KONFEDERASYON HABERLERİ
MEMUR-SEN ILO`NUN 97.GENEL KURULUNA KATILDI
MEMUR-SEN ILO`NUN 97.GENEL KURULUNA KATILDI28 Mayıs`ta başlayan ILO`nun 97.Genel Kurul çalışmaları, 13 Haziran`da sona erdi. ILO`nun bu yılki oturumları, komite çalışmaları ile başladı. Komite çalışmalarında iki ayrı başlıktaki raporlar ele alındı.Bu raporlardan ilki ``Kırsal kesimde fakirliğin azaltılması için istihdamın desteklenmesi`` başlığını ikinci rapor ise ``İyileştirilmiş üretkenlik, istihdamın büyümesi ve kalkınma için beceriler`` başlığını taşıyordu. ILO toplantılarında ayrıca ILO üyelerinin, küreselleşme bağlamında hedeflerine ulaşabilmelerine yardım edebilmek için ILO kapasitesinin güçlendirilmesi konusu tartışıldı. 8 Haziran 2008 Pazar günü Cenevre`ye giden Memur-Sen heyeti, aynı gün akşamı Türkiye`nin Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Üzümcü tarafından Büyükelçilik konutunda düzenlenen resepsiyona katıldı. Resepsiyonda Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, ILO heyetinde yer alan milletvekilleri ve diğer sendika temsilcileri katıldılar.
Soldan sağa: Mahmut Kaçar, Faruk Çelik, Ahmet Gündoğdu, Murat Başesgioğlu, Mürsel Turbay / Cenevre Türk Büyükelçiliği
Memur Sen heyeti, 9 Haziran Pazartesi günü Cenevre`deki BM Sarayı`ndaki yapılan Genel Kurul çalışmalarına katıldı.
Genel Kurul çalışmalarının açılışı ILO Genel Direktörü Juan Somavia`nın yaptığı konuşmayla başladı. Somavia konuşmasında iş, maaş ve üretkenlikte küresel düzeyde ortaya çıkan dengesizliklere dikkat çekti ve ``Sosyal Adaletsizliğin Küreselleşmesinin Engellenmesi için`` acilen karşı tedbirler alınması gerektiğini söyledi.
Somavia sözlerine şöyle devam etti: ``ILO, adil bir ticaret ve saygın işle kalkınma için mali istikrar ve yatırımı, küresel yönetişimle birleştiren bir sistemin ortaya çıkarılmasında merkezi bir rol oynayabilecek özel bir fırsata sahiptir.``
ILO Genel Direktörü, küresel dalgalanmaya da değindi: ``ABD`de başlayan mali krizle ilgili çok şeyler duyuyoruz. Fakat bunun yanı sıra dünya daha önemli bir krizin eşiğinde bulunuyor. Ben buna, temel hakların, temel güvenlik tedbirlerinin, insan onurunun olmadığı –düşük standartta ve tehlikeli- düşük nitelikli meslekler krizi demeyi tercih ediyorum.
``Devletin kamu gücü işlevlerinin zorlayıcı rolü, piyasanın üretken dinamizmi, toplumun demokratik sesi ve bireylerin, ailelerin ve toplulukların ihtiyaç ve tercihlerini dengeli bir şekilde temel alan yeni bir politikaya ihtiyacımız var. ILO`ya katılan birçokları, bu dengeyi Saygın İş Gündemi ve adil bir küreselleşme içinde bulduklarını söylüyor.``
``Sosyal Adaletsiz Küreselleşme, yeterli nitelikli iş olmadan büyümeyi, üretimde kayıt dışı gelişen ancak ücretlere yansımayan büyümeyi beraberinde getirmekte, ileri derecede fakirlikle mücadelede gelişmeyi sağlarken, eşitsizliği derinleştirmektedir.``
``Enflasyondaki yükselişin meydana getirdiği tehlike, ekonomik durağanlık, işsizliğin artması ve gıda fiyatlarındaki artış, özellikle aile bütçelerini ve fakir işçileri vurmakta ve hükümetlerin bütçelerini olumsuz etkilemektedir.``
``Acilen bu duruma karşı tedbirler alınmalıdır. Hükümetler, çalışan aileleri tehdit eden bu risklere karşı ne yapılacağını konuşmak için bir araya gelmelidir.``
