ARŞİV
Memur-Sen'den İsrail Büyükelçiliği Konutu Önünde Kınama Eylemi
Memur-Sen, İsrail’in Gazze’deki katliamını, İsrail Büyükelçiliği Konutu önünde gerçekleştirdiği eylemle protesto etti. Eylemde konuşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, insanlığın galip geleceğini, İsrail vahşetinin mutlaka biteceğini söyledi. Memiş, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamla insanlıkla arasındaki mesafeyi açmaya da devam ettiğini kaydetti. Açıklamanın ardından teravih namazı kılındı, Gazze için dualar edildi.
Memur-Sen, İsrail’in Gazze’deki katliamını, İsrail Büyükelçiliği Konutu önünde gerçekleştirdiği eylemle protesto etti.
Burada konuşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Metin Memiş, korsan ve katil İsrail’in insanlık dışı saldırılarının, mübarek Ramazan Ayı’nda azalmak bir yana daha da arttığına dikkat çekerek, “İsrail, öldürmeye, yok etmeye, çocuk, kadın, hatta bebek demeden hunharca katletmeye doymuyor. İsrail, kan kusmaya, vahşet uygulamaya, insanlıkla arasındaki mesafeyi açmaya devam ediyor. İsrail insanlıktan çıkıyor demek mümkün değil. Çünkü, ne İsrail devleti ne de İsrailli devlet yöneticileri hiçbir zaman insan olmayı, politikalarını insanlık eksenli belirlemeyi tercih etmedi” şeklinde konuştu.
Filistinliler’in, 1948’den bu yana İsrail’e topraklarını zorla kiraya veren ev sahibi durumunda oldukları değerlendirmesinde bulunan Metin Memiş, sonucun ise kiracısı tarafından katledilen ev sahibi Filistinliler olduğunu ifade etti.
KATLİAMA SESSİZ KALANLAR KINANDI
Filistin’i devlet olarak tanımayanların, İsrail’in eylemlerini de vahşet olarak tanımlamaya yanaşmadığını belirten Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Metin Memiş, “İşte Filistin, bu yüzden soykırımı yaşıyor. Filistinliler bu yüzden çocuklarına, yeni doğan bebeklerine doyamıyorlar. Arap dünyası, Körfez sermayesi, Ortadoğu’nun güçlü devletleri Avrupa taktiği kullanmaya kararlı gözüküyor. ‘Bana dokunmayan, kazancımı azaltmayan, menfaatlerimi arttıran eylem; kan akıtsa da, vahşet ya da soykırım olsa hatta İsrail’den de gelse benim için sorun oluşturmaz’ diyen bir devlet kitlesi ve insan toplumu var artık Avrupa’da” dedi.
KATİL İSRAİL, AZMETTİRİCİ SESSİZ KALANLAR
10 günlük hava ve deniz sahası saldırılarından sonra, Gazze’yi ve Gazzeliler’i top yekun yok etme hedefi taşıyan kara harekatının; başta İslam ülkeleri olmak üzere dünya insanlığının suskunluğunun sonucu olduğunu da vurgulayan Memiş, ölümlerin ve çocuk bedenlerinin ölüme adres yapılmasının failinin İsrail, azmettiricisinin ise sessiz kalan ve vicdanını devreye sokamayan insanlık olduğunu kaydetti.
İsrail’in, Gazze’de ve Filistin’de doğrudan insanı ve insanlığı hedef aldığını da ifade eden Metin Memiş, daha sonra şöyle konuştu: “Çünkü, dünya seyrediyor. Çünkü, BM, seyrediyor. Çünkü, Ortadoğu ve Arap Dünyası seyrediyor. Çünkü, İsrail’in gizli hamisi İngiltere ve suç ortağı abisi ABD, İsrail’e ses çıkarmak yerine ölümlere sessiz kalmanın daha makul olduğunu düşünüyor.”
KAHROL İSRAİL
Büyük Memur-Sen ailesi olarak, katil ve zalim İsrail yöneticilerini kınadıklarını ve lanetlediklerini de söyleyen Memiş, ALLAH’ın, zalimleri mutlaka kahredeceğini, İsrail’in kandan beslenen yöneticilerinin de mutlaka kahrolacağını söyledi.
