KONFEDERASYON HABERLERİ
Kamu Yönetimi ve Kalkınma / Yeni Bir Güç Birliği Arayışı Kongresi Panellerle Devam Etti
“Kamu Yönetimi ve Kalkınma / Yeni Bir Güç Birliği Arayışı Kongresi”, OSTİM Teknik Üniversitesi ve Memur-Sen Konfederasyonu ortaklığında açış konuşmalarıyla başladı. Program, açış konuşmalarının ardından panellerle devam etti.
I. Oturumun Başlığı “Kalkınma ve Kamu İlişkisi” Oldu
Video-konferans yöntemiyle gerçekleştirilen kongre açış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen panellerle sürdü. Kongrenin ilk panelinin konu başlığı ise, “Kalkınma ve Kamu İlişkisi” oldu.
Panelin moderatörlüğünü Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mete Gündoğan yaparken, OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, Ufuk Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sencer İmer, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Müşaviri Ramazan Güven, Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Muhittin Şimşek konuşmacı olarak yer aldı.
Dünya Nüfusunun Büyük Bir Kısmı Kalkınamamış Durumda
İlk sunumu gerçekleştiren OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek, dünyada kalkınma alanında ciddi bir sorun olduğunu ifade ederek, “Dünya nüfusunun büyük bir bölümü ne yazık ki kalkınamamış durumda. Bu nüfus hak ettikleri bir altyapıya kavuşamıyor. Bununla birlikte dünya insanı üzerinde demokratikleşme sorunu da var. Bugünkü konferansımızın da ana temasını, ‘nasıl kalkınırız’ sorusunun cevabı oluşturuyor” diye konuştu.
Ufuk Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sencer İmer ise sunumunda Türkiye tarihinden kalkınma oranlarını paylaştı. İmer, Atatürk dönemi Türkiye’sinde ekonominin yerlileşmesi ve millileşmesinin sağlanabildiğini ifade ederek bunun önemine dikkat çekti.
Sunumuna başlarken üzerine tartışılan bu konunun oldukça önemli olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Müşaviri Ramazan Güven programı organize eden paydaşlara teşekkürlerini iletti.
Konuşmasında “Büyüme” ve “Kalkınma” kavramlarını tanımlayan ve bu iki kavram arasındaki nüanslara değinen Güven, büyüme kavramının bir ülkede mal ve hizmet üretimindeki artışa denk geldiğini ifade ederek kalkınmanın ise tarımdan sanayiye ve diğer hizmetlere doğru bir geçiş olarak tanımlanabileceğini aktardı.
II. Oturumun Başlığı “Kalkınmada Üçlü İş Birliği: Yöntem, İmkânlar, Zaaflar” Oldu
II. oturuma ise OSTİM Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ünsal Sığrı moderatörlük yaptı. Konuşmacılar ise şu isimlerden oluştu: Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi SBF Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Onur Ender Aslan, AselsanNET Genel Müdürü İsmail Karahan, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Fatih Öztek, Başkent Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Uğur Emek, Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Muhittin Şimşek.
Oturum kapsamında konuşan ASBÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Onur Ender Arslan Türkiye’nin özgün yapısal reformlar ve politikalar ile kalkınma hedeflerine ulaşabileceğini belirterek “Türkiye’ye özgü bir formül bulmalıyız. Taklitlerden kaçınmalıyız. Güçlü devlet geleneğimizi kullanmamız gerekiyor. Burada esas mesela uyumu, insicamı nasıl yakalayacağımızdır. Ezbere modellerle mesafe kapanmıyor, bunu gördük. Formül bana göre şudur; güçlü bir memurluk sistemine ihtiyaç var. Bunun alt bileşenlerinden en önemlisi; memurluk sisteminde güvenceye ihtiyacı var. İkincisi liyakatli bürokrasidir. Üçüncüsü ise bağımsız zihniyet yani fikirdir” diye konuştu.
AselsanNet Genel Müdürü İsmail Karahan ise yaptığı konuşmasında fikirlerin üretimini ve piyasayı hareketlendirecek mekanizmaların yeniden yapılandırılması gerektiğini ifade ederek “Biz kuralları koyarken mevzuatlar yazardık o mevzuatlara bağlı kalırdık onu değiştirmeye dahi korkardık. Sanki kutsal bir şeymiş gibi yaklaşıyorduk. Bu yaklaşımdan bürokrasinin çıkması lazım... Sektörün nabzını çok iyi tutmak gerekiyor. Aksi takdirde şekilde büroktarik oligarşi denen şeyi yaratmış oluyoruz” şeklinde konuştu.
YBÜ Öğretim Üyesi Öztek ise dünyanın özellikle de Avrupa’nın yeni ekonomik arayışlar içerisinde olduğunu belirterek “Türkiye’deki üniversitelerde mühendislik üzerine yatırım yapan bir sisteme ihtiyacımız olacak. Üniversite özel sektör işbirliğinde pazar içinde yer alacak üniversitelere ihtiyacımız var. Üniversite özel sektör işbirliği ile üniversitelere alan açarak üretilmiş bilgilerin mühendislik ürünlerine dönüştürmek gerekiyor. Türkiye için de önümüzdeki yıllarda hızlı bir gelişim ile bu noktaya gelmek mümkün. Avrupa şu anda ABD ile Çin ile açılan farkı bu şekilde kapatmanın planlarını yapıyor” ifadelerini kullandı.
Başkent Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Emek yaptığı konuşmasında katma değer yaratacak alanlara yönelmek gerektiğini söyleyerek “ABD’nin ihraç ettiği 3,2 kiloluk bir telefona karşılık biz bir tır ürün satıyoruz. Bunu değiştirmemiz gerekiyor. Burada devletin atması gereken adımlar var. Ancak devlet bazı adımlar atarken her şeyi de zapturapt altına almaması gerekiyor. Ben devletin sanayi politikası ile piyasa politikalarını gözeterek adım atması gerekiyor. Fen lisesi sayılarını 100’lü rakamlardan 100’li rakamlara ulaştırmamız lazım. Ara eleman yetiştirecek meslek liselerinin sayılarını hızlı bir şekilde arttırmamız lazım” diye konuştu.
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Şimşek ise yaptığı konuşmada işbirliğinin önemine dikkat çekerek “Değişen bir çağda elbette yönetim anlayışları da değişiyor. Yönetişim irademizi yeniden şekillendirmek gerekiyor. Biz ülke olarak yıllarca değişimi takip etmişiz. Son zamanlarda da demişiz ki ben de değişimi yöneteceğim ben de talibim diyoruz. Bunun için tıpkı şu an yaptığımız gibi akademi, özel sektör ve kamunun güçlü bir işbirliğine ihtiyaç var” dedi.
III. Oturumun Başlığı “Üçlü İş Birliğinin Geliştirilmesinde Kritik Kurum, Politika ve Hedefler” Oldu
III. oturumun konu başlığı “Üçlü İş Birliğinin Geliştirilmesinde Kritik Kurum, Politika ve Hedefler” oldu. Oturumun moderatörlüğünü Medipol Üniversitesi akademisyeni Doç. Dr. Mehmet Babacan yaparken, Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürü Mücahit Özdemir, İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yalçıntaş, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Özgür Burak Akkol konuşmacı olarak yer aldı.
Oturum kapsamında konuşmasını gerçekleştiren Mücahit Özdemir Devlet Malzeme Ofisi’nin faaliyetlerinden bahsederek kamunun kalkınma alanındaki rolüne değindi. Özdemir ürün kalitesi, katma değeri yüksek yeni ürünlerin ortaya çıkarılması, planlı bir pazar araştırmasının kalkınmada etkili olduğunu söyledi.
İTÜ Öğretim Üyesi Yalçıntaş, “Bir ülkenin ileriye gidebilmesi refah seviyesinin yükselmesi o ülkedeki inovasyonlarla doğrudan bağlantılı. Bir ülkede ne kadar yeni ürün üretilir ve dağıtıma girerse o ülke o kadar büyür. Herhangi bir ürünü geliştirebilirsiniz ama o buluş kullanıma girmez ise bir ekonomik değer üretmezse o ürün bir işe yaramaz. Burada önemli olan bilim üretmek ikincisi o bilimi kullanılan bir ürün haline getirmek” ifadelerini kullandı.
TİSK Başkanı Özgür Burak Akyol ise “Devlet birey işveren ve işçi bir arada olursa çözülemeyecek bir sorun yok. Dünyadaki bazı sorunları Türkiye’de de var. Ancak bu sorunları işbirliği ile çözebiliriz. Özellikle işçi işveren ayrımına karşıyım. Anı amaç için çalışıyorlar. Her şeyi devletten beklemek yaklaşımını da doğru bulmuyorum” diye konuştu.
IV. Oturumun Başlığı “Kamu Pbiersonelinin Kalkınmadaki Rolü” Oldu
IV. oturumun moderatörlüğünü ise EÜAŞ Genel Müdür Yardımcısı Kazım Özgür yaptı. Oturumun konuşmacıları ise şu isimlerden oluştu: Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Keleşer, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul
Oturum kapsamında konuşmasını gerçekleştiren Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü Keleşer kurumun genel politikası ve Pazar değeri hakkında bilgi vererek kalkınmada kamu kurumlarının rolüne değindi. Kurum olarak üretimi ve ürün yelpazesini arttırma hedeflerinden söz eden Keleşer Türkiye’nin yerli kaynaklarını daha fazla kullanması gerektiğini söyledi.
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul ise güçlü memurun güçlü bir ülke anlamına geldiğini belirterek “Hiçbir devlet yoktur ki kamu personeli veya bürokrasisi olmadan yürüsün. Devlet dediğimiz aygıt kamu personelinden oluşuyor. Kamu çalışanları güçlüyse kamu güçlü oluyor. Kamuyu güçlendirmek için ise kamu görevlilerinin sorunlarını çözmek, mevcut yapısal aksaklıkları gidermek gerekiyor. Güvenceli istihdam, ehliyet liyakat esaslı kamu personel sistemi bu noktada en önemli adımlar olacaktır” diye konuştu.