ARŞİV
Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan’ı Vefatının 14. Yılında Rahmetle Anıyoruz
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Mehmet Akif İnan'ın bir dava adamı olduğunu, İnan’ın kendisini milletine ve ülkesine hizmete adamış, şair, yazar, düşünür ve önemli bir aksiyon insanı olduğu ifadelerine yer verdi. İnan’ın millet adına sendikacılık yaptığını da kaydeden Gündoğdu, "Mehmet Akif İnan abimiz, milletin inancına bağlı ve değerlerine önem veren bir sendikacılığın temellerini attı” şeklinde konuştu.
Memur-Sen kurucu Genel Başkanı Mehmet Akif İnan'ın vefatının 14. yılı dolayısıyla, 'Mehmet Akif İnan, Memur-Sen ve Büyük Türkiye' konulu panel Başkent Öğretmenevi'nde Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun katılımıyla gerçekleştirildi. Gündoğdu, yaptığı konuşmada, "Mehmet Akif İnan'ın deyimiyle vefa elbiselerini giyerek programımıza teşrif eden Akif İnan' dostları hoş geldiniz. Örgütlü mücadeleye katkı sunan, ter akıtan, sendika üyesi olma imkanı olmamasına rağmen başlıca meslek gruplarından olan kardeşlerimizden Allah razı olsun" dedi. Akif İnan'ı anma programının bu yıl bir panele dönüştürüldüğünü belirten Gündoğdu, Akif İnan'ın şairliğinin, fikir adamlığının ve sendikacılığının olduğunu ifade etti. Örgütlenmenin, sendikacılığın, özgürlük mücadelesinin sanki bu camiayla etkisi yokmuş gibi bir durumun geçmiş dönemde de olduğuna işaret eden Gündoğdu, İnan'ın Hak-İş'in tecrübesini yanına alarak 20-30 yıllık bir tecrübeyle Memur-Sen'in kurulduğunu söyledi. Gündoğdu, İnan'ın misyonunun adam yetiştirmek olduğunu anlatarak, "Batı değerleriyle yetişen insanlar değil, medeniyet davasına bağlı yeni nesiller yetiştirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Gündoğdu, "Akif abinin dava adamı olacak gençlik idealini 1970'li yıllarda görüyoruz. Adanmışlığı ön plana çıkararak, gençlere ihtiyacının olduğunu söylüyor. Bugün hem sivil toplumda hem toplumda o gün konferanslarını dinleyen gençlerin öncülük yaptığını görüyoruz. Genç Memur-Sen'i kurarak hayata geçirdik. Mısır darbesinin 100. gününde Türkiye genelinde yapılan eylemlerde medeniyet gençliğinin neler yapabileceğini gördük" ifadelerini kullandı.
"İnan, sendikacılığı devlet adına yapan kesimleri çok iyi görüyordu" diyen Gündoğdu, "Mehmet Akif İnan abimiz, devlet adına sendikacılık yapan, milletin değerlerine önem veren bir sendikacılığın temellerini attı. Burada medeniyet sendikacılığını çok önemsediğini görüyoruz. Toplu Sözleşme hakkı olmazsa olmazıydı. Anayasa değişikliğini o günlerde haykırıyordu. Toplu Sözleşme hakkı için 'biz de ya bu hakkı alırız ya da bir daha bu masaya oturmayız' dedik ve iş güvencemize dokundurtmadan almış olmamız sendikal mevzuat bakımından Memur-Sen'in çalışma hayatına yaptığı önemli bir gelişmedir" dedi.
