KONFEDERASYON HABERLERİ
KAYA: KADININ ÜRETTİĞİ İNSANIN KENDİSİDİR
Memur-Sen Genel Başkan Vekili ve TOÇ-BİR-SEN Genel Başkanı Günay Kaya, Memur-Sen Kayseri Temsilciliği Kadınlar Komisyonu tarafından düzenlenen programda yaptığı konuşmada; ``Erkeğin ürettiği sadece metadır, ama kadının ürettiği insanın kendisidir`` dedi.
Memur-Sen Kayseri Kadın Kollarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Erciyes Kardan Adam Tesislerinde düzenlediği programa; Memur-Sen Başkan Vekili ve TOÇ-BİR-SEN Genel Başkanı Günay Kaya, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, AK Parti İl Başkanı Ömer Dengiz, İl Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz, Tapu ve Kadastro Kayseri Bölge Müdürü H. Erdoğan Büyükboyacı, Yurt-Kur Bölge Müdürü Necmettin Altan, İş-Kur İl Müdürü Ahmet Ayçiçek, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Venhar Pakırtaşı, Hacılar Belediye Başkanı Ahmet Herdem, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hayri Naziksoy, Kocasinan Belediye Başkan Yardımcısı Esat Öztürk, Talas Belediye Başkan Yardımcısı İsmet Biçer, Memur-Sen Kayseri Şubesi İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Aydın Kalkan, Kadın Kolları Komisyonu Başkanı Ayten Özsoy, Memur-Sen il şube başkan ve yönetim kurulları ile 650 Memur-Sen kadın üyesi katıldı.
Memur-Sen Başkan Vekili ve TOÇ BİR-SEN Genel Başkanı Günay Kaya yaptığı konuşmada, ``Kadın ve erkeği hiçbir zaman eşit görmedim. Çünkü kadın-erkek eşitliğini savunmak kadına hakarettir. Bahtiyar Vahapzade`nin şiirinde çok güzel belirttiği gibi bütün herkesin temelinde erkek değil kadın ve anne vardır. İstanbul`u fethedip çağ açıp çağ kapayan Fatih`in temelinde de yine o meşhur kadın vardır. O zaman erkekler ne üretir, buzdolabı üretir, araba üretir, bina üretir ama kadın insan üretir, toplumu üretir, daha doğrusu medeniyetin kültürün beşiği kadındır`` ifadelerini kullandı.
Kadının önemine değinen Kaya, ``İster ilk çağa bakalım, ister günümüzün modern çağına bakalım, burada kadını yadsıyamayız erkeğin ürettiği sadece metadır ama kadının ürettiği insanın kendisidir. Nene hatunlarımızı Milli Mücadele yıllarında öz evladının üzerinden battaniyeyi alarak bu millet malıdır diye o topun o tüfeğin üstüne battaniyesini sarıp hem kendini hem çocuğunu donduran ama milletin topu devletin tüfeği donmasın diye o büyük fedakarlığı yapan şerife bacıları unutamayız`` dedi.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ise, ``Özellikle ilk çağlarda kadının ismi hiç yok. İnsan yerine konmuyorlar, hatta kiliselerde papazlar yüzyıllar buyunca acaba kadının ruhu var mı diye tartışıyor. Sayımlarda insan yerine konmuyor ve bugünün icat olması, Amerika`da verilen bir mücadele neticesinde oluşuyor. Grev sırasında çıkan yangında tekstil işi kolunda çalışan 100`den fazla kadının yanması, onların cenazesine 10 binlerin katılmasıyla muhteşem bir görüntü oluşuyor. O mücadele neticesinde de gün geliyor Birleşmiş Milletler böyle bir karar alıyor ve yıldan yıla da kutlanıyor`` diye konuştu.
Yaptıkları projeler hakkında bilgi veren Özhaseki, ``Kültür projeleri, sanat projeleri, estetiğe önem verdiğimiz projeler var. Kültür yol projesi yapıyoruz. Kayseri`ye bir misafirimiz geldi, nereleri gezdireceğiz? Herhalde apartmanları gösterecek halimiz yok. Tarihi eserlerimizi kültürel varlıklarımızı göstereceğiz. Gevher Nesibe`den başlayan bir yol güzergahı, nerelerde durulacak işte o durulan yerlerde izahlar, oturma bankları, aydınlatmalar, hepsi farklı. Geçtiğimiz güzergahtaki tüm apartmanların yüzü inecek yenilenecek. Mesela Cumhuriyet Meydanı`na bakan tüm çevrelerdeki binaların yüzü değişecek, o reklam kirlilikleri tabelaların hepsi inecek. Herhalde 1,5 ayda bu işe başlarız. İlk etapta meydanda ki tarihi eserlerimizi bakan cepheler sonra Düvenönü`ne, Sivas Caddesine, İstasyon Caddesi`ne giden cepheleri tamamen yenileyeceğiz. Oraları yepyeni bir güzellikle tarihi eserlerimizin arkasına fon etkisi oluşturacak şeklinde hazırlayacağız`` şeklinde konuştu.
