ARŞİV
Kazanımlarımızın Arkasındaki Güç; Kararlılığımız
Mehmet Akif İNAN ve az sayıdaki arkadaşının, adaleti, kardeşliği, liyakati, hoşgörüyü, kariyeri, hakça bölüşümü, bağımsızlığı ve inanca saygıyı başlıca temel ilke ve değerleri olarak belirleyip kurduğu Memur-Sen, bugün 400.000 üyesiyle Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü olarak ülkesine, insanına ve insanlığa hizmet etmeye devam ediyor.
Çünkü, Türkiye’nin geçmişten günümüze uzanan siyasi, hukuki, demokratik, ekonomik ve sosyal şartları, kendisini sivil toplum kuruluşu olarak ifade eden örgütlere bu konularla ilgili kalıcı çözümleri üretmede ve hayata geçirmede sorumluluk yüklüyor. Bu konuda en büyük yük ise milletin özü ve sesi olmayı hedef edinmiş ve başarmış sivil toplum kuruluşlarına düşüyor. Bu niteliklere sahip olduğu konusunda sağduyu sahibi hemen herkesin mutabık olduğu Memur-Sen Konfederasyonu olarak, kamu görevlilerinin ortak haklarını, menfaatlerini korumanın ve geliştirmenin mücadelesini verirken ülkemizin demokratikleşmesine, milletimizin özgürleşmesine yönelik adımlara katkı sunmak konusunda da sorumluluk yüklenmekten kaçınmadık.
Ülkemizin ve milletimizin sorunlarının çözümünde paydaş olma hassasiyetimiz, kamu görevlilerinin taleplerini ve beklentilerini kazanıma dönüştürmek noktasındaki asli sorumluluğumuzu başarıyla yerine getirmemize engel olmadı. Aksine, her iki hususta, birbirini destekleyen ve birbirini tamamlayan ortak bir mücadele alanı oluşturduk. Bu mücadeleyi, “hak arama” mücadelesinin çok ötesinde “yeni haklara kapı aralama” misyon ve vizyonuyla yürüttük.
Kuruluşumuzdan bu yana, teşkilatımızın ve üyelerimizin yol göstericiliğinde ortaya koyduğumuz söylemler, gerçekleştirdiğimiz eylemler, başarıyla tamamladığımı etkinlik ve faaliyetler, misyonumuzu yerine getirmek ve vizyonumuzun gereklerini hayata geçirmek noktasındaki kararlılığımızın ifadesidir.
2010 yılı toplu görüşmelerine de 400.000 üyemizin desteğine mazhar olan bu kararlılıkla hazırlandık. İznik’te gerçekleştirdiğimiz ön çalışmayla başladığımız hazırlık sürecinden toplu görüşme masasından toplu sözleşmeyle elde edilecek haklar çıkarmamızın belgesi olan Mutabakat Metni’ni imzaladığımız ana kadar da, kararlılığımızdan taviz vermedik. 2010 yılı toplu görüşme taleplerimizi “Fiili toplu sözleşme istiyoruz” başlığıyla kamuoyuna deklare ettiğimizde, “bu taleplerin yarısını dahi toplu görüşme masasında kabul ettiremezler” diyecek kadar Memur-Sen’in donanımını ve büyüklüğünü anlamamakta ısrar edenlerle aramızdaki farkın kaynağını da aslında bu kararlılık oluşturuyor.
Toplu görüşmenin ilk oturumuyla birlikte, gündemin de olası Mutabakat Metni’nin de Memur-Sen tarafından belirleneceği masadan ayrılanlar tarafından da, toplu görüşme sonunda imza atamayanlar tarafından dahi anlaşılmıştı. Kendilerini ideolojilerinin çıkmazlarına mahkum edenlerle, kendisini kamu görevlilerine daha iyi ücret ve daha iyi çalışma koşuları sağlamaya mecbur hisseden Memur-Sen arasındaki anlayış, strateji ve hedef farklılığına, Kamu İşveren Kurulu’nun üyeleri bizzat tanıklık ediyordu. Bu tanıklık, onlar açısından Memur-Sen’in taleplerine ve tekliflerine “Evet” demek yönünde bir baskı da oluşturuyordu. Nitekim, toplu görüşmenin sonunda imzalanan Mutabakat Metni’nin mali haklar, sosyal haklar ve özlük hakları bakımından ürettiği artış ve kazanımlar da bu durumu teyit etti.
