ARŞİV
‘Milli İrade Bildirisi' Tüm Konseptiyle Memur-Sen’e Aittir
Türkiye, 17 Aralık operasyonu ile birlikte illegal dinlemeler ve kirli ses kaydı arşivleriyle enerjisi kaybettirilen ve toplumsal kaos oluşturmak istenen bir ülkeye dönüştürülmek istenmektedir.
Bu çerçevede içeriğinde konfederasyonumuzun isminin geçtiği, ana temasının 5 Aralık 2013 tarihinde ulusal düzeyde yayın yapan gazetelerde yer alan “Bin yıl sürecek denmişti…” başlıklı “Milli İrade” bildirisinin hazırlanış ve yayınlanış sürecinin oluşturduğu ses kayıtlarıyla ilgili olarak kamuoyuna açıklama yapma zaruriyeti doğmuştur.
Yayınlanan bu illegal ses kayıtları ile kirli bir platformun varlığı artık kesinleşmiştir. Bu noktada Türkiye demokratik bir hukuk devleti olmanın gereği olarak bireylerin ve kurumların hukukunu, kişisel verilerini, itibarlarını hedef alan kişi yada oluşumlara karşı en üst düzey tedbirleri almak ve toplumun manipülasyonuna yönelik girişimleri sona erdirmek durumundadır.
Aralarında konfederasyonumuzun da yer aldığı 97 sivil toplum kuruluşunun imzasıyla yayınlanan ‘Milli İrade’ bildirisi; Türkiye’nin demokratikleşme sürecindeki kazanımlarını korumak ve sürecin tekemmülünü sağlamak, bunun yanında başta 28 Şubat süreci olmak üzere doğrudan milli iradeyi hedef alan vesayet çabalarına, kalkışmalarına bir karşı koyuştur.
Bu anlamda yayınlanmış olan bildiriye konfederasyonumuz tarafından atılan imza sivil yada resmi, özel yada kamu, her hangi bir kişinin yada kurumun baskısının değil, doğrudan doğruya Memur-Sen’in kurumsal iradesinin tezahürüdür.
Bu çerçevede kuruluşundan bu yana vesayete karşı direnç merkezi odağı olan Memur-Sen, Türkiye’nin insan onurunu esas alan demokratik sosyal hukuk devleti olma mücadelesinin öncü kuruluşlarındandır. Bu doğrultuda ‘Milli İrade’ bildirisi her kelimesi ve cümlesi ile, tüm konseptiyle Memur-Sen’in bildirisidir. Söz konusu bildiri hangi hal ve şartta olursa olsun Memur-Sen’in imzalamaktan imtina etmeyeceği içeriğiyle bütün bireyler ve kuruluşlar tarafında da imzalanacak nitelikte millet vicdanının ortak kararıdır.
Söz konusu ses kayıtlarını kaydeden/yayınlayanlarca “STK’lara baskı yapıldı” başlığıyla oluşturulmak istenen algı 17 Aralık sürecinin “darbe” olarak isimlendirilmesini haklı kılmaktadır.
“Milli İrade” bildirisi Konfederasyonumuz tarafından yönetim kurulunca değerlendirilmiş, sonrasında Başkanlar Kuruluna sunularak görüşler alınmıştır. Bu çerçevede hedefiyle ilgili eleştiri yapmaksızın bildiri taslağında tercih edilen, anlatım ve üsluba ilişkin öneriler bildirinin hazırlanış ve yayınlanmasında koordinasyonu yürüten STK’ların yöneticileriyle paylaşılmıştır. Memur-Sen bütün çalışmalarında olduğu gibi söz konusu bildirinin imzalanmasında da kurumsal ortak akılla hareket etmiştir.
Bu anlamda Memur-Sen’e yönelik bir baskıdan ya da söz konusu bildiriyi baskı sonucu imzaladığımızdan bahsedenler açık bir iftiranın/yalanın odağıdır.
Anılan kayıtlarda Memur-Sen’e yönelik çirkin ifadeler kullanan kişileri, konfederasyonumuzu anlamak ve algılamak konusundaki yetersizliklerini bu şekilde dışa vuran, aynı ifadeleri Memur-Sen yönetimine karşı kullanma cesaretinden yoksun, acziyetle temas içerisinde olan kişiler olarak görüyoruz. Yürüttükleri görevin ve sahip oldukları makamın sorumluluğunun farkında olmayan bu kişileri esefle kınıyoruz.
Sonuç olarak; kuruluşundan bu yana sahip olduğu aksiyoner özgürlük hareketi kimliğini zirveye taşıyan Memur-Sen, milli iradenin sözcülüğünü yapmaya, vesayetin her türlüsü ile mücadele etmeye, insanımızı özgürleştirmeye, bağımsız ve demokratik hukuk devleti Türkiye’yi büyütmeye devam edecektir.
İllegal ses kayıtlarını kaydeden/yayınlayanlar ile Memur-Sen’in kurumsal kimliğine yönelik hakaret beyanında bulunanların hukuk önünde hesap vermesi için gerekenleri yapmakta kararlıyız.