Memur-Sen, ‘Başörtüsü Serbestisi’ne İlişkin Anayasa Değişikliği Kanun Teklifi Görüşmelerine Katıldı

Başörtüsü ve aileye ilişkin Anayasa değişikliği teklifinin görüşüldüğü TBMM Anayasa Komisyonu’na Konfederasyonumuz adına Kadınlar Komisyonu Başkanımız Sıdıka Aydın ve Hukuk Müşavirimiz Av. Ahmet Günenç katıldı.

Komisyon üyelerinin Kanun teklifinin geneli üzerine yaptıkları konuşmalardan sonra Konfederasyonumuzun görüşleri Komisyon üyeleri ile paylaşıldı. Konfederasyonumuz adına konuşan Sıdıka Aydın;

“Sayın Başkan, Değerli Komisyon Üyeleri,

Memur Sendikaları Konfederasyonu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum,

Sözlerime başlarken, yıllarca başörtüsüne reva görülen zulmün bizzat çilesini çekmiş bir kamu görevlisi, bir sendikacı olarak; bugün, hak ve emek mücadelesinin adresi Memur-Sen’i temsilen, böylesine önemli ve tarihi bir değişikliğin görüşüldüğü bu toplantıda bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek isterim.

Şunu gururla söyleyebilirim ki;

Memur-Sen olarak bizler, değerlerine bağlı, hür ve ilkeli sendikacılık anlayışıyla, kurulduğumuz günden bu yana, ülkemiz üzerinde oynanan tüm oyunlara karşı daima milletten ve demokrasiden taraf olduk; milli iradeye yönelen her kalkışmaya haddini bildirdik; darbe ve vesayete dönük teşebbüslere asla prim vermedik. Statükoya karşı yenilikçiliği; yasaklara karşı özgürlüğü; sermayeye karşı emeği savunduk.

Toplu Görüşme ve Toplu Sözleşme süreçlerinde, başörtüsü yasağının sona ermediği kurum ve kuruluş, yasaktan kurtulmuş kamu görevlisi kalmaması için masaya tekliflerimizi taşıdık.

30 Kasım 2012 tarihinde TBMM önünde gerçekleştirilen başörtüsüne özgürlük eylemi, İnsan Hakları Günü nedeniyle 10 Aralık 2012 tarihinde ülke genelinde yapılan basın açıklamaları, 2 Ocak 2013 tarihinde yeni yılın ilk iş günü kamu hizmetini serbest kıyafetle üretme eylemi gerçekleştirildik.

Memur-Sen olarak, kılık-kıyafete ilişkin yasakları, sınırlamaları ortadan kaldırmak adına insan haklarına ve insan onuruna yakışır bir yaşamın sağlanması için 18 Mart 2013 tarihinde “Sivil İtaatsizlik Eylemi” başlatarak “Özgürlük İçin 10 Milyon İmza” kampanyamızı 12 milyon 300 bin imzayla tamamladık ve süresiz serbest kıyafet eylemimiz sayesinde kamuda başörtüsü serbestisine giden yolun önünü açtık. Nitekim bugün, Anayasal güvence altına alınması için tarihi bir adım atılan Başörtüsü konusunun, Memur-Sen’in kamuda kıyafet özgürlüğü için başlattığı eylemlerin nihayeti olmasının haklı gururunu yaşıyoruz.

Kadınların bir daha asla çağdışı ve ayrımcı uygulamalara maruz kalmaması adına başörtüsü özgürlüğü konusunda getirilecek anayasal güvenceyi olumlu bulmakla birlikte; bugüne kadar sırf başörtüsü taktığı için haklarından mahrum bırakılan ve geleceğinden vazgeçen kadınların da geçmişe dönük tüm haklarının iadesi ve mağduriyetlerinin giderilmesi noktasında Devletimizin bir an evvel inisiyatif alması gerektiğini belirtiyoruz.

Diğer taraftan, birtakım sapkın ideolojilerin, özgürlük ve eşitlik güzellemeleriyle ürettikleri ve bir hastalık gibi yayılan cinsiyetsizleştirme politikaları nedeniyle, insanlığın büyük bir yıkımla karşı karşıya olduğunu görmekteyiz. Kadın-erkek gerçekliğini yok sayan bu cinsiyetsizleştirme politikaları; alenen insana ve aile kurumuna saldırı niteliği taşımaktadır.

Kadını annelikten, erkeği babalıktan soyutlayan bu anlayışın tek amacı vardır: o da aile birliğini yıkmaktır! Bekâr anne veya bekâr baba olmak; iki anne veya iki babaya sahip bulunmak gibi asla tasvip etmediğimiz bu algı operasyonları gençlerimizi ve geleceğimizi karartmaya dönük yaklaşımlardır. Birçok yabancı menşeili fonları desteklediği bu yaklaşımların toplumumuzca normal karşılanmaması için devletimizle birlikte hepimizin üzerine düşen görevler var.

İnternet ve sosyal medyadaki her türlü içerik aleni hale gelmiş ve denetlenemez duruma dönüşmüştür ki medyanın genç zihinleri adeta hipnoz altına aldığı; hafıza ve kimlik kaybına sebep olduğu bir durum maalesef ortaya çıkmıştır.

Toplumdaki bu ahlaki çözülmeye karşı yasa koyucuların sivil toplumla işbirliği yapması elzemdir. Bu minvalde bizler son kale olan ailenin ifsadına karşı ıslahı için sahada var gücümüzle çalışmaya devam ederken; ailenin anayasal düzlemde de korunması ve güvenceye kavuşturulacak olması içimizi ferahlatmaktadır.  

Bu duygu ve düşüncelerle toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

Diyerek sözlerini tamamladı.

Kanun teklifinin maddeleri hakkındaki görüşmelere 24 Ocak 2023 Salı günü saat 15:00’da devam edilecek.