KONFEDERASYON HABERLERİ

Memur-Sen’de Vefa Buluşması
Memur-Sen’in 30. Kuruluş yıldönümü, Genel Merkez'de büyük bir buluşmaya sahne oldu. Programda Memur-Sen’in kurucuları; teşkilata emek veren tüm genel başkanlar, il temsilcileri ve ahirete irtihal eden öncülerin yakınları bir araya geldi. Birlik, beraberlik ve vefa duygusu yeniden perçinlendi; emekle büyüyen davaya sadakat bir kez daha ilan edildi.
Memur-Sen 30. Yıl Vefa Buluşması Memur-Sen Genel Merkezi’nde verilen bir yemekle teşkilata emek veren herkesi bir araya getirdi.
Programda konuşan Genel Başkan Yalçın, yalnızca bir buluşma için değil bir hissi diriltmek bir mirasa sahip çıkmak için bir araya geldiklerini belirti.
Vefa’nın geçmişe güzelleme değil, güne dair sorumlulukların yerine getirilmesi olduğunu da ifade eden Yalçın; “Geçmişin yükü değil; geleceğin teminatıdır. Vefa sadece bir duygu değil; bir duruştur. İşte biz bugün burada bu bilinçle toplandık. Biliyoruz; yolun başı zordu. Yol arkadaşlığı imtihandaydı. Masa yoktu. Yakıt yoktu. Kalem yoktu, Ajanda yoktu, bülten basacak imkân yoktu. Ama bir şey vardı: İnanç… Sendika kuruyoruz diyenlerin gözlerinde hayal değil, kararlılık vardı. Rahmetli Erbakan Hocamızın dediği gibi ‘İnanç tekeden süt çıkarır’ Akif İnan’ın deyişiyle; ‘Umut bir tohumsa kefen zarında, gün olur fışkırır, bir orman olur’ bu büyük yürüyüş birlerle başladı, 1 Milyon 78 Bin 807 Üye ile bir çınara, büyük bir ormana dönüştü” diye konuştu.
Yalçın: Memur-Sen yalnızca bir sendika değil
Memur-Sen tarihinin sadece kendi üyeleri ile ilgili değil milletin vesayet, inkâr ve baskıyla hesaplaşmasının da tarihi olduğunu belirten Yalçın, dünden günümüze sürekli genişleyen bir direnişin parçası olmaktan mutluluk duyduklarını söyleyerek, “Memur-Sen’in tarihi yalnızca bir sendikal birikim değil; Türkiye’nin demokratikleşme, özgürleşme ve hak mücadelesinin özüdür. Bu mücadelenin temelinde, sadece bir sendika kurma değil, bir irade inşa etme amacı vardı. Memur-Sen olarak biz, sadece hak arayan değil; haksızlığa karşı çıkan bir iradeyi temsil ediyoruz. Sadece müzakere yapan değil; meydanda direnen vicdanız. Bir yerde zulüm varsa, orada susmak bize yakışmaz. Bir yerde haksızlık varsa, orada suskunluk ihanettir. İşte tam da bu yüzden: 28 Şubat’a karşı duran bizdik. Katsayı adaletsizliğine itiraz eden bizdik. Yargıya brifing verildiğinde, adalet susarsa toplum çürür diyen bizdik. 27 Nisan e-Muhtırasına, gezi vandalizmine, 6-8 Ekim Cinayetlerine, 17-25 Aralık Kumpasına, çukur Terörüne karşı çıkan biz olduk. Bu milletin bağrından çıkan, meydanların ruhunu taşıyan bir teşkilatız. Biz, vesayetle savaşan, temel hak ve özgürlüklerin savunucularıyız. 15 Temmuz gecesi, tankların gölgesine sığınanlara karşı, meydanlara koşan, direnişi büyüten, destan yazan da bizdik. 1 Milyon üyemizle milli iradeye sahip çıktık, şehit verdik, ama ihanete geçit vermedik” dedi.
“Mazlumun susanı zalimin ortağıdır”
Konuşmasının devamında başta Siyonist İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği soykırım olmak üzere dünyanın dört bir yanında yaşanan zulümlere de dikkat çeken Ali Yalçın, “Bizim yüreğimiz sadece Türkiye’ye ait değil; Doğu Türkistan’a, Bosna’ya, Halep’e, Moro’ya, Gazze’ye mazlumun mağdurun olduğu her yere ait. Arakan’ın acısını, Açe’lilerin derdini kendimize dert bildik. Karabağ’ın zaferini yüreğimizde taşıdık. Gazze’de bir çocuk bomba korkusundan uyuyamıyorsa, bir annenin kucağında bebeği değil, feryat yatıyorsa, bizim bu kürsülerde konuşmalarımız eksik kalır. Çünkü biz biliyoruz ki, mazlumun susanı zalimin ortağıdır. Memur-Sen olarak Filistin ağlarken biz susamayız dedik. 7 Ekim 2023’ten bu yana meydanlardayız. 81 ilde Filistin’e Destek Platformu’nun koordinasyonunu yürüterek eylemler düzenledik. Siyonizmin sponsorlarına boykot çağrıları yapıyor, sendika sendika, tematik eylemler gerçekleştiriyor, ülke geneli yapılan eylemleri ya organize ediyor ya da safında yer alıyoruz. Karabağ gibi Gazze direnişinin zaferini de görmeyi Rabbim hepimize nasip etsin” dedi.