Memur-Sen Kayseri İl Temsilcisi Aydın Kalkan, 8 Martın Türkiye`de kadınlara ayrımcılığın bittiği tarih olmasını isteyerek şunları söyledi. ``8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların haklarını aramak, çalıştıkları işin karşılığı ücreti alabilmek ve doğum izni talepleriyle başlattıkları mücadelenin yıldönümüdür. Bu mücadelenin 1857 yılında başladığını dikkate aldığımızda aradan geçen sürede fazla bir ilerlemenin olmadığı açıktır. Günümüzde kadınların uğradıkları eşitsizlik ve ayrımcılık halen devam etmekte, kadınların talepleri sürekli gündemdeki yerini korumaktadır. Her 8 Mart`ta, kadınların sorunları ve bu sorunların çözümüne yönelik talep ve önerileri kadın-erkek toplumun her kesimi tarafından dillendirilmekte ama köklü çözümler getirilmemektedir``. Aydın Kalkan, taleplerini de şu şekilde sıraladı. ``Kadının cinsel ve ticari bir meta olarak kullanılmasının önüne geçilmesini, Çalışan annelerin çocukları için mutlaka kreşler açılmasını, kadınların çalışma ve sosyal hayatta önlerine konulan bariyerlerin kaldırılmasını, şiddet gören kadınların korunmasının etkinleştirilmesini, kadınların çalışma hayatında doğum izni, süt izni gibi haklarını kullanmaları konusundaki engellemelerin önüne geçilmesini, ücretli izin sürelerinin artırılmasını, eş durumu mağduriyetlerin giderilmesini, antidemokratik süreçlerde inancı, kimliği ve kişiliği nedeniyle mahrum edilen ve bedel ödetilen bütün kadın ve kızların haklarının iade edilmesini talep ediyoruz``.
Kadınlar Komisyonu Başkanı Ayten Özsoy da yaptığı konuşmada, kadınların eğitim ve çalışma hayatındaki engellerin kaldırılması isteyerek: ``8 Mart Dünya Kadınlar günü, kadınların haklarını aramak, çalıştıkları işin karşılığı ücreti alabilmek ve doğum izni talepleriyle başlattıkları mücadelenin yıldönümüdür. Bu mücadelenin 1857 yılında başladığını dikkate aldığımızda geçen sürede fazla bir ilerlemenin olmadığı açıktır. Günümüzde kadınların uğradıkları eşitsizlik ve ayrımcılık halen devam etmekte, kadınların talepleri sürekli gündemdeki yerini korumaktadır. Her 8 Mart`ta, kadınların sorunları ve bu sorunların çözümüne yönelik talep ve önerileri kadın-erkek toplumun her kesiminden dile getirilmekte, ancak gerçekçi adımlar atılmamaktadır``.
Kadınların gerçek değerini İslamiyetle elde ettiğini belirten Özsoy konuşmasını şöyle sonlandırdı:``Gerçek anlamda hak ettiği değeri İslamiyetle elde eden kadın, geçen zaman içinde kavram kargaşası ve hayatına eklenen sözde kural ve dayatmalarla hakkını aramak zorunda bırakılmıştır. Kadınların uğradığı eşitsizlik, haksızlık ve ayrımcılıklar bir an önce son bulmalıdır. Memur-Sen olarak sendikacılık anlayışımız, özelde kamu çalışanlarının haklarını korumak ve savunmak genelde ise her türlü haksızlığa karşı mücadele etmek, temel insan hak ve özgürlüklerinden yana taraf olmaktır. Kadınların çalışma hayatında gerek kamu, gerekse özel sektörde, doğum izni, süt izni gibi haklarını kullanması güvence altına alınmalı, bu konudaki istismar ve engellemelerin önüne geçilmelidir" dedi.``
.