KONFEDERASYON HABERLERİ
Kadınlardan Çocuk Katili İsrail’e Lanet Yağdı
Memur-Sen Kadınlar Komisyonu; Filistin’deki insanlık dramına dur demek ve bölgedeki çocuk katliamlarını protesto etmek amacıyla Diyarbakır’da yüzlerce kadının katılımıyla miting düzenledi. Mitinde katılımcılara hitap eden Sıdıka Aydın, “İşgal altındaki Gazze’de bebekler hür doğmuyor” dedi.
Kurulduğu günden bu yana dünyada yaşanan adaletsizlik, acı ve zulme karşı gerek bürokratik alanda gerekse meydanlarda aktif rol alan Memur-Sen, 1 milyonu aşkın üyesiyle Filistin’deki katliama da sessiz kalmadı. Siyonist İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği tüm saldırılarda tepkisini en sert biçimde ortaya koyan Memur-Sen, son olarak Kadınlar Komisyonu’nun Diyarbakır’da gerçekleştirdiği eylemle sesini bir kez daha yükseltti. Diyarbakır Dağkapı’da “Filistin’de Çocuk Katliamına Karşı Analar Kıyamda” temasıyla gerçekleştirilen mitinde 4 bini aşkın kadın, Katil İsrail devletine lanet yağdırdı. Mitingde konuşan Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, tüm dünyanın gözleri önünde bir insanlık dramı yaşandığına vurgu yaparak, “İşgal altındaki Gazze’de bebekler hür doğmuyor, 29 günde 3 binden fazla bebek ve çocuk katledildi. Fosfor bombaları altında nefessiz, enkaz altında soluksuz kalan ciğerpareler ya kayıp, ya ölü, ya yaralı. O kadar çok öğrenci öldü ki, okullarda ders döneminin bittiği açıklandı. Gazze’de Okula gidecek çocuk kalmadı. Genç kızların çeyiz sandıklarına füzeler yağıyor. Siyonist katiller, Dünya savaşlarında görülmemiş bir canilik sergiliyor. Hastaneler, okullar, mabetler bombalanıyor; Filistin halkı ölüsüne bile tek parça ulaşamıyor. Ne cenazesini yıkamaya suyu var, ne sarmaya kefeni. Aç karınlarını kurşun dolduruyor çocukların, Gazze’de ölüm kokuyor, ölüm. Beşiklere mermi, kundaklara kan doldu. Ölen annelerin karınları yarılıp, Bedeni morarmış bebekler çıkarıldı. Yarabbi bu ne büyük bir imtihan! Canı cehenneme rahat uyuyanın, kapısını örtenin, perdesini çekenin. Canı cehenneme başkasının yangınıyla Evini ısıtıp yemeğini pişirenin” ifadelerini kullandı.
“Gazze’de insanlık ölüyor”
Aydın, Filistin’deki zulmün aslında 7 Ekim tarihinde başlamadığını, Siyonizm aşığı batılıların Balfour’da çizdikleri kanlı haritanın bugün Kudüs’ün kalbine saplanmış bir hançer olarak durduğuna vurgu yaptı. Yüz yılı aşkın süredir bölgede çocuk, kadın yaşlı ayrımı yapılmadan katliam yapıldığını ifade eden Aydın, “İşgal tam, 75 yıldır Kudüs’te kol geziyor. Her metre karesinde Müslümanın ahı, mazlumların kanı olan Gazze, bugün yine ateş altında.
Günlerdir canlı yayınlarda korkunç bir vahşet izliyoruz. Ağır bombardımanlarla Gazze harabeye çevriliyor. Parçalanmış cesetler, bebekler ve çocuklarla, can pazarı kurulmuş Gazze’de, Gazze yok oluyor. Gazze ölüyor. Filistin sağlık bakanı kan revan içinde, cesetlerin ortasından basın açıklaması yapıyor. Enkaz altında binin üstünde kayıp insanımız var, diyor
Bombalama sonrası kimliklerini tespit edebilmek için, Aileler çocuklarının kollarına adlarını yazıyor, Gazze’de ölen sadece masum siviller değil, Gazze’de insanlık ölüyor! Siyonistler, çocuklarına yıllardır yıkmayı, öldürmeyi, nefreti öğrettiler.
Filistinlilerin insan olmadığını, en iyi Filistinlinin, ölü Filistinli olduğunu, Aksa’nın yerine, Süleyman mabedini inşa edeceklerini, gerekirse bunun için bütün Filistinlileri öldürebileceklerini öğrettiler. Eğitimleri katil yetiştirmeye programlı. Kinle, hınçla, çocuklarının beynine savaş tohumları ektiler. İşte bugün bu katliam yapanlar, bu korkunç eğitimi almış dünün çocukları” diye konuştu.
Aydın: Dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz
Memur-Sen teşkilatı olarak 7 Ekim’den itibaren meydanlarda olduklarını, 29 gündür her günün dünden daha kötü olacağını ve tüm dünyanın Gazze etrafında birleşmesi gerektiğini haykırdıklarını söyleyen Sıdıka Aydın, “Biliyoruz ki,
Gazze’ye, parasını Amerika’nın verdiği fosfor bombaları atılmıyor sadece BBC ve CNN, Gazze’ye, yalan, iftira bombaları atıyor. 40 bebeğin kafası kesildi yalanı, dokuz köyü dolaştı. Yaptıklarının Nazi propagandasından farkı yok. Aynı yalanı bin kere söyleyip bir kez tekzip ediyorlar. ABD ve İngiltere İsrail’e destek olmak için uçak gemileri gönderiyor. Müslümanlara açık seçik gözdağı veriliyor.