9 yıllık toplu görüşme döneminin en çok kazanım elde edilen, aylık ve ücretler bakımından da birden fazla kalemde beklentileri karşılayacak nitelikte artış yapılması kararına varılan 2010 yılı toplu görüşmeleri sonucunda imzalanan Mutabakat Metni, gerek pazarlık aşaması gerekse karara bağlanma şekliyle toplu sözleşme hükmünde olmuştur. İmzalanan Mutabakat Metni’yle, kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerine 2011 yılı için yüzde 4+4 artış yapılması, ek ödemelerin en az 80 TL olmak üzere artırılması, eş yardımının oransal artışa ilave olarak 20TL+20TL artırılması ve sözleşmeli personelin de eş ve çocuk yardımından yararlanması, sendika üyesi kamu görevlilerine üç ayda bir 45 TL toplu görüşme ikramiyesi ödenmesi kararlaştırıldı. Mali haklarla ilgili bu büyük başarının yanında sosyal haklarda ve özlük haklarında da önemli kazanımlar elde edildi. 58 maddelik bu kazanım listesini, bu gazetenin ilgi sayfasında bulacaksınız. Elde edilen bu sonucun en kısa özeti, kamu görevlileri Memur-Sen’e inandı, Memur-Sen’de kamu görevlileri için kazandı. Tıpkı 2008 toplu görüşmelerinde olduğu gibi, tıpkı toplu sözleşme hakkını elde ettiğimiz süreci başlatan 2009 toplu görüşmelerinde olduğu gibi … Bu başarılı mücadele, kurulmasını sağladığımız toplu sözleşme masası aracılığıyla 2011 yılında da devam edecek.
Memur-Sen camiası 2008 yılında emaneti yönetim kurulumuza devrettiğinde, Diyanet-Sen, Bem Bir-Sen ve Toç Bir-Sen olmak üzere üç sendikamız yetkiliydi. 2009 yılında Sağlık-Sen’imiz 2010 yılında ise Enerji-Bir-Sen’imizin yetkili olmasıyla yetkili sendika sayımızı beşe çıkardık. 2011 yılında üye sayımız yanında yetkili sendika sayımızın da artacağına inanıyoruz. Çünkü, Memur-Sen ve bağlı sendikalı olarak kamu görevlilerinin arkasını sığınarak değil kamu görevlilerini arkamıza alarak talep etmeye, taleplerimizi takip etmeye, talep ve takip ettiğimiz hakları temin etmeye devam edeceğiz.
Son kez kurulan toplu görüşme masasını toplu sözleşme gibi bir sonuçla kapatan Memur-Sen, benzer başarıyı ülkemizin ve insanımız daha aydınlık bir geleceğe sahip olmasına kapı aralayacağına inandığı Anayasa Değişikliği Paketi’yle ilgili olarak yürüttüğü “Toplu Sözleşmeye de Toplumsal Sözleşmeye de Evet” kampanyasında da ulaştı. Referanduma yönelik bu kampanyamız kapsamında, başta Genel Başkanımız olmak üzere bitmek bilmeyen bir enerjiyle ve yorulmak bilmeyen bir tempoyla çalışmalar yaptık. Kamu görevlilerinin toplu sözleşme hakkının Anayasa’ya girmesini sağlayacak olan Anayasa değişikliğine açık ve cesur bir şekilde “Evet” dedik, üyelerimizden ve bütün milletimizin de “Evet” demesini istedik. Sonuç; özgür, huzurlu ve mutlu insanların yaşadığı büyük, özgür, demokrat, sivil ve lider Türkiye’yi var etmek için “Evet” diyen %58’lik büyük çoğunluk.
Kamu görevlileri için toplu sözleşme imzalamamıza, bütün milletimiz için toplumsal sözleşmeyi onarmamıza, imkân ve destek veren büyük Memur-Sen ailesinin bütün üyelerine şükranlarımı sunuyor, yüce Yaradan’a bana büyük ailenin ferdi olmak ve bu büyük aileye hizmet etmek fırsatı verdiği için şükrediyorum.