İsrail’in, Filistin ve Gazze’de kan dökmeye ve işgale devam etmesi halinde tarihçilerin Hitler’i yeniden yazmak zorunda kalabileceğini ifade eden Memiş, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Batılılardan her zulüm gördüğünde Anadolu’nun kapılarını Yahudilere açan Selçuklu’nun, Osmanlı’nın torunlarının sabrını taşırma! Ey İsrail, mevcut toprakların bir kısmında kiracı, büyük bir kısmında işgalcisin. Senin Otadoğu’daki kiracılığın da işgalciliğin de bitecek. Bugün senin elinden kan, zulüm ve vahşet yükselen topraklardan Filistin devleti eliyle kardeşlik, bereket ve insanlık yükselecek. Memur-Sen olarak, buradan sesleniyoruz. Müslüman uyumayacak kardeşine sahip çıkacak. Ümmet, duyarsız kalmayacak Filistin’i İsrail zulmünden kurtaracak. İnsanlık uyumayacak, Filistin devletini tanıyarak İsrailin Filistin’deki işgaline son verecek. Çok beklemeyeceğiz. İnsanlığın ortak düşmanı haline gelen kanlı, katil ve vahşi korsan devlet İsrail’in Filistin elinden olan çöküşünü hep birlikte göreceğiz.”
DÜNYA İSRAİL İLE İLİŞKİLERİ KESMELİ
Konuşmasının sonunda, İsrail’in katliamlarının durdurulması ve kalıcı barışın sağlanması için yapılması gerekenleri de paylaşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, İsrail’in, Filistin ve Gazze’ye yönelik bütün askeri eylemlerine son vermesi, Mescid-i Aksa’daki ablukayı kaldırması, işgal ettiği tüm topraklardan çekilmesi, İsrail hapishanelerindeki tüm Filistinliler’in özgür bırakılması, Filistin’e uygulanan ablukanın kaldırılması, Filistin devletinin tüm dünya tarafından tanınması gerektiğini söyledi.
İsrail’in katliamları durdurmaması halinde, dünyanın İsrail ile ilişkilerini kesmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Memiş, gerekirse ekonomik ambargo uygulanması, İsrail’in tüm uluslararası kuruluşlardaki üyeliklerine son verilmesi, Mısır’ın Filistin ve Gazze’ye nefes aldıran tüm kapıları açık tutması ve BM üyesi ülkelerin İsrail’deki büyükelçiliklerini geri çekmesi çağrısında bulundu.
İŞTE KONUŞMA METNİ
İNSANLIK VİCDANI GALİP GELECEK İSRAİL VAHŞETİ BİTECEK
Sayın Basın Mensupları, Filistin davasının yılmaz savunucuları, Kudüs Şairi Mehmet Akif İnan’ın izinden giden Filistin Sevdalıları…
Siyonist saldırı altındaki Filistinli kardeşlerimiz, İsrail vahşetinin mağduru Gazzeli mazlumlarımız için direnmek, insanlığı dirilişe çağırmak, onlarla dayanışmak ve acılarını paylaşmak için meydanlardayız.
Korsan ve katil İsrail’in insanlık dışı saldırıları, mübarek Ramazan ayı’nda azalmadı, arttı. Öldürmeye, yok etmeye, çocuk, kadın, hatta bebek demeden hunharca katletmeye doymuyor İsrail.
İsrail, kan kusmaya, vahşet uygulamaya, insanlıkla arasındaki mesafeyi açmaya devam ediyor. İsrail insanlıktan çıkıyor demek mümkün değil. Çünkü,ne İsrail devleti ne de İsrailli devlet yöneticileri hiçbir zaman insan olmayı, politikalarını insanlık eksenli belirlemeyi tercih etmedi. İsrail, 1948’den bu yana vahşi korsan devlet pozisyonu konumunu hiç terk etmedi.
Filistin ve Filistinli Müslümanlar, 1948’den bu yana İsrail’e topraklarını zorla kiraya veren ev sahibi durumunda. Sonuç, kiracısı tarafından katledilen ev sahibi Filistinliler. Sadece müslüman olduğu için, kıblesi Mekke olduğu için, peygamberi Hz. Muhammed olduğu için İsrail’in kurşunlarına hedef olan Filistinliler, Gazzeliler.
Son on gündür artan İsrail vahşetine kurban verdiğimiz kardeşlerimiz başta olmak üzere, 1948’den bu yana vahşi İsrail kurşunlarıyla, bombaları ya da füzeleriyle ölüme yürüyen Filistinli kardeşlerimize Allah’tan rahmet, gazi kalan kardeşlerimize şifa ve sabır niyaz ediyoruz. Bütün İslam aleminin başı sağ olsun. Tüm insanlığın başı sağ olsun. Şehitlerin yakınlarına sabır, yaralılara acil şifa diliyoruz.
İsrail karadan, havadan, denizden bombalıyor, yaralıyor, öldürüyor. Yakıyor, yıkıyor yok ediyor. İnsanların üzerine ölüm bombaları yağdırıyor. Filistinli olmanın, Gazze’de yaşamanın İsrail tarafından öldürme gerekçesi yapıldığına şahitlik etmiyor, sadece seyrediyor insanlık.
