hakkını, hukukunu gözetmeyi, mali ve sosyal haklarında saygın işi, insan onurunu esas alarak alın ve akıl terine değer vermeyi gerektirir” dedi.
Belediyelerdeki Kamu Görevlilerimizin Çözüm Bekleyen Sorunları Var
İstanbul Büyükşehir Belediyesi de dahil olmak üzere belediyelerde görev yapan kamu görevlilerin sorunlarının bulunduğuna dikkat çeken Yalçın, “Belediyelerde görev yapan kamu görevlilerimizin yemek yardımına, yemek hizmeti sunumuna dair sorunları var. Çözmenin kolay, sorunu gidermenin mümkün olduğu bir zemin de, zaman da var. Bir Sayıştay kararı, belediye çalışanlarının zararı olarak kayda geçmiş. Kağıtta yazan ile hayatta olan arasındaki farklılığı gidermek, yerel yönetim çalışanlarının yemek yardımı ve yemek hizmeti konusunda mahkum edilmek istendiği mağduriyeti gidermek gerekiyor. Zabıtaların kolluk görevlisi olarak huzurlu şehir için ortaya koyduğu pay var, fakat zabıta kardeşlerimizin yararlanabildiği yıpranma payı yok. Benzer hizmetleri farklı bir mecrada yerine getiren emniyet mensuplarının, silahlı kuvvetler mensuplarının yararlandığı yıpranma tazmitanından zabıtaların yararlanmamasına bulunabilecek akla, hukuka ve fiili duruma uygun tek bir gerekçe yok” diye konuştu.İtfaiyecilerimizin Yıpranma Tazminatı, Yıpranmayı Tazmin Etmiyor Aksine Temin ve Tahkim Ediyor
Yalçın şu şekilde devam etti: “İtfaiye hizmetlerini sunan, insanı kurtarmak için kendi canını ortaya koyan itfaiyeci kardeşlerimizin yıpranma tazminatı kağıt üzerinde var, gerçekte ise neredeyse yok gibi. Yangınla ne kadar süre mücadele ettiysen o kadar sürelik yıpranma tazminatı. Yıpranma tazminatında birçok unvan ve görev için yıllık, aylık hesabı yapılırken itfaiye personeli için saatlik ve dakikalık yıpranma payı söz konusu. İtfaiyeci kardeşlerimizin yıpranma tazminatı, yıpranmayı tazmin etmiyor aksine temin ve tahkim ediyor. Bu unvanla görev yapılan süre esas alınması gerekirken, itfaiyeci olarak iş yapılan sürenin dikkate alınması hatasından vazgeçilmeli.”
Diğer hizmet kollarındaki kurumlarda görev yapan kamu görevlileri gibi yerel yönetimler hizmet kolunda görev yapan kamu görevlilerinin de da ek gösterge vaadinin verilmesi doğru kapsama alınan çerçeveyi eksik bulduğunu kaydeden Yalçın, ek gösterge konusunda, yerelden genele, hizmetliden genel müdüre doğru bir çerçevenin oluşturulması, bütün ek gösterge oranlarında artış ve 3600 ek gösterge konusunda daha fazla kamu görevlisini kapsayış hedefinin gerçekleşmesini beklediklerini vurguladı.
İstanbul’u Yönetecek Başkanın, İstanbul İçin Kaliteli Hizmet Üreten Belediye Çalışanlarının Hakkını Teslim ve Hukukunu Temin Etmesini, Maaş ve Ücretlerini Yükseltmek Noktasında Fikri Ve Fiili Zemin İnşa Etmesini Diliyoruz
Sosyal Denge tazminatı gerek yargı zemininde gerekse yürütme ve yasama zemininde Bem-Bir-Sen’in sendikacılığa, sendikal hayata ve mevzuata kazandırdığı bir kazanım olarak tescillendiğini aktaran Yalçın, sosyal denge tazminatında, cimriliğin değil cömertliğin, çekinmenin değil güvenmenin, zorlaştırmanın değil kolaylaştırmanın esas alınmasını beklediklerini söyledi.