``Bu yüzden, kapsamlı bir sosyal zemin nosyonu geliştirmek için bir araya gelme zamanı gelmiştir. Milenyum Kalkınma Hedefleri doğrultusunda, insanların yoksulluğa düşmelerine engel olmak, onların sefaletin üstesinden gelmelerini sağlamak ve onlara bir üst basamağa çıkma fırsatı vermek için, bu yapılmalıdır.``
``ILO`nun karar alıcı sorumluluğunun önemli rollerinden biri de, sürdürülebilir girişimciliğin desteklenmesine devam edilmesi ihtiyacıdır. Daha önce yaptıklarımız temelinde, küçük, orta ve mikro ölçekli işletmelerin kalkınmasının sağlanması ve onların desteklenmesi için büyük bir üretkenlik ve saygın iş inisiyatifi başlatabiliriz.``
ILO Genel Direktörü Somavia sözlerini şöyle bitirdi: ``Dünya nüfusunun yüzde 80`ini oluşturan sosyal haklardan mahrum şekilde yaşayan insanların hayatlarını değiştirebiliriz. Sefalet içinde yaşayan 3 milyarlık nüfus için istihdam fırsatlarını önemli ölçüde arttırabiliriz. Hem istihdamı hem de sürdürülebilir kalkınmayı sağlayabilecek bir sistemin oluşturulmasına yardımcı olabiliriz. Barışa giden üretken bir yol olarak, hakların ve diyalog için gerekli olan saygıyı pekiştirebiliriz.``
İlk gün çalışmalarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de öğleden sonra bir konuşma yaptı.
Çalışma Bakanı Çelik, son bir yılda sosyal güvenlik, örgütlenme özgürlüğü ve toplu pazarlık hakkı, iş gücü piyasası, mesleki eğitim, istihdam ve endüstriyel ilişkiler alanlarında reform niteliğinde çok sayıda yasal düzenleme başlattıklarını veya uygulamaya koyduklarını söyledi.
Bu çalışmaları gerçekleştirirken ILO sözleşmelerinde yer alan standartlar ile AB, BM ve Avrupa Komisyonu belgelerinin kendileri için dayanak olduğunu dile getiren Çelik, şöyle devam etti:
``Örgütlenme özgürlüğü ve toplu pazarlık hakkına ilişkin mevzuatımızı ILO standartlarına uygun hale getirmek amacıyla, sosyal taraflarla hazırlanan son derece önemli ve kapsamlı bir kanun teklifi geçtiğimiz ay Meclis`e sunulmuş ve ihtisas komisyonunda kabul edilerek Genel Kurul gündemine alınmıştır. Sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldıran bu düzenleme Türkiye`de yeni ve daha özgürlükçü bir dönemin başlangıcı olacaktır.
Hükümetimiz, istihdam odaklı büyüme ve insan kaynaklarını geliştirme hedefi doğrultusunda yoğun bir çalışma içerisindedir. İstihdam piyasasına yönelik reform paketini geçtiğimiz Mayıs ayında yasalaştırdık. Yeni düzenleme ile
- İşverenler üzerindeki idari ve mali yükü hafiflettik,
- İş gücü maliyetleri üzerindeki vergi ve prim yükünü azalttık.
- Özellikle kadınların, gençlerin ve engellilerin istihdamını artırıcı teşvikler uygulamaya koyduk.``
Ayrıca, mesleki eğitim hizmetlerine önemli miktarda kaynak ayırarak işverenlerin ihtiyaç duyduğu alanlarda nitelikli iş gücü yetişmesine yönelik düzenleme yaptık. Bu çerçevede, Bakanlığımız, İŞKUR, Milli Eğitim Bakanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu, il istihdam kurulları, işçi-işveren konfederasyonları ve meslek kuruluşları ile işbirliği halinde, iş gücünün ihtiyaç duyulan mesleklerde eğitilerek istihdam edilebilirliklerinin artırılması amacıyla bir dizi program ve projeyi uygulamaya koymuştur.
Ülkemizde üniversite mezunu kadınlar arasında istihdam oranının yüzde 70`e ulaşmış olması eğitimin özellikle kadın istihdamında çok ciddi katkılar sağladığının göstergesidir. Bu bilinçle kız çocuklarının ve genç kızların eğitimine özel önem veriyoruz.