Yalçın: Birlikte yürümeye devam edeceğiz
Kurulduğu günden bu yana çözülemez denilen birçok sorunu Memur-Sen’in örgütlü gücü ile çözdüklerini ifade eden Genel Başkan Yalçın konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Özgürlüklerin önündeki yasaklar kaldırılmışsa, kamusal Alan yalanı tarih olmuşsa, Toplu Sözleşme Hakkı, Cuma İzni, Hac İzni alınmışsa, 3600 ek gösterge, 5 Milyon 300 Bin kişiyi kapsamışsa, sözleşmeli personel kadroya geçmişse, kısacası 1007 kazanım tarihe kazınmışsa… Bu Memur-Sen’in iradesinin, mücadelesinin sonucudur. Bunları örgütlü gücümüzle çözdük. Mücadele ettiğimiz tüm sorunları çözdük demiyorum. Ama çözdüklerimizin hepsi mücadele ettiklerimiz, kreş isteyen kadın memurumuzun, esnek çalışmak isteyen annemizin, vergi dilimine takılan genç kardeşimizin, seyyanen zammı alamayan emeklimizin, enflasyon karşısında ezilen emekçimizin hakkı için mücadelemiz devam ediyor. Bu dava bizim değil, hepimizin. Biz bu davayı birlikte omuzlamaya, birlikte yürümeye, birlikte çoğaltmaya devam edeceğiz. Bu noktada dualarınıza talibiz, fikirlerinize, yoldaşlığınıza talibiz. Emanetiniz mesuliyetimizdir.”
Memur-Sen Onursal Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise yaptığı konuşmada Memur-Sen’in yalnızca bir sendika olmadığının altını çizdi. Bugün vefayı en çok hak edenlerinin Filistin ve Gazze olduğunu belirten Gündoğdu, “Vefayı hissettirmek lazım. Bazen dua ederek, bazen lanetleyerek, bazen yardım göndererek, bazen yanlarında olarak göstermek lazım. Memur-Sen’in burada gösterdiği tutumu tebrik etmek istiyorum. Memur-Sen’in bugünlere gelmesini sağlayan başta Mehmet Akif İnan olmak üzere ahirete göç eden ve bugün burada bulunan başkanlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyor, böylesine önemli bir programı organize eden Genel Başkan Ali Yalçın ve yönetimini tebrik ediyorum” diye konuştu.
Aksu: Birlik ve beraberliğimiz güçleniyor
Memur-Sen Onursal Genel Başkanı Ahmet Aksu ise böylesine önemli bir programın Memur-Sen’in birlik ve beraberliğini güçlendireceğine dikkat çekerek, konfederasyonun adının bulunması ve logosunun tasarlanma aşamasında yaşadıkları anekdotları aktardı.
“Memur-Sen’de görev alabilmek büyük onurdur”
Memur-Sen Onursal Genel Başkanı Mehmet Fatih Uğurlu Memur-Sen’in kuruluşundan bugüne yaşanan zorlukların kendilerini geleceğe taşıyan birer anı ve tecrübe olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Memur-Sen bir dava sendikasıdır. Mehmet Akif İnan bizleri bu davaya dahil ettiğinde bazı çekinceler vardı. Ancak zaman içerisinde verdiğimiz mücadele ile adım adım sergilediğimiz kararlı duruşumuz ile bugünlere geldik. Memur-Sen’in her kademesinde görev alabilmek büyük bir onudur. Bu açıdan ben bugünkü programı oldukça kıymetli buluyor ve emek verenlere teşekkür ediyorum.”
İnan: Memur-Sen sağlam adımlarla yürüyor
Memur-Sen Kurucu Genel Başkanı Mehmet Akif İnan’ın torunu Hikmet İnan ise Memur-Sen’in kuruluşundan bugüne sayısız zorluklarla mücadele ettiğini belirterek, “Dedem Mehmet Akif İnan’ın dünyanın neresinde olursa olsun bir mazlum varsa ona ulaşma hayali olduğunu bizzat biliyorum. Her geçen gün daha büyük bir dayanışma içerisinde olan Memur-Sen’in bu yolda sağlam adımlarla yürüyor olmasının sevincini yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
“Bizlere bıraktığı her şey anlam dolu”
Programda söz alan Memur-Sen’in merhum Genel Başkanı Zübeyir Yetik’in kızı Şeyma Yetik, “Bir süre önce vefat edem babam Zübeyir Yetik, kurucu genel başkanımız Mehmet Akif İnan ile sendikal alan içerisinde omuz omuza mücadele etmiş, herkesin takdir ettiği bir isimdi. Kendisi dışarıdaki vasıflarının ötesinde benim için bir evdi, babaydı, yuvaydı. Kendisini kısa bir süre önce kaybettik ancak onun bizlere bıraktı her şey anlam dolu. Bugün böylesine önemli bir programda kendisi anlatabilmek bile benim için büyük mutluluk. Kendisi 20. Yıl vefa buluşmasında sizlerleydi bugün burada olamadı. Ben kızı olarak kendisini saygı sevgi ve özlemle anıyorum” ifadelerini kullandı.
Gerçekleştirilen konuşmaların ardından yenen vefa yemeği ve çekilen hatıra fotoğrafı ile program sona erdi.