KAMUDA BAŞÖRTÜSÜ SERBESTİSİ
Gündoğdu, kamuda başörtüsü özgürlüğünün aynı zamanda vatandaşına had bildirerek 'siz işinize bakın' diyen devlet anlayışından eşit yurttaşlığa geçişin adı olduğunu ifade etti. Onlarca yıl bu yasakla bu ülkenin enerjisinin yok edildiğini anlatan Gündoğdu, Memur-Sen'in bu sorunun çözümüne katkısı olduğuna işaret etti. Gündoğdu, "Ana muhalefetin mecliste başörtülülere 'bacımız' demelerini önemli görüyoruz. Ama Memur-Sen’in topladığı 12 milyon 300 bin imza ile bu sorunun çözümünün en büyük mimarı olduğunu da söylemeden geçemeyiz. Çözüm süreci bizim projemiz değil ama ırkçılığa son vermesi adına önemli bir projeydi. Projenin sahibi bizmişiz gibi hareket ettik, ben Karadeniz ve Marmara’ya, yardımcılarım bütün illere gitti. Dün devletin öteki ilan ettiği Alevilerin, Kürtlerin, tamamının beriki olması yani kendilerini bu ülkenin birinci sınıf insan görme projesiydi" diye konuştu.
Mısır'da yaşanan olaylara dikkati çeken Gündoğdu, konuşması sırasında salondaki dinleyicilerle birlikte Rabia işareti yaptı.
GÜNDOĞDU: "PARALEL DEVLET İDDİASIYLA İLGİLİ NE VARSA ÜZERİNE GİDİLMELİ
Dershane tartışmalarına değinen Gündoğdu, "Dershaneler kapatılmalıdır' cümlesi söylenince 'dershaneler kapatılmamalıdır, kapanmalıdır' dedik. Hala sınavların amaç olduğu eğitim sisteminde, dershaneleri kapatmak çözüm olmaz" dedi. Testle tost arasına sıkıştırılmış, erdemli ahlaklı olmasının önemli olmadığı bir sistem içinde kaybedenin Türkiye olacağına dikkati çeken Gündoğdu, "Mesele sadece dershane meselesi değilmiş. Taksim Gezi olaylarında bu nasıl iş, niye taraflar biraya gelmedi' derken bir sanatçının Tweet’iyle meselenin ağaç meselesi olmadığını gördük. Son günlerdeki operasyonlar da tıpkı gezide olduğu gibi meselenin dershane meselesi olmadığını gösterdi" şeklinde konuştu.
17 Aralık operasyonu ve devlet içerisinde paralel yapılanma olduğu yönündeki iddialara ilişkin, "Peygamberlerden sona Cenab-ı Hakk'ın sevdiği şehitlerdir. Onlara bile huzuruma kul hakkı ile gelmeyin diyor. (Yasaklar, yolsuzluklar, yoksulluklar) 3Y'ye biz yağcılık maddesini ekliyoruz. Bu 4Y ile sonuna kadar mücadele edilmelidir. Şunu da ifade etmek isterim ki Memur-Sen, yolsuzluk görünümlü bir projeyle Türkiye’yi zayıflatmaya çalışan kirli projeye karşıdır " ifadelerine yer verdi.
Türkiye'nin yakaladığı istikrarı sürdürmesinin önemine işaret eden Gündoğdu, “2010 Referandumunda 'Evet' diyen yüzde 58'lik kesim var. Bizim duruşumuz bellidir. Demokrasiden, insan haklarından ve özgürlüklerden yana duruşumuzu sürdürüyoruz. Referandumda 'evet' diyenler 'Hayır' diyenleri sevindirecek bir tavır içerisine girmemeli. 17 Aralık operasyonu bir yolsuzluk operasyonu olarak görülemez. Yolsuzluk varsa sonuna kadar gidilmeli. Hiç bir şekilde üzeri örtülemez. Ancak yolsuzluk kılıfı üzerinden ülke hedef alınıyorsa siyaset kurumuna, demokrasiye, milletin iradesine önem veren herkesin yer alacağı taraf Başbakanı'nın yanıdır.” dedi.
Program, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Prof. Dr. Şükrü Karatepe, TBMM İdare Amiri ve Çorum Milletvekili Salim Uslu ile Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdinç Yazıcı'nın konuşmacı olarak katıldığı 'Mehmet Akif İnan, Memur-Sen ve Büyük Türkiye" Paneliyle devam edildi. Panelde Mehmet Akif İnan'ın sendikacılık yönü, Memur-Sen'in kuruluşundan bugüne kadarki mücadelesi anlatıldı.