MİLLET İRADESİNİ YOK SAYANLAR EBEDİYEN VİCDANLARDA MAHKUM OLMAYA DEVAM EDECEK

Bugün, Türkiye`nin  demokrasisinin kesintiye uğratılmakla kalmayıp başbakanını ve bakanlarını idam ettiği hazin bir tarihin yıl dönümü. Türkiye`nin demokrasi yolculuğuna sekte vurulan darbelerin ilk adımının atıldığı gün bugün.

 1950`li yıllar Türkiye`nin demokratikleşme yolundaki adımları attığı çok partili hayata geçiş aşamalarının ilk evreleriydi. Demokrat Parti, 1950 seçimlerinden büyük bir zaferle çıkmış ve tek başına iktidara gelmiş; 1954 ve 1957 seçimlerinde de milletten büyük bir teveccüh görmüştü.  Her şey demokrasiyi hazmedemeyen zihniyetin  kirli planlarını hayata geçirmek için düğmeye basmasıyla başladı.  Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşları Yassıada`ya gönderildi. Demokrasiden ve halkın tercihlerinden rahatsız olanların hazırladığı kirli plan dahilinde başbakan ve bakanlar hakkında açılan davanın sonucu  başından belliydi. Sanık sandalyesinde oturan başbakan ve arkadaşlarına Mahkeme Başkanı, "Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor" diyerek kararı belli olduğunu açıkça söylemişti. Hukuk kuralları çiğnenerek peşin hüküm, uydurma belge ve bilgilerle faaliyet gösteren bu mahkeme, 14 Ağustos 1961 tarihine kadar süren sözde yargılamaları sonucunda Celal Bayar ve Adnan Menderes`in de dâhil olduğu 15 kişiyi ölüm, 32 kişiyi de ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Başbakan Adnan Menderes, 17 Eylül 1961`de, çalışma arkadaşları Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu ise bir gün önce İmralı Adası`nda asılarak idam edildi.  Bugün demokrasinin ve halk iradesinin idam edildiği tarihin yıl dönümü. Bu tür cinayetlerin ve demokrasi ayıplarının tekrar yaşanmaması için sivil ve özgürlükçü  bir anayasa kaçınılmaz hale gelmiştir.

Bu vesileyle  ülkesine ve milletine büyük hizmetler eden değerli devlet adamı merhum Adnan Menderes ile dava arkadaşları Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan`ı saygı ve rahmetle anıyor, darbecileri bir kez daha lanetliyoruz. Darbecileri bu millet asla unutmayacak ve vicdanlarda ebediyen mahkum kalacaksınız.