Amerikan Devlet başkanı Biden çıkıp ‘Bugün burada bulunmamın basit bir nedeni var; İsrail’in yanındayız.’ diyebiliyor, Filistin'e destek eylemlerinin yasaklandığı Fransa'da Cumhurbaşkanı Macron, basına, Netanyahu ile kucaklaştığı samimi bir poz vererek, İsrail'le dayanışma içinde olduğunu dile getirebiliyor. Almanya Başbakanı, “Almanya'nın görevi, İsrail'in varlığını ve güvenliği sağlamaktır, Böylesine zor zamanlarda Almanya’nın yeri İsrail'in yanıdır” şeklinde küstahça bir açıklama yapabiliyor, İngiltere Başbakanı, İsrail’e "Sizinle dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz ve sizin kazanmanızı istiyoruz." şeklinde utanç verici söylemlerde bulunabiliyor. Bu kan emiciler, bu akbaba sürüsü demokrasi hokkabazları, bu dilsiz şeytanlar, 21. Yüzyılın Firavun sevicileri, zalimin boyunduruğu altında böylesi bir sadakatle saf tutup, silahıyla, basınıyla, parasıyla, savaşa ortak oluyorsa, elbette ki biz de tarafız! Zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur.” der Cemil Meriç. Bizler, evladı paramparça olmuş Filistinli anneden, masum çocuklardan, yaşlılardan ve kadınlardan yanayız” dedi.
“Öfkemizi ve umudumuzu taze tutacağız”
Konuşmasında Siyonist İsrail’in kendi askeri üzerine bomba yağdıracak kadar basiretsiz, çocukların ellerindeki sapanı silah sayacak kadar korkak ve bunu meşru savunma gerekçesi olarak Birleşmiş Milletler kürsüsünde savunacak kadar arsız olduğunu dile getiren Sıdıka Aydın, şu sözlerle konuşmasını tamamladı: “Hatırlayın! Gözleri bağlanarak, 20'yi aşkın İsrail askeri tarafından, ters kelepçe ile gözaltına alınan 17 yaşındaki Cüneydi’yi Hatırlayın! Henüz 11 yaşındayken, bir İsrail askerini yumruğuyla tehdit eden, Filistin’in cesur kızı Ahed Tamimi’yi Müslümanın izzetinden, cesaretinden, imanından ödü kopuyor Siyonistin Elçilik önlerinde yaptığımız eylemlerin, şehir meydanlarında gerçekleştirdiğimiz basın açıklamalarının, yürüyüşlerin, kortejlerin yankısı Tel Aviv’den duyuluyor emin olun! O yüzden asla geri adım atmak yok. Duruşumuz dosta güven vermeye, düşmana korku salmaya devam etmelidir. Emin olun defolacaklar ve biz, dünya gözüyle göreceğiz, güneşli aydınlık günleri, Filistin’de zeytinlikler yeşerecek, meyveye duracak turunçlar, çocuklar Mescidi Aksanın bahçesinde koşturacaklar, cıvıltıları tüm dünyayı saracak. Kırlangıçlar kıble mescidinden Kubbetus Sahraya selam taşıyacaklar. Boyunlarında evlerinin anahtarını taşıyan kadınlar, gül şehrine selametle dönecekler. Bir Cuma vakti buradaki tüm kardeşlerimle, saf tutacağız ilk kıblemizde işte bu yüzden, öfkemizi de umudumuzu da her dem taze tutacağız! İnanıyoruz ki, zafer direnenlerin olacak. Bir sabah gelecek kardan aydınlık. Kahrolsun katil İsrail, kahrolsun işbirlikçi ABD. Yaşasın Gazze direnişi, yaşasın özgür Filistin!”
Tekdemir: Mücadelemiz sürecek
Mitingde katılımcılara hitap eden Memur-Sen Diyarbakır İl Temsilcisi Ramazan Tekdemir, Siyonist İsrail devletinin can damarlarını kesmek için boykotun önemine vurgu yaptı. “Allah, Katil Siyonistlere ‘Gazze’ye ne yaptın’ diye sorduğunda bize de ‘Gazze için ne yaptın’ diye sormayacak mı?” diyen Tekdemir, “Katil İsrail’in ürünlerine itibar etmemeli, onlara kazandıracağımız her kuruşun Filistin’deki kardeşlerimizin üzerine mermi ve bomba olarak yağacağının bilincinde olmalıyız. Zalimler Filistin topraklarından defolup gidene kadar teşkilat olarak sesimizi duyurmaya devam edeceğiz. Orada yaşanan vahşete göz yummak, görmezden gelmek insanlığa sığmaz. Bizler Filistin için elimizden geleni yapacağız, umudumuzu diri tutmaya ve mücadelemizi sürdüreceğiz” diyerek konuşmasını tamamladı.