Bir yandan istihdamın artırılması amaçlanırken diğer taraftan ``saygın iş`` ilkeleri çerçevesinde alınan tedbirler ile çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve çalışanların korunması amaçlanmıştır. Bu çerçevede, istihdam paketinde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin koruyucu hükümlere yer verilmiştir. Bu yıl gerçekleştirdiğimiz sosyal güvenlik reformu da saygın iş hedefi ile uyum içerisindedir.``
Faruk Çelik, Türkiye ile ILO arasındaki işbirliği faaliyetlerinin çeşitli projeler çerçevesinde yoğun biçimde devam etmesinden memnuniyet duyduklarını belirtti ve konuşmasını şu sözlerle bitirdi.:
```ILO`nun çok daha aktif olabileceğini düşündüğümüz konular da bulunmaktadır. Ekonomilerdeki değişim ve demografik eğilimler, sanayileşmiş ülkelerin çoğunda yabancı iş gücü talebini artırmaktadır. Son yıllarda `dönüşlü göç` kavramı sıklıkla tartışılmaya başlanmıştır. Mevcut göçmenlerin sosyal haklarında önemli kısıtlamalara gidilirken, emeğin serbest dolaşımı önüne çok katı kurallar getirilmektedir.
Göç politikasındaki yeni yaklaşımların göçmenlerin mevcut haklarından daha az avantajlı hükümler içermesini kaygıyla izliyoruz. Yeni göç politikalarının hak temelli yaklaşımdan uzaklaşmaması gerektiğine inanıyoruz. ILO`nun göçmen haklarının korunması konusunda daha aktif rol almasını, bu konuda hem kaynak hem kabul ülkelerine rehberlik edecek çalışmalarda bulunulmasını diliyoruz.
ILO ve Uluslararası Sosyal Güvenlik Kuruluşları Birliği`nin öncülüğünde 3 yılda bir gerçekleştirilen ve dünyada iş sağlığı ve güvenliği alanında düzenlenen en büyük uluslararası etkinlik olma özelliğine sahip Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi`nin 19`uncusunun Türkiye`de yapılması için girişimde bulunduk. 2011 yılında Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi`nde konferans delegelerini İstanbul`da ağırlamayı ümit ediyoruz.``
Bakan Çelik`in Genel Kurul`a hitaben yaptığı konuşmanın ardından, ILO toplantılarına katılmak için Cenevre`ye giden Hükümet, İşveren, İşçi ve Memur Sendikaları Temsilcileri toplu halde hatıra fotoğrafı çektirdi. Memur-Sen Heyeti, gün boyu, Genel Kurul çalışmalarını yakından takip etti.
Konfederasyon Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu Başkanlığındaki heyetimiz, ILO Konferansı çerçevesinde özellikle Memur-Sen`in üye olmayı hedeflediği çeşitli Uluslararası Sendikalar Birliği yetkilileri ile ikili görüşmeler yapma fırsatı buldu.
Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, ITUC Cenevre Temsilcisi Raquel Gonzales ile görüşerek, Memur-Sen`in daha önce 2005 yılında yaptığı ancak çeşitli gerekçelerle kabul edilmeyen üyelik başvurusu hakkında görüşlerini aktardı.
Görüşmede, kısa adı ITUC olan Uluslararası Sendikalar Birliği Konfederasyonu`na üyelik için başvurunun yenilenmesi yönünde neler yapılabileceği konuşuldu. Üyelik başvurusunun en kısa sürede yenilenmesine karar verildi.
Ayrıca Memur-Sen Konfederasyonu`nun üye olabileceği ETUC (Avrupa Sendikalar Konfederasyonu Birliği) ve EPSU (Avrupa Memur Sendikaları Konfederasyonu Birliği) yetkilileri ile görüşmeler gerçekleştirildi.
Memur-Sen heyeti, ILO vesilesiyle ICATU (Uluslararası Arap Sendikalar Birliği Konfederasyonu) Genel Başkanı Hacene Djemam ile de bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede Arap ülkelerindeki sendikaların genel durumu, İslam ülkelerinde sendikacılığın geldiği nokta konuşuldu.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Djemam`ı Arap sendikacılığını anlatmak üzere bir konferans vermesi için Türkiye`ye davet etti. ICATU Genel Başkanı Hacene Djemam, Memur-Sen`in davetini memnuniyetle kabul edeceğini söyledi.
Memur-Sen Heyeti, ILO Genel Kurulu`nu takip ederken.
Heyetimiz, 12 Haziran Perşembe günü Ankara`ya döndü
.