Yalçın bu vesileyle, Binali Yıldırım’dan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda atacağı ilk imzalardan birinin Sosyal Denge Tazminatı Sözleşmesi olmasını teklif ederek, “Bu noktada İstanbul gibi büyük ve önemli bir şehri yönetecek Başkanın, İstanbul için kaliteli hizmet üreten, üretecek belediye çalışanlarının hakkını teslim ve hukukunu temin etmesini, maaş ve ücretlerini yükseltmek noktasında fikri ve fiili zemin inşa etmesini diliyoruz” ifadelerini kullandı.
Yerel Yönetim Çalışanlarının Haklı Beklentilerine Olumlu Cevap Verilmesi Gerekiyor
“İstanbul başta olmak üzere bütün şehirlerimiz büyüyor, kalabalıklaşıyor, sunulan hizmetlerin çeşitliliği ve sağlanan kolaylıklar artıyor. Fakat, kamu görevlilerinin maaşlarında bu durumlara paralel bir artışın da yaşanması gerekiyor” diyen Yalçın, yaşanan sorunların çözümünün kolaylaşması, kamu görevlilerine sağlanan imkan ve fırsatların da çeşitlenmesi gerektiğini söyledi.
Yalçın, “Belediyelerde görev yapan kamu görevlilerinin unvan değişikliği, görevde yükselmesi noktasında ağır işleyen bir sistem ve yarına erteleyen bir yöntem hakim. Bunu değiştirmek, yerel yönetimlerdeki kamu görevlilerinin kariyer ve liyakat noktasındaki beklentilerini karşılayacak değişiklikleri hayata geçirmek gerekiyor. Belediye, İl Özel İdaresi ve benzeri yerel yönetim çalışanlarının yer değiştirmelerinde hemen her yönüyle yaşanmakta olan sorunlar ve sıkıntılar var. Elbette geçmişle kıyaslanmayacak düzeyde çalışma şartlarında iyileştirmeler yaşandı. Fakat, devlet olarak geldiğimiz noktayla aradaki mesafe tamamen kapanmış değil. Bu noktada, eş durumunda dayalı, öğrenime dayalı, diğer kurumlara geçişe dayalı yer değiştirme talep ve isteklerin karşılanmasındaki sorunların giderilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Sosyal Denge Tazminatındaki sınırlamanın kaldırılması aksine en az sosyal denge tazminatı şeklinde bir anlamda asgari destek tutarının belirlenmesi gerekiyor. Yerel yönetim çalışanlarının haklı beklentilerine olumlu cevap verilmesi gerekiyor. Yerelde mutlu edemeyen sistem genelde mutlu edemez. Yerel yönetim çalışanlarının beklentilerini karşılayamayan bir yapı yerel toplumun beklentilerini karşılayacak çerçeveyi oluşturamaz. Güçlü ülke için güçlü şehirlerin, güçlü şehirler için şehre güç katan kamu görevlilerinin varlığı şarttır.”
Basın Çalışanlarının Hak Ettikleri Hayat Standardına, Ekonomik Ve Sosyal İmkânlara Kavuşmalarını İstiyoruz
Yalçın, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne ilişkin ise, emeğiyle doğru, tarafsız ve hızlı bir şekilde haber almamızı sağlayan basın çalışanlarının, kamuoyunu bilgilendiren ve demokrasilerin gelişmesine imkan sağlayan önemli eşik bekçileri olduğunu belirtti.
Basın çalışanlarının gerek yurtiçinde, gerekse de yurtdışında bulunduğu alandan tüm evrene hitap edebilme yetisini haiz olduğunu vurgulayan Yalçın, bunun enformasyonun gittikçe önemli hale geldiği günümüz dünyasında çok mühim olduğunu belirtti.
