KONFEDERASYON HABERLERİ
Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Darbecilere Verilen Kararı Değerlendirdi
Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Safiye Özdemir, 12 Eylül askeri darbesi aktörleri dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya hakkında verilen müebbet hapis cezasına ilişkin değerlendirme yaptı. Özdemir, yaptığı açıklamada yıllar sonra adaletin yerini bulduğu dile getirdi.
İşte o açıklama:
Bugün 12 Eylül darbesinin aktörleri Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya yargılandıkları davada müebbet ceza almışlardır. Mirebau’nun deyimiyle “Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er geç ulaşır.” Adalet yerini bulmuştur.
Türkiye’nin demokrasi yolculuğunu sekteye uğratan, ülkemizin tarihine kara bir leke olarak geçen 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 34 yıl geçmesine az bir süre kaldı. 12 Eylül İhtilali, gözaltına alınan, işkenceye maruz kalan, sürgün edilen, mesleğinden atılan, idam edilen yüz binlerce insanın, hukuk hiçe sayılarak kan ve gözyaşının akıtıldığı karanlık bir dönem olarak tarih sayfalarındaki yerini aldı. Millet iradesinin önü, her 10 yılda darbe ve muhtıralarla kesildi, daha özgür ve daha demokratik bir ülke olma yolundaki ilerleyişi hep sekteye uğratıldı. Bütün karanlık darbe dönemlerinde olduğu gibi 12 Eylül’de de yüz binlerce insan yasa dışı muamelelere, işkencelere, acı ve gözyaşlarına mahkûm edildi. Kamu düzenini sağlama adına hukukun ayaklar altına alındığı kanlı günlerde insan onuru ve temel bir hak olan yaşama hakkı hiçe sayıldı. Halk iradesine rağmen silah zoruyla yönetimi ele geçiren, kendi insanına silah doğrultan, hatta silah sıkan, demokrasiyi, insan haklarını ve özgürlükleri çok görenlerin ‘Cumhuriyeti korumak ve kollamak’ adına yönetime el koyduğu kara günün yıl dönümünde, o gün yaşanılan acılar hala tazeliğini koruyor.
Ne yazık ki darbeci zihniyetin oluşturduğu anayasa ile yönetilmeye devam ediliyoruz. Demokrasi düşmanlarının icat ettiği bazı kurumlar varlığını hala sürdürüyor. Aradan geçen 34 yıla rağmen darbenin izleri hala silinememiş olmasa da o günün darbecileri şimdi adalet önünde hesap veriyor. Başta 12 Eylül Referandumu olmak üzere son yıllarda atılan demokratik adımlarla Türkiye, dünyanın lider ülkesi olma yolundaki yolculuğunu, ekonomik gelişimini, muasır medeniyetler seviyesini aşma hedefine doğru hızla ilerliyor. Türk milleti, darbelerle giydirilmek istenen deli gömleğini, 12 Eylül referandumuyla bir daha asla giymeyeceğini gösterdi. Demokrasisine ve geleceğine sahip çıkan, her türlü karanlık darbe girişimine ‘Dur’ diyen bu millet, yıllardır özlemini duyduğumuz demokratik bir anayasayla darbeler döneminin tamamen kapatılmasını bekliyor. Ayrıca 12 Eylül kalıntısı tüm kanun, karar, tüzük ve yönetmelikler kaldırılmalı, sistem demokratikleştirilmeli. Darbeler sonrası ortaya çıkan MGK, YAŞ ve YÖK gibi kurumlar ya tamamen kaldırılmalı ya da büyük Türkiye ideali ve demokrasiye göre yeniden yapılandırılmalıdır. 12 Eylül darbesi kendini meşrulaştıran bir hukuk düzeni oluşturmuş ve bu düzen de daha sonra 28 Şubat gibi darbelere ve darbeci zihniyetlere zemin hazırlamıştır. Verilen bu karar Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın şahsında tüm darbecilere ve darbe yanlılarına yöneliktir. Bu kararla yaşına, statüsüne ve konumuna bakılmaksızın hukukun önünde herkesin eşit olduğunun altı çizilmiştir. Sadece Tahsin Şahinkaya ve Kenan Evren değil darbe hukukunun oluşturduğu zihin dünyası yargılanmıştır.
Bir dönemin egemenlerinin, hukuksuzluğu sıradan hale getirenlerin sanık sandalyesinde yargılanması, hakim önüne çıkması, kendini dokunulmaz sananların yargılandığına şahit olmak, hukuk ve adalet açısından bakıldığında oldukça önemli. Bu durum, aynı zamanda ülkemizin, hukukun eşitliği alanında kat ettiği mesafenin de önemli bir göstergesidir. Dönemin siyasileri de dahil, bir zamanlar insanları hizaya çeken; zorba, despot ve militarist yaklaşımlarıyla asıl görev alanı olan TSK dışında hemen her konuya el atan ve neredeyse ülkedeki herkesin geleceğini karartan bu insanlara yönelik verilen bu karar demokrasi tarihimizde önemli bir milattır.
Memur-Sen olarak her türlü darbenin karşısında yer almaya, milletle yürümeye devam edeceğimizi bir kez daha belirtirken; tüm darbeleri lanetliyoruz. Bu vesileyle 28 Şubat postmodern darbesini gerçekleştirenlerin de mutlaka yargıya hesap vermeleri gerektiğini bir kez daha yineliyoruz.
.