Filistin’i devlet olarak tanımayanlar,İsrail’in eylemlerini de vahşet olarak tanımlamaya yanaşmıyor. İşte Filistin, bu yüzden soykırımı yaşıyor. Filistinliler bu yüzden çocuklarına, yeni doğan bebeklerine doyamıyorlar. Arap dünyası, Körfez sermayesi, Ortadoğu’nun güçlü devletleri Avrupa taktiği kullanmaya kararlı gözüküyor. Bana dokunmayan, kazancımı azaltmayan, menfaatlerimi arttıran eylem; kan akıtsa da,vahşet ya da soykırım olsa hatta İsrail’den de gelse benim için sorun oluşturmaz diyen bir devlet kitlesi ve insan toplumu var artık Avrupa’da.
Ne ölenler için üzülüyorlar ne de öldürene diş biliyorlar.10 günlük hava ve deniz sahası saldırılarından sonra, Gazze’yi ve Gazzelileritopyekun yok etme hedefi taşıyan kara harekatı; başta İslam ülkeleri olmak üzere dünya insanlığının suskunluğununsonucudur. Ölümlerin ve çocuk bedenlerinin ölüme adres yapılmasının faili İsrail, azmettiricisi ise sessiz kalan ve vicdanını devreye sokamayan insanlıktır.
İsrail, Gazze’de sadece çocuk öldürmüyor, Sadece müslüman öldürmüyor. Sadece kadınları, erkekleri ya da yaşlıları öldürmüyor. İsrail, Gazze’de ve Filistin’de doğrudan insanı ve insanlığı hedef alıyor. Çünkü, dünya seyrediyor. Çünkü, BM, seyrediyor. Çünkü, Ortadoğu ve Arap Dünyası seyrediyor. Çünkü, İsrail’in gizli hamisi İngiltere ve suç ortağı abisi ABD, İsrail’e ses çıkarmak yerine ölümlere sessiz kalmanın daha makul olduğunu düşünüyor.
Büyük Memur-Sen ailesi olarak, katil ve zalim İsrail yöneticilerini kınıyor ve lanetliyoruz. Allah’a olan imanımız ve inancımız; zalimlerin mutlaka kahrolacağı konusunda zerre miktar şüpheye düşmemizi engelliyor. Biz biliyoruz ki; İsrail mutlaka yaptıklarının hesabını verecek. İsrailin eli kanlı, boynu kravatlı katil şahsiyetleri mutlaka sanık kürsüsüne çıkacak ve Filistinli kardeşlerimizin tanıklığıyla yargılanacaklar ve mahkum edilecekler. ALLAH, zalimleri mutlaka kahr eder. İsrailin kandan beslenen yöneticileri mutlaka kahrolacak.
Yaşasın zalimler için cehennem. Yaşasın katiller için cehennem. Yaşasın Netenyahu için cehennem.
Memur-Sen olarak, sivil toplum kuruluşları, yardımcı kuruluşlar ve diğer platformlar aracılığıyla Filistin yarasına merhem, İsrail çıbanına iğne olmak için didinen aziz milletimize şükranlarımızı ifade ediyoruz. Filistin yarası mutlaka iyileşecek ve İsrail çıbanı mutlaka Ortadoğu’dan def edilecek.
İsrail katliamları başladığı dakikadan itibaren Anadolu insanı ayakta. Anadoludünyanın ve insanlığın vicdanı oldu. Kars’tan Muğla’ya, Edirne’den Hakkari’ye Türkiye’nin tüm meydanları, caddeleri, sokakları; Filistin devletinin, Filistinli kardeşlerinin ve Gazze’li mazlumların yanında olduğunu haykıranların adresi oldu.
Filistin, ümmetin yüz akıdır.Filistin, direnişin simgesidir. Filistin, izzetin zillete hakim olduğu mekandır. Filistin, zulmetin aydınlığa kavuşma arefesidir.Filistin, halkı ve devletiyle zalimlere karşı dik duruşun sembolüdür.Filistin, Müslümanların ilk kıblesidir. Biz bu yüzden Filistin konusunda tarafız. Biz, Filistin’de Filistin halkını ve haklarını savunacak güçlü bir devlet için bütün İslam dünyasının sorumluluk alması gerektiğine inanıyoruz. Filistinde devletleşme süreci tamamlandığında İsrail’in Filistine yönelik işgal çabaları ve Gazze’ye yönelik zulüm uygulamaları tarihe karışacaktır.
Filistin’den yanatarafız. Filistin devletinin yanındayız Gazze’den tarafız. Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. İnşallah meydanlar Gazze’ye manevi destek olacak, güç olacak. Gazze direnecek ve kazanacak. Gazze’yle birlikte milletimiz kazanacak, ümmet kazanacak, insanlık ve insanlık vicdanı kazanacak.
