MEMUR-SEN SOSYAL PROJELERİN ÖNCÜSÜDÜR

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, sendikal faaliyetlerin yanı sıra birçok sosyal  projeye de Memur-Sen'in öncülük ettiğini söyledi. Gündoğdu, “Sendikal mücadelenin yanı sıra hem ülkesel projelerin hem de demokrasimizin yeşertilmesi için birçok sosyal projenin mimarlığını yaptık” dedi.

Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Bayındır Memur-Sen tarafından Rixos Otel’de düzenlenen AB Destekli Mühendislik, Teknikerlik Faaliyetleri Sınav Merkezi Projesi’nin kapanış toplantısına katılan Gündoğdu, Memur-Sen'in millet yararına olan birçok sosyal, kültürel ve ekonomik projenin içerisinde yer aldığını ve öncülük ettiğini belirtti. Gündoğdu, “Son dört ay içersinde yer aldığımız üç proje var ki, ikisinin ya oluşturucusu ya en önemli öznesiyiz. Başörtü özgürlüğüne ve kılık kıyafet dayatmasına son itaatsizlik eylemiyle yönetmeliği tanımama projesi. Bu projenin öncüsü Memur-Sen olmuştur. İkinci projemiz ise demokratikleşme, kardeşliğe geçişte öteden beri medeniyet değerlerimizin ufkunu savunarak mücadelesini verdiğimiz bu sürecin artık çözüme doğru ilerlemesinde, çözüm süreci ve çözüm süreci içerisinde de 63 akil insan içersinde yer almamız” dedi.

Gündoğdu, 2010 referandumuna kadar var olan Türkiye’nin devlete göre bireyin nasıl olması gerektiğini öne çıkaran bir Türkiye olduğunu belirterek şunları söyledi:

“2010’dan önce devlet kutsaldır anlayışı vardı. 2010 referandumundan sonra, ‘Milletin devleti ve ülkesi ile bölünmez bütünlüğü’ anlayışının hakim olduğu yeni   Türkiye geçilmiştir. Öteki oluşturmayan Türkiye’dir. Bütün kesimlerin beriki olduğu Türkiye’dir. Bireye göre devletin nasıl olması gerektiği Türkiye’dir.”

Çözüm sürecine de değinen Genel Başkan Gündoğdu, çözüm süreciyle birlikte bölge halkını ve Türkiye’nin terör belasından kurtarıldığını söyleyerek bu zamana kadar ırkçılık üzerinden bu millete giydirilen elbiselerden kurtulması ve milletin Çanakkale ruhuna yeniden dönmesi  gerektiğini ifade etti.

Taksim olaylarında iktidarın paydaşlarıyla sorun çözmede sıkıntı yaşadığını kaydeden Genel Başkan, olayları çıkmasına sebep olan 13 ağacın, üçünün kesildiğini onunun ise yerlerinin değiştiğini hatırlatarak, “Hükümetin bir tarihi eseri canlandırma teorisi mükemmel. Çevreyi ve yeşili seven 30 tane gençte parka gelmiş ‘çevreme dokunma’ diyor. Buda gayet normal. Fakat Belediyede bir müdürle 30 kişinin çözmesi gereken bir sorun ülke sorunu haline geldi. Bu olaylarla birlikte de şapkadan güvercin çıkarmak isteyenler ne kadar bürokratik oligarşinin yolcusu varsa hepsi taksimde bir araya geldiler. Kimi bu olaylardan iktidar çıkarmaya çalıştı, kimi ise taksimde dilek ağacı oluşturdular ve dileklerini o ağaca asıyorlar” diye konuştu.

Bayındır Memur-Sen Genel Başkanı Abdulhadi Karasapan da yaptığı konuşmada Mimarlık, Mühendislik, Teknikerlik Faaliyetleri Sınav Merkezi Projesinin, mesleki yeterlilik eğitimi çerçevesinde çalışanları, işsiz gezen gençleri iş sahibi yapmak ve onlara sertifika kazandırmak için çok önemli bir adım olduğunu bildirdi. Karasapan, Bayındır Memur-Sen üyelerinin hak ve menfaatleri çerçevesinde mesleki geliştirme, eğitim ve sürekli eğitim sahasında çalışmalar yaptıklarını söyledi. Projenin, mesleki yeterlilik sistemi dahilinde olduğuna dikkati çeken Karasapan, "Harita kadastro, tapu, mimar, iç mimar, yapı teknik ressamı, tarihi eser koruma ve restorasyon elemanı mesleklerine ait ulusal meslek standartları ve yeterliliklerinin hazırlanması, bu alanlarda sınav ve belgelendirme süreçlerinin gerçekleştirilebilmesi için sınav metaryellerinin belirlenmesi, geliştirilmesi ve bilişim alt yapısının oluşturulması projenin özetidir" dedi.