Yalçın sözlerini şu şekilde noktaladı: “Tüm dünyada basın, geçmişten bugüne kamuoyunun tarafsız bilgiye ulaşmasına imkan sağlamış ve toplum düzeninin, gerek eksikliklerin giderilmesinde, gerekse de mevcutların geliştirilmesinde ve daha iyi hale getirilmesinde başat aktörler olmuştur. Basın mensupları; haberlerin gerçek, doğru, tarafsız bir şekilde verilmesi ve toplumların din, dil, renk ayrımı yapılmadan ele alınması ve korunması gereken kesimlerin korunmasına imkan sağlayan bir dünya için çaba sarf etmeli ve bu uğurda yükümlülüklerini yerine getirmeli. Basın mensuplarının görevlerini hakkıyla yerine getirmeleri, şeffaflığı sağlar, kamu düzenini, etik ilkelere gösterilmesi gereken saygıyı ve insanlar arası iletişimi güçlendirir ve kamuoyunun gerçeğe ulaşabilirliğini sağlar. Bu, günümüzde modern devletler açısından olmazsa olmazdır. Basın çalışanlarımızın hak ettikleri hayat standardına, ekonomik ve sosyal imkânlara kavuşmalarını istiyor, haberlerinde hukukun evrensel standartları, kişi haklarına ve özel hayata saygı, doğru ve tarafsız haber verme ilkelerinden asla taviz vermemelerini temenni ediyoruz.”
Yıldırım: Basın, Milletin Gözü, Kulağıdır
TBMM Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, basının milletin gözü, kulağı olduğunu, millet adına ülkeyi yönetenleri denetlediğini ve bunun bütün demokrasilerde bulunduğunu belirterek, "Demokrasinin, çok sesliliğin savunucusudur basın. Türkiye'de basının bu manada son derece dinamik ve özgür olduğunu biliyorum. Basın özgürlüğü konusunda ülkemize yapılan saldırıları da doğrusu kabul etmek mümkün değildir. Burada bir çifte standardın olduğunu hep gördük" dedi.
Yıldırım, törende yaptığı konuşmada, Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) kurucusu Mehmet Akif İnan, İbrahim Keresteci, görev başında hayatlarını kaybeden gazeteci, polis ve askerlere rahmet, gazilere ise şifalar diledi.
Kamu görevlilerinin sorunlarının da gündemlerinde olduğunu ve bu talepleri önemsediklerini belirten Yıldırım kreş parasının en temel ihtiyaç olduğunu da sözlerine ekleyerek bu konuda çözüm getireceklerini kaydetti.
Bu ülke için gayret eden gazetecilerin ödüllendirildiğini ifade eden Yıldırım, "Muallim Naci'nin güzel bir sözü var. 'Marifet iltifata tabidir, alıcısı olmayan meta zayidir.' diyor. Dolayısıyla başarılar, iltifatla olur. İyi başarıları beraberinde getirir. Millet olarak tenkitte çok cömert ama taltifte maalesef o kadar çok cömert değiliz. Bunu iyi bilmemiz lazım. Bugün aynı zamanda 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'dür. Bütün gazetecilerimizin bugününü tebrik ediyorum" diye konuştu. Uslu: Her Raddede Daha İyi İşler, Daha Nitelikli Çalışmalar Yapmanın Derdinde Olduk
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Levent Uslu ise, yerel Yönetimler hizmet kolunda 70 bini aşkın üyemizle, 81 ilde canla başla çalışan teşkilat üyelerimizle, emeğin ve hakkın mücadelesini hakkıyla yerine getirmeye çalıştıklarını belirtti.
Bem-Bir-Sen olarak 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününe denk gelen kuruluş yıldönümü ile bugün çeyrek asrı geride bıraktıklarını belirten Uslu, “Her raddede daha iyi işler, daha nitelikli çalışmalar yapmanın derdinde olduk. Tüm coğrafyalarda göz yaşı değil, emeğin hakim olmasını istedik. Çalışmalarımızı bu şiarla medeniyet coğrafyamızdan, tüm diğer coğrafyalara halka halka yaydık, yaymaya da devam edeceğiz” diye konuştu.
Uslu, “Yöneticilerimizin projeleri ve memurlarımızın gayretiyle İstanbul’un daha da güzelleşeceğine inancımız tamdır” diyerek, İstanbul’u iyi günlerin beklediğini aktardı. Belediyelerdeki kamu görevlilerinin sıkıntılarına da değinen Uslu, bunların çözülmesi gerektiğini vurguladı.