Katil İsrail; çocukları, kadınları katlederek Hitler’in izinden gittiğini tescilliyorsun. İsrail, Filistin ve Gazze’de kan dökmeye ve işgale devam edersen; tarihçiler Hitler’i yeniden yazmak zorunda kalabilir. Batılılardan her zulüm gördüğünde Anadolu’nun kapılarını Yahudilere açan Selçuklu’nun, Osmanlı’nın torunlarının sabrını taşırma! Ey İsrail, mevcut toprakların bir kısmında kiracı, büyük bir kısmında işgalcisin. Senin Otadoğu’daki kiracılığın da işgalciliğin de bitecek. Bugün senin elinden kan, zulüm ve vahşet yükselen topraklardan Filistin devleti eliyle kardeşlik, bereket ve insanlık yükselecek.
Memur-Sen olarak, buradan sesleniyoruz. Müslüman uyumayacak kardeşine sahip çıkacak. Ümmet, duyarsız kalmayacak Filistin’i İsrail zulmünden kurtaracak. İnsanlık uyumayacak, Filistin devletini tanıyarak İsrailin Filistin’deki işgaline son verecek. Çok beklemeyeceğiz. İnsanlığın ortak düşmanı haline gelen kanlı, katil ve vahşi korsan devlet İsrail’in Filistin elinden olan çöküşünü hep birlikte göreceğiz.
Çünkü; Mescid-i Aksa ümmetin onurudur. Kudüs ümmetin yurdudur, vatanıdır. Kudüs, insanlığın ortak tarihinin emanetidir.
Kurucu genel başkanımız ve Mescid-i Aksa şairi Mehmet Akif İnan;
“Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Götür Müslümana selam diyordu
Dayanamıyorum bu ayrılığa
Kucaklasın beni İslam diyordu.” demişti yıllar önce…
İsrail’in bu azgın tavırları, İsrail’in bu vahşi eylemleri Mescid-i Aksa’nın İslam’a olan hasretinin kısa sürede bitmesine vesile olacak. İnşallah ümmet kendine gelecek. İslam Birliği ve Dayanışması kurulacak. Mescid-i Aksa’yı, Kudus’ü yalnız bırakmayacak, öksüz bırakmayacak.
Değerli arkadaşlar, buradan katil İsrail’in katliamlarının durdurulması ve kalıcı barışın sağlanması için yapılması gerekenleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
1- İsrail, Filistin ve Gazze’ye yönelik bütün askeri eylemlerine son versin.
2- İsrail,Mescid-i Aksa’daki ablukayı kaldırsın.
3- İşgal ettiği tüm topraklardan çekilsin.
4- İsrai,l hapishanelerindeki tüm Filistinliler özgür bırakılsın.
5- Filistin’e uygulanan abluka kaldırılsın.
6- Filistin devleti tüm dünya tarafından tanınsın.
7- İsrail katliamları durmaz ise, dünya İsrail ile ilişkisini kessin.
8- Ekonomik ambargo uygulansın.
9- İsrail’in tüm uluslar arası kuruluşlardaki üyeliklerine son verilsin.
10- Mısır Filistin ve Gazze’ye nefes aldıran tüm kapıları açık tutsun.
11- Uluslar arası barışı güçlendiren ve diyalogu artıran spor, kültür ve müzik organizasyonlardan çıkarılsın.
12- BM üyesi ülkeler İsrail’deki büyükelçiliklerini geri çeksin.
Eyy Selahaddin Eyyubi’nin torunları…
Eyy Şeyh Ahmed Yasin dostları…
Selam olsun size.
Yolumuz özgür Filistin, Direncimiz mazlum Gazze, umudumuz aydınlık Kudüs…
Ayağa kalk ey Ümmet!
Mescid-İ Aksa’nın altını oyuyorlar…
Ayağa kalk ey Ümmet!
Filistin’in dört bir tarafını kuşatıyorlar…
Ayağa kalk ey Ümmet!
Siyonistler, sahur ve iftar vakti kardeşlerinin üstüne bomba yağdırıyor…
Ayağa kalk ey Ümmet!
Katiller ordusu, küçük çocukları katlediyor, camiden çıkan insanları yok ediyor…
Daha ne kadar susacaksın!
Daha ne kadar Siyonistleri sessiz kalarak cesaretlendireceksin?
Daha ne kadar tarafsız kalarak zulme ortak olacaksın.
Ayağa kalk eyy Ümmet!
Diren ve Gazze’nin cansuyu ol, Siyonistlerin korkulu rüyası haline gel..
Uyan ve ses ver, kardeşinin sesine..
Ey Gazze. Diren! Seninleyiz.