KONFEDERASYON HABERLERİ

‘MAHALLE BASKISINI, EN ÇOK ÜLKENİN ÖZ EVLATLARI GÖRDÜ`
`MAHALLE BASKISINI, EN ÇOK ÜLKENİN ÖZ EVLATLARI GÖRDÜ`Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Açık Toplum Enstitüsü`nün `Türkiye`de Farklı Olmak, Din ve Muhafazakârlık Ekseninde Ötekileştirilenler` araştırmasına tepki gösterdi. Gündoğdu, araştırmanın teknik boyutuyla bir araştırma olmadığını belirterek, "Bu ülkede en çok mahalle baskısına uğrayan bu ülkenin öz evlatlarıdır." dedi.
Bolu Köroğlu Otel`de yapılan Memur-Sen Bolu İl Divanı`na katılan Gündoğdu, toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Gündoğdu, üniversitede ikna odalarının mahalle baskısı olarak kurulduğunu kaydederek, şunları söyledi: "Ordu göreve pankartının altında yürüyen YÖK yöneticileri mahalle baskısı yapmıştır. 367 dayatmacıları mahalle baskısı yapmıştır. Ergenekon çetesine destek veren herkes mahalle baskısı yapmıştır. Ama biz Memur-Sen olarak dünya görüşü ne olursa olsun, vatandaşlarını ayrıştıran devlet değil, kucaklayan devleti önemsiyoruz. Ama bu demokratik devlet olmalı. Demokratik Cumhuriyet olmalı. Bürokratik Cumhuriyet olmamalı. Cumhurbaşkanı seçimi üzerinden dindar Cumhurbaşkanı istemiyoruz diye girilen çetecilik anlayışı bugün yargıya hesap veriyorsa Türkiye`nin acil ihtiyacı olan şey darbeleri tarihe karıştırmak olmak üzere insanı merkeze alan, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk`ün `Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir` sözünü meclisin aksesuarı olmaktan çıkartıp, 1924 Anayasa`nda olduğu gibi meclis eli ile yürütülen bir yaklaşıma getirme mecburiyeti var. Bu da sivil özgürlükçü bir anayasa ile olabilir. Biz istiyoruz ki hiçbir mahallenin başka bir mahalleye baskı yapamayacağı bir anayasaya kavuşalım. Mahalle baskısı diye ses çıkartanlar, en çok mahalle baskısı yapanlardır.``
Memur-Sen Bolu İl Divanı nedeniyle Bolu`ya geldiğini ifade eden Gündoğdu, Bolu`da 3 bin civarında üyelerinin bulunduğunu belirtti. Gündoğdu, şunları kaydetti: ``Bu rakam Bolu`daki kamu çalışanlarının yüzde 30`a tekabül ediyor. İstiyoruz ki hem Türkiye büyüsün, hem Memur-Sen büyüsün. Memur-Sen ve Türkiye`nin büyümesinin önündeki engeller nedir sorusuna cevap arayarak arkadaşlarımızla beraber taşın altına elimi koyup, çalışanlarımızın özlük haklarından, ülkenin kalkınmasına, insan hakkı ihlallerinin son bulmasından, uluslararası arenadaki mağduriyetleri dillendirmeye, Irak`taki, Filistin`deki çocuklar başta olmak üzere sendikacılığı bir misyon hareketine dönüştürmek. Toplum mühendislerinin bu ülkeye ve bu ülke insanına biçtiği büroktarik oligarşiden geçen bütün rollere karşı koyarak, milletin iradesinin anlamlı hale gelmesine yardımcı olmak.``
``DOĞALGAZA YAPILAN ZAM YILBAŞI MÜJDESİ OLARAK GERİ ALINMALI``
Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Türkiye`nin tüm krizlerden kurtarılması gerektiğini ifade etti. Gündoğdu, şöyle devam etti: ``Bizim Ekonomi koordinasyon Kurulu Toplantısı`na çözüm önerileri olarak hazırlayıp götürdüğümüz paketteki birinci yaklaşımımız, krizlerden nemalananlara fırsat verilmemesi. Terör krizi, küresel finansal kriz, yargı krizi, siyaset krizi gibi krizleri dört ana başlık altında toplamak mümkün. Terör ve küresel kriz, ekonomik-finansal kriz bugün çalışanları da, milleti de daha bir sıkıntıya sokuyor. Bizim bu krizlere karşı kısa, orta ve uzun vadeli önerilerimiz var. Kısa vadede; akaryakıtın dünyadaki varil başına fiyatı 130 dolar iken aynı gün burada pompalara bu yansıyordu. Bugün 30 doların altına indi hala yeterince indirilmiş değil. 300-400 kuruşlarla bir indirim var. Bu da yeterli değil. Doğalgaza yapılan zammın yılbaşında bir müjde olarak geri alınması, bunu hem millet adına hem de kamu çalışanları adına söylüyorum."
