KONFEDERASYON HABERLERİ
Memur-Sen’den Ayrımcılığa Tepki, İlana Suç Duyurusu
Memur-Sen Konfederasyonu, 21 Haziran 2018 tarihinde Destek Medya Grubu’nun personel istihdamı amacıyla yayımladığı iş ilanında kullandığı ifadelerle ilgili olarak suç duyurusunda bulundu. Konuyla ilgili olarak Memur-Sen tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Türkiye’nin demokratikleşmede zirveye çıktığı, insan hak ve onurunu koruma konusunda büyük ilerleme kaydettiği, ayrıcalık ve ayrımcılık uygulamalarına karşı toplumsal farkındalığın arttığı, gerek mevzuat gerek uygulama yönüyle her türlü ayrımcılığın sona ermesi yönünde toplumsal mutabakatın en üst düzeyde sağlandığı bir dönemde, ayrımcılığı, cinsiyetçiliği, dini inanışa dayalı ötekileştirmeyi canlandırmaya dönük, bu türden fiilleri kınıyor, failleri hakkında gerekli yasal sürecin işletilmesini önemsiyoruz” ifadelerine yer verildi.
Memur-Sen Konfederasyonu Destek Medya Grubu’nun 21 Haziran 2018 tarihinde, internet ortamında yayımladığı iş ilanında yer verdiği ayrımcı ifadeler nedeniyle suç duyurusunda bulundu. Konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Destek Medya Grubu (Destek Yayınları) tarafından yayınlanan iş ilanında, aranan elemanın nitelikleri belirtilen bölümde, “BAYAN (Erkek ve Türbanlı Adayların Cv’leri Dikkate Alınmayacaktır. Önemle Belirtilir” şeklinde, nefret suçuna, cinsiyete ve inanca dayalı ayrımcılığa neden olan ilanı insan haklarına, insan onuruna açık saldırı ayrımcılık yasağına dair kesin ihlal kapsamında görüyoruz” değerlendirmesinde bulunuldu.
İşte o açıklama:
“Destek Medya Grubu (Destek Yayınları) tarafından yayınlanan iş ilanında, aranan elemanın nitelikleri belirtilen bölümde, “BAYAN (Erkek ve Türbanlı Adayların Cv’leri Dikkate Alınmayacaktır. Önemle Belirtilir” şeklinde, nefret suçuna, cinsiyete ve inanca dayalı ayrımcılığa neden olan ilanı insan haklarına, insan onuruna açık saldırı ayrımcılık yasağına dair kesin ihlal kapsamında görüyoruz.
Yüksek Öğretim Kurulu’nda öğrencilerin, kamuda kamu görevlilerinin, Meclis çatısı altında milletvekillerinin, başörtüsü yasağından kurtarılmasına, inançları gereği başörtülü giyimi benimseyen kadınların, eğitimden çalışma hayatına, siyasetten diplomasiye, her alanda özgürce ve ayrımcılığa maruz kalmaksızın bulunmalarına öncülük eden, bu çerçevede 12 milyon imzayla milletimizin bu konudaki fikrini deklare etmesine zemin oluşturan, Türkiye’nin en büyük emek örgütü olarak; çalışma hayatı dahil, herhangi bir alanda ırka, cinsiyete, inanca, dile ya da başka nedenlere dayalı her tür ayrımcılığın ve ayrıcalığın karşısında olacağımızı bir kez daha deklare ediyoruz. Bu kapsamda Türkiye’nin bir çok alanda ortaya koyduğu değişim, dönüşüm ve yenilenme çabasının akamete uğratılması sonucunun hedefleyen her çabayı, hazırlığı, fiili ve söylemi milletin iradesiyle tarihin çöp sepetine gönderilen, 28 Şubat benzeri bir ara sürecin hayat bulması çabasına katkı olarak görüyoruz. Böyle bir sürecin varlığına da bu yönde ortaya konan çabalara da izin vermemek adına sorumluluk almaktan hiçbir zaman kaçınmayacağımızı hatırlatıyoruz.
“Suçun Faili Ortaya Çıkarılsın”
Kıyafeti, bir inancın veya dünya görüşünün tezahürü olarak gören ve bu suretle kıyafet üzerinden hesaplaşma sevdasına düşen geçmiş dönem uygulamalarını çağrıştıran ilan metni toplumsal barışı zedelemeyi, nefret suçlarına yönelik fiillere azmettirmeyi daha geniş bir çerçeveyle ayrımcılık yasağını yok sayıp ötekileştirmeyi makul göstermeyi hedefleyen bir yaklaşımın ürünüdür. Kamuoyunun konu hakkında bilgilenmesi ve milletimizin söz konusu fiilin hak ettiği tepkiyi tereddüt etmeden ve gecikmeden vermesi sonrasında anılan firmanın sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamaları ve olayla ilgili özür beyanını gerekli ve önemli bulmakla birlikte, söz konusu fiilin hangi amaçla kim ya da kimler tarafından gerçekleştirildiğinin ortaya çıkartılması, ayrımcılık yasağına aykırı fiillere milletimizin tahammülsüzlüğünün ortaya konması gerekçeleriyle söz konusu ilanın içeriğini oluşturan faillerin belirlenmesi ve cezalandırılması talebiyle suç duyurusunda bulunmayı milletimize, insana, insan haklarına ve onuruna dair saygımızın, mücadelemizin gereği olarak görüyoruz. Türkiye’nin en büyük emek hareketi olarak, kamu ya da özel sektör fark etmeksizin çalışma hayatının herhangi bir alanında ayrımcılık yasağına aykırı uygulamalarla mücadele etmeyi ve bu uygulamalara son vermeyi; emek mücadelemizin, saygın iş hedefimizin, insanı önceleyen, inanca saygıyı önemseyen kuruluş değerlerimizin bize yüklediği asli ve öncelikli sorumluluk olarak görüyoruz.
Anayasanın eşitlik ilkesini, İş Kanunu'ndaki eşit davranma ilkesini, BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi (CEDAW) ve ILO’nun İş ve Meslek Bakımından Ayrım Hakkındaki 111 Sayılı Sözleşmesi gibi uluslararası hukuk hükümlerini ihlal eden bu haksız ifadeler aynı zamanda Türk Ceza Kanunu’nda tanımlı nefret ve ayrımcılık suçunu oluşturmaktadır.
Konfederasyonumuz tarafından bu suç teşkil eden ifadeleri kullananlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğu gibi Çalışma Bakanlığı birimleri ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na şikâyet başvurusu yapılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."