RAMAZAN ÇAKIRCI
Mahşeri cümbüşçülerin karalama sezonu erken açıldı
6. Dönem Toplu Sözleşme’de “Ek göstergelere ilişkin çalışma”, 7. Dönem Toplu Sözleşme’de ise “Birinci dereceye yükselen kamu görevlilerine 3600 ek gösterge verilmesi” kazanımı ile sendikal tarihe, sendikal mücadeleye ve sendikacılığa dair altın harflerle kazınacak kazanımlar ürettik. Yetkili Konfederasyon olarak, ‘birinci dereceye yükselen kamu görevlilerine 3600 ek gösterge’ konusunun peşini bırakmayarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın konuya dair cümle kurmasına vesile, toplu sözleşmede kayıt altına alınarak ödevlendirilmesinde öncü olduk.
2024 yılında yürürlüğe girecek 7. Dönem Toplu Sözleşme hükümlerinden “Ek gösterge çalışması” konusunun zamana yayılmadan ve zaman kaybedilmeden çözülmesi, kamu görevlilerinin ve emeklilerin beklentilerinin bir an önce hayata geçirilmesi için 2023 Kasım KPDK toplantısında ve bütün sosyal diyalog mecralarında gündeme getirdik, getiriyoruz.
Memurun kazanması için değil, Memur-Sen’in kaybetmesi için ısrarla cümle kuranların, toplu sözleşme hükmü hayata geçsin diye cümle kurmak yerine sahayı bulandırmak için manipüle edenlerin büründüğü kimlik, akıllara durgunluk veriyor. Örgütsel ve yönetsel yetersizliğini; fiilî zeminde çatışma, kamu görevlileri nezdinde ayrışma üreterek örtmeye çalışan emek(!) örgütü, her yıl giydiği yalan elbisesine bu yıl erken bürünmüş görünüyor.
Önce “ek göstergeler düzenlenmeyecek”, şimdi de “Birinci dereceye 3600 ek gösterge verilmeyecek” şeklinde algı operasyonu çekip sahayı ve kamu görevlilerini kendi çıkarları uğruna telaşa sürüklemeyi, örgütsel kimliklerine ve sendikal birikimlerine tam anlamıyla yakıştırıyoruz. Algının ve operasyonun amacı belli; olumsuzluklar üzerinden kazanımlarımızın hayata geçirilmemesi için zaman kazanmak ve çatışma ortamından kendilerine zemin devşirmek…
Ocak ayı yaklaşırken “8.077 TL iyileştirme zamlanmayacak” kurnazlığı tutmayınca, “Kamu görevlilerinin zihnini nasıl ve nereden çelebiliriz” üçkâğıtçılığına bürünenlerin; emeği değer, alın terini hak olarak görmesini beklemiyor, anlatmak için de zamanımızı boşa harcamak istemiyoruz.
Mücadele ahlakı olmayan, iftira ve çamur atmayı mücadele zannedenlerin “kazanım nedir, nasıl elde edilir?”, “hak mücadelesi nasıl yürütülür?” sorularına kafa yormalarını elbette beklemiyoruz. Alın terimizi ve emeğimizi yalan perdesiyle örtmekten, algı operasyonlarıyla kazanımları yok sayma hokkabazlığına kamu görevlilerinin de prim vermediğini, vermeyeceğini biliyor ve görüyoruz. Bunun için her yıl 15 Mayıs üye mutabakatlarına bakmak kâfidir. Her Mayıs ayı öncesi sergiledikleri bu bayat tiyatronun tutmadığını ve asla tutmayacağını ne zaman anlayacaklarını merak ediyoruz.
Mayıs ayı yaklaştıkça etkisizliklerini ve yetersizliklerini örtmek için kazanımlarımızı ve mücadelemizi gölgeleme aymazlığına harcadıkları enerjiyi, kamu görevlilerinin beklentilerini seslendirmek için harcasalardı, sendikal mücadeleye de kamu görevlilerine de belki az da olsa bir katkıları olurdu.
Memur-Sen olarak, hiçbir dönem sağımızdaki yalanın, solumuzdaki ziyanın tezviratına eyvallah etmedik, etmeyeceğiz.
Kamu görevlilerine kazandırmak için kimseden de icazet beklemeden çalışmaya, ter akıtmaya mücadele etmeye devam edeceğiz.