ARŞİV
Kuruluş Felsefemiz, Özgürlükleri Savunmak, Mağdura ve Mazluma El Uzatmaktır
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Eğitim-Bir-Sen İstanbul Avrupa Yakası işyeri temsilcileriyle biraraya geldi. 1, 2, 5 ve 6 No’lu Şube yönetimleri ve işyeri temsilcilerinin katılımıyla Topkapı Panorama 1453 Müzesi Salonu’nda yapıldı.
Toplantıda, işyeri temsilciliğinin önemine dikkat çekerek konuşmasına başlayan Ahmet Gündoğdu, “İşyeri temsilcileri yorulmadan, bıkmadan, hiçbir engel tanımadan, kimseye boyun eğmeden benimsediği dava uğruna durmadan çalışmasını bilen uç beyleridir” dedi.
İşyeri temsilciliğinin, üstlendiği sorumluluk gereği önemli bir işleve sahip olduğunu belirten Gündoğdu, işyeri temsilcilerinin bu bilinçle hareket etmesi gerektiğini kaydetti. İşyeri temsilcilerinin, bulundukları kurumlarda sendikanın görünen yüzü olduğunu ifade eden Gündoğdu, “İşyeri temsilcileri, sendikaların kuruluş felsefesinde yer alan düşüncenin yaygınlaşmasını sağlayarak, varlığı ve fikirleriyle sendikal çalışmalara yeni bir boyut katarlar” şeklinde konuştu.
Kimseyi değerlerinden, inancından, renginden, kültüründen dolayı ötekileştirmeyen bir anlayışa sahip olduklarını vurgulayan Ahmet Gündoğdu, insanları farklılıklarıyla birlikte kucakladıklarını belirtti.
Kuruluş Felsefemiz, Özgürlükleri Savunmak, Mağdura ve Mazluma El Uzatmaktır
Medeniyet değerlerimizi gözetenlerin, onların yaşatılması için mücadele verenlerin, başkasının huzursuzluğuyla dertlenenlerin yerinin Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olduğunun altını çizen Gündoğdu, sendikacılığın ötesinde icraatlara da imza attıklarını, günümüz dünyasında kendilerini Türkiye’yle sınırlamalarının mümkün olmayacağını, sendikacılık anlayışları gereği insanlığı ilgilendiren her konunun kendilerini de ilgilendirdiğini dile getirdi.
Millet iradesinin her alanda tecelli etmesinden yana olan Eğitim-Bir-Sen’in kurulduğu günden beri hak ve özgürlük mücadelesi verdiğini kaydeden Gündoğdu, zulüm kimden gelirse gelsin, onun karşında durmasını bilen bir sivil toplum kuruluşu olduklarını söyledi.
Özelde eğitim çalışanlarını genelde ise bütün insanlığı ilgilendiren konuların ilgi alanlarına girdiğine dikkat çeken Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, “Bizler, insanlık değerlerini merkeze alan bir anlayışla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Üyelerimizin özlük hakları kadar insanlık soruları da bizim ilgi alanımızdadır. Bizler kendimizi sadece bulunduğumuz yerle sınırlayacak anlayışa sahip olanlardan değiliz. Buna ne değerlerimiz ne de inancımız izin verir” ifadelerini kullandı.
Gündoğdu, sendikal faaliyetlerin yanı sıra dünyanın neresinde olursa olsun, mazlum ve mağdurların her zaman sesi olmaya; Mısır, Suriye, Myanmar, Bangladeş başta olmak üzere, dünyada yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını ifade ederek, “Çünkü kuruluş felsefemiz, özgürlükleri ve demokrasiyi savunmak, mağdura ve mazluma el uzatmaktır” dedi.
Bizi Çürütmeye Neden Olabilecek Virüslerden Uzak Duracağız
“270 bini aşkın üye sayısıyla Türkiye’nin en büyük sendikası olmak, Eğitim-Bir-Sen’in yetineceği bir sonuç değildir” diyen Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz parçaya ya da parçanın en büyüğüne değil, bütüne talibiz. Enerjimizi aldığımız gelenek, yaslandığımız, güç aldığımız medeniyet değerleri bunu gerektiriyor. Geleneğimiz medeniyetimizi nasıl inşa ettiyse, bizim de yapımızı buna paralel inşa etmek; hangi prensipler doğrultusunda ilerlediyse, o doğrultuda ilerlemek zaruretimiz vardır. Bilinen ve medeniyet değerlerimiz doğrultusunda daha önce gidilmiş bir yolda bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da ilerlemeye; kendimiz için istemediğimizi başkası için de istememeye devam edeceğiz. Sendikal yolculuğumuzda, bizi biz yapan değerlerimizi daha fazla kuşanmaya; bizi dönüştürmeye, çürütmeye neden olabilecek virüslerden uzak durmaya gayret edeceğiz.”
Toplu Sözleşme
Konuşmasında 2014 yılı toplu sözleşme sürecine ve sonuçlarına da değinen Gündoğdu, biri mutabakatsızlıkla, diğeri mutabakatla sonuçlanan iki toplu sözleşme görüşmesinde eğitim çalışanları için 18 kazanım elde ettiklerini dile getirdi. Gündoğdu, önceki dönemlerde yetkiyi elinde bulunduranların ise hiçbir kazanım üretmediklerini vurguladı.
Bir öğretmenin maaşına, 15 Ocak 2014 itibarıyla 198 TL; 15 Temmuz itibarıyla, 75 TL olmak üzere, toplamda 273 TL net zam aldıklarını söyleyen Gündoğdu, “Bu artış, net yüzde 14 zam demektir. Bu zammın içinde 150 TL ek ödeme var, net 123 TL taban aylığa zam var, bunun brütü 175 TL’dir. Maliye Bakanlığı’nın 80’li yıllardan beri hiç yanaşmadığı bir zamdır bu. Maliye’ye maliyeti her bir memur için yaklaşık 210 TL’dir. Bu zammın, emekli ikramiyemize yansıması Ocak 2014 itibarıyla net 5 bin 250 TL’dir. Toplu sözleşme kazanımlarının içinde ayrıca emekli eğitim çalışanına yüzde 12 (146 TL) zam, 4/C’liye yaklaşık yüzde 50 zam, öğretime hazırlık ödeneğinin önümüzdeki yıldan itibaren 940 TL’ye çıkarılması da yer almaktadır. Bunlar 2014 yılı toplu sözleşmesinin kazanımlarıdır” diye konuştu.
Genel idare hizmetleri sınıfı ile diğer hizmet sınıflarında görev yapan eğitim çalışanları için “eşit işe eşit ücret”le ek ödemeyi aldıklarını hatırlatan Ahmet Gündoğdu, bu seneki toplu sözleşmeyle aldıkları taban aylık zammı ve emekli ikramiyesi artışıyla da eğitim çalışanları için elde ettikleri kazanımları taçlandırdıklarını kaydetti.