Merkez Bankası`nın faiz indirimine gitmesini önemsediklerini kaydeden Gündoğdu, "Ancak atılan adım olumlu ama yeterli değil. Bunun en az beş puana çıkartılması lazım. Çalışanların vergi yükü çok fazla. Vergilerden 5`er puan indirilerek çalışanlar rahatlatılmalı. Türkiye`nin eğitim sistemini ekonomiye ve değerlere duyarlı hale getirme mecburiyeti var. Şu anda eğitim sistemimiz maalesef sınavlara hazırlığı amaç haline getirmiş, kaliteli adam olmanın, ekonomiye duyarlı insan yetiştirmenin çok fazla bir önemi yok. Milli Eğitim Şuralarını yeniden gözden geçirip yeni şuralarla hayatı esas alan bir eğitim sistemine geçme mecburiyetimiz var.`` diye konuştu.
19 kez IMF ile anlaşma yapıldığını söyleyen Gündoğdu, yapılan anlaşmaların tamamında yüzde 1 ile 2`lik elit kesim, iş dünyası, sermayedarın memnun kaldığını belirtti. Gündoğdu, ``Millet, çalışan, işçi ve memur rahatsız. IMF bizden ne istiyor? IMF çalışanların ve milletin ayağını kısaltan bir proje istiyor, bir reçete istiyor. Biz hükümetten ne istiyoruz? Çalışanların ayağını kısaltan değil, yorganını uzatan bir reçete bir model istiyoruz. 20 milyar dolar olan bu rakamın KOBİlere, dar gelirlilere, kamu çalışanlarına, işçiye, esnafa, orta ve küçük ölçekli KOBİ`lere verilirse bu piyasada bir hareketlenme ve motivasyon sağlar`` dedi.
"ÖZÜR DİLENECEKSE ÖZÜR DİLENECEKLERİN BAŞINDA BAŞÖRTÜLÜ KIZLAR GELİYOR"
Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ana muhalefet partisinin millet adına yapması gereken siyaseti yapmadığına vurgu yaparak, ``Milletin istemediği şekilde siyasetini yargıya sipariş vererek yapıyor olması, yargının da bu siparişleri karşılıyor olması bizi çok üzüyor. 367 dayatması böyle. Başı örtülü kızların üniversitede okuyamıyor olması böyle. Belediyelerin üniversite öğrencilerine verdiği burslar böyle" dedi.
Bu ülkede özür dilenecekse, özür dileneceklerin başında başörtülü kızlar geldiğini vurgulayan Gündoğdu, "Fransa üniversitelerinde başörtülüler özgürce okuyabiliyorken, burada ona takla attıran bir tanım yaparak sanki inanç hürriyetini eline sopa haline getirerek sizi eğitim hakkınızdan mahrum ettiğimiz için özür dilememiz gerekir diye düşünüyorum." diye konuştu.
Birilerinin çıkıp aydınlık adı altında Ermeniler`den özür dilemesini eleştiren Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Maalesef birileri bürokratlarımızın, büyükelçilerin Asala tarafından katledilmesini unutmuş, 1 buçuk milyon Azeri`nin katledilmesini unutmuş, adeta Haçlı seferlerinin 1915`lerde Türkiye`yi boğmak isterken sırf inancından dolayı sadece Türk olduğu için değil Müslüman Türk kimliği dolayısı ile bizi kendi vatanımızda boğmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürercesine bir özür dileme yarışına giriyorlar.``
.