EĞİTİM-BİR-SEN
Kamuda Sözleşmelilik Bitmeli, Aileler Birleşmeli
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, istihdamda güçlük çekilen bölgelerde görev yapan sözleşmeli öğretmenlerle ve diğer kamu görevlileriyle Eğitim-Bir-Sen genel merkezinde bir araya geldi. Yalçın, görüşmede gerçekleştirdiği konuşmasında, “Kamuda sözleşmelilik bitmeli, aileler birleşmeli. Sözleşmeli istihdama başvurulduğu tarihten bu yana kamuda keşmekeş bir durum var. İçinden çıkılamayan bir durum söz konusu.
Sorunlar her geçen gün artıyor. İnsanlar temel haklarından mahrum kalıyor, aileler parçalanıyor. Kendisine emanet edilen çocukları eğiten öğretmenlerimiz kendi çocuklarının yüzünü görmüyor, ebeveynlik görevlerini yerine getiremiyor. Biz bu durumu her toplu sözleşmede inatla ve ısrarla masaya taşıyoruz. Bu dönem masaya oturacağımız 5. Toplu Sözleşme Döneminde de ana günden maddelerinden birisi yapacağız.” dedi.
Sözleşmeli istihdam kamuda sürdürülebilir bir model değil
Türkiye’nin sözleşmeli personel istihdamı defterini sendikamızın verdiği mücadeleler sonucunda 2011 yılında kapatmasına rağmen sözleşmeli istihdam türünün tekrar geri getirildiğini belirten Yalçın, “Biz en başından beri istihdamda güçlük çekilen yerlerde bu yolla personel tutmak yerine oralarda cebri değil cezbi yöntemler uygulanmasını önerdik. Kamuda 46 çeşit sözleşmeli türü oluştu. Bu 46 grubun her birinin kendi mevzuatı var. Biz sözleşmeli istihdam türünün sağlıklı bir istihdam türü olmadığını her fırsatta dile getirdik. Yapılan düzenleme ‘3+1 şeklinde çıkmalı’ diye ifade edilirken bunu “yetmez ama evet’ diyerek kabul ettik. Biz kesinlikle sözleşmeli istihdam türünü benimsemiş değiliz. Mevzuat boyutuyla bir tıkanıklık varsa bunun aşılması bakanlığın sorumluluğundadır bize düşen bu konuda diplomasiyi yürütmek ve sizin bu hissiyatınızı aynı şeklide ifade edebilmektir” dedi.Bu sendikanın varlığı sizsiniz, bu sendika sizsiniz
Bugün burada bu toplantıya katılanların büyük fedakarlıklar göstererek buraya kadar geldiğini biliyoruz diyen Yalçın konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kamuda sözleşmeli olarak çalışan büyük bir kitle var. Durumları ve hakları birbirinden farklı. Aynı işi yapan insanlar farklı haklara sahipler. Bu işin temelinde adaletsizlik var. Bu yüzden bu işe temelden karşı çıkıyor, daha önce denenmiş, sürdürülememiş ve kaldırılmış sözleşmeli istihdamın bir daha bahsi açılmamak üzere kaldırılmasını, sözleşmelilere kadro verilmesini istiyoruz. Bunun başta eğitim olmak üzere tüm kamu hizmetlerinde verimliliği artıracağını, daha nitelikli hizmetler üretilmesine katkı sağlayacağını düşünüyoruz.”Toplantının sonunda bir değerlendirme yapan Yalçın, şunları kaydetti:
“Bu gelişiniz bu vesileyle bizim bir kez daha cümle kurmamıza vesile oldu. Sizlerin anlattıkları meselenin ne kadar vahim olduğunu ifade etmesi bakımından önemli bu yüzden sizden dinlediğimiz sorunlar bizim sözleşmeli istihdamının son bulması konusunda verdiğimiz mücadelede ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha ortaya koyuyor. Sözleşmeli istihdam başından beri karşı olduğumuz bir istihdam türü. Sizlerin aile bütünlüğünün sağlanması ve özlük haklarınızın iyileştirilmesi için her zaman olduğu gibi bundan sonra da çalışmaya devam edeceğiz. Bundan sonraki süreçte kamuda sözleşmeli istihdam modelinin kaldırılması için sizlerle birlikte sendikal mücadelemizi sürdüreceğiz.”Esas çözüm kadrolu istihdamda
Eğitim-Bir-Sen Hukuk ve Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Yalçın Yayla ise 3+1 konusunda bakanlıkla fikir ayrılıkları yaşadıklarını vurguladığı konuşmasında şunları kaydetti:
“Bizim sendika olarak görüşümüz sözleşmeli öğretmen üç yılı doldurduğunda kadroyu hak etmiştir ve bir adaylık süreci söz konusu değildir dolayısıyla kadrolu bir öğretmenin sahip olduğu tüm haklara sahip olması gerektiği şeklindedir. Milli Eğitim Bakanlığı burada bir inisiyatif kullanarak Ekim ayını bir ay öne çekerek sizlere bir yıl kazandırabilir. Daha önce buna benzer uygulamalar yapıldı yine böyle bir tasarruf kullanılabilir. Bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor. Biz, bakanlığın hukuki bir çözüm üreteceği konusundaki iyi niyetimizi koruyoruz. Bütün bunların neticesinde aslında geldiğimiz nokta tek ve kalıcı çözümün sözleşmeli istihdamın tamamen kaldırılması olduğunu gösteriyor.”Sözleşmeli öğretmenler talep, istek ve şikâyetlerini paylaştılar
“Daha önce verilen sözlere itimat ederek 3+1 düzenlemesinin Meclis’ten geçmesiyle birlikte üç yılını dolduran öğretmenler olarak büyük bir sevinç yaşadık ve eşyalarımızı topladık. Sonrasında bir yıl daha beklememiz gerektiği söylenince hayal kırıklığı yaşadık. Biz şimdi bu çaresizlikle kime inanalım, kime küselim? En büyük beklentimiz ve umudumuz sendikamızın, Eğitim-Bir-Sen’in bu işi sahiplenmiş olmasıdır. Kimimiz eşimizden, kimimiz çocuklarımızdan, kimimiz hasta yakınımızdan ayrıyız. Aile birlik ve bütünlüğünün korunmasını garanti altına alan yasalara aykırı bir durumla karşı karşıyayız. En temel insani haklarımızdan mahrum bırakılıyoruz. Eşimiz ya da işimizden birini seçmek zorunda kalmak bugün için bizlere, gelecek için ise topluma büyük bedeller ödetiyor, ödetecektir. Sonuca bu kadar yaklaşmışken bu sorunun çözülmesini istiyor, ailelerimize kavuşmayı